KOMİSYON KONUŞMASI

ATAY USLU (Antalya) - Sayın Başkanım, konuşmaya başlamadan bağladınız bizi, süreye riayet edeceğim.

Sayın Başkan, saygıdeğer milletvekilleri, sayın bürokratlar; ben de konuşmamın başında hepinize saygılarımı sunuyorum.

Evet, bugün Turizmi Teşvik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair bir Kanun Teklifi'miz var. 50'ye yakın arkadaşımızla beraber biz bunu Meclis Başkanlığına sunduk. İnşallah, Komisyonumuz değerlendirecek. Bizim teklifimiz nihai bir teklif değildir. Yetki önce Komisyonda, daha sonra Genel Kuruldadır. Sonuç itibarıyla bu, kanunlaşacak. Yine, sizlerin iradesiyle şekillenecek, gerekirse de değiştirilebilecektir yoksa mükemmel bir teklif sunmuş değiliz, bu iddiada da değiliz. Sunduğumuz teklifin, yani ülkemizdeki turizmin gelişmesine, ülkemizin büyümesine, istihdamına, refahına vesile olmasını diliyorum.

Değerli arkadaşlar...

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Belki Turan Bey'in sorusuna bir cümleyle ben de... Yani, turizme bütüncül bakış nedeniyle belli maddeler gelmiş gördüğüm kadarıyla.

ATAY USLU (Antalya) - Evet, ben, tabii, arkadaşların...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Başkanım özür dilerim, konuşmacıyı bölmemek amacıyla kendisi teklifi getirdiği için. Meslektaşım, 35'inci madde ile değerlendirilmeyi nasıl yapacaksınız. Mülkiyet hakkı ve işte, Kültür Bakanlığının tasarrufuna veriyorsunuz bazı mülkleri, bunu eğer bir cümleyle...

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Devam etsin o zaman, tamam.

ATAY USLU (Antalya) - Arkadaşlar, şimdi, bir dinlerseniz. Bakın, buradaki tartışmaların bazılarının aslında, kanunu yanlış okumadan, yanlış anlamadan kaynaklandığını gördüm.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Doğrusu nedir? Biz de bu işi yapıyoruz otuz yıldır.

ATAY USLU (Antalya) - Eyvallah. Politik olarak farklılıklar ortaya çıkacaktır, bakış farklılıkları ortaya çıkacaktır ama bazı hususların da aslında yanlış anlamadan kaynaklandığını hissettim sizleri dinlerken. Bunları ileride göreceksiniz yani hemen, mesela söyleyeyim...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - İzah ederseniz.

ATAY USLU (Antalya) - İzah edeceğim, hepsini tek tek izah edeceğim. Keşke önce ben konuşsaydım da sonra bunun üzerine tartışsaydık, bu çok daha verimli olurdu. Mesela, söyleyeyim size şimdi hemen; madem sordunuz. Belediyelere, özel idarelere veya yatırım izleme koordinasyon başkanlıklarına ait taşınmazların turizm amacıyla tahsisi konusunda Turizm Bakanlığına yetki vermiyoruz arkadaşlar. Burası kiminse...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Talep üzerine...

ATAY USLU (Antalya) - Sayın Vekilim, bir dinlerseniz. Bakın, burası kiminse, belediyeninse belediyenin, özel idareninse özel idarenin bir kere olurunu alacağız. İlgili, bu konudaki talep eden yatırımcı, bunu talep edecek, Bakanlık ile belediye arasında bir protokol yapılacak.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Nerede burada?

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Burada yok ki. "Süre sonunda Bakanlığa geçer." diyor, Bakanlığın keyfine bakıyor.

MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Maddeyi sonuna kadar okusun.

ATAY USLU (Antalya) - Bundan sonra bu düzenleme yapılacak.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Arkadaşlar, Atay Bey'in sözünü hiç kesmeden Atay Bey'i dinleyelim de daha sonra nasılsa geneli üzerinde söz vereceğiz.

Buyurun.

ATAY USLU (Antalya) - Bakın, arkadaşlar, (O) Fıkrası: "Kültür ve turizm koruma gelişim bölgeleri içinde veya dışında kalan belediye, il özel idaresi, yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıklarına ait taşınmazlar da yatırımcının talebi..." Bakın, yatırımcı diyecek ki, talep edecek. "Maliki idarenin uygun görüşü..." Görüşü değil -Sayın Valim bunu bilir- uygun görüşü, uygun görüş vermediği sürece olmaz. Tahsis bedeli, maliki idareye yatırılmak üzere yani yer belediyenin, burada bir tahsis çıkacak, bedel çıkacak, kime yatırılacak? Belediyeye yatırılmak üzere. Bakanlık tarafından yatırımcılara bu madde uyarınca tahsis edilebilir, edilir de değil, edilebilir. Devamında da protokol düzenlenir. Biz bunu niye yaptık biliyor musunuz? Bazı belediyeler tahsis konusunda yeteri kadar bilgi birikimine ve tecrübeye sahip değil. Bakanlığa dedik ki; teknik olarak onlara danışmanlık hizmeti verin. Bakanlığın buradan hiçbir geliri yok, Bakanlığın hiçbir yetkisi yok. Belediye, Bakanlığa "Ya, burada benim bir arazim var, turizm amaçlı kullanılmasını istiyorum. Sizin ciddi bir tecrübeniz var, ciddi bir birikiminiz var, siz bu konudaki yatırımcıları iyi biliyorsunuz. Bu konuda bize teknik bir destek verin." derse, belediye de uygun görürse bu işlem yapılacak. Bu ortaya çıkan bedel de belediyeye yatırılacak arkadaşlar. Asla ve asla burada belediyenin yetkisine zerre kadar dokunma söz konusu değil. Bunu açık ve net söyleyeyim. Kanunu yazmaktaki maksadımız, buraya koymaktaki maksadımız bu, Turizm Bakanlığının yıllar içinde kazandığı tecrübeyi yerel yönetimlerle de paylaşmasını sağlamak. Onun dışında asla bir şey yok. Eğer burada yanlış bir şey anlaşılıyorsa otururuz, değiştiririz ama bu, doğru bir düzenleme değil mi bu anlamda?

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Değil!

CAVİT ARI (Antalya) - Doğru değil.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Sayın Vekilim, oraya niye vakıfları ilave etmediniz?

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Devam edelim.

ATAY USLU (Antalya) - Değerli arkadaşlarım, ben devam edeyim, sonra fikrinizi söylersiniz.

Değerli arkadaşlar, turizm çok hızlı bir şekilde büyüyor. Turizmin büyümesini istiyoruz çünkü turizm ekonomide katma değer oluşturuyor, istihdam oluşturuyor, cari açığı azaltıyor, yabancı sermayeyi ülkemize çekiyor, ülkeler arası etkileşimleri de olumlu bir şekilde, pozitif bir şekilde etkiliyor. Yani, turizm, dünyanın en güzel barış politikasıdır. Farklı milletler, farklı devletler turizm sayesinde daha da yakınlaşabilirler. Yunus Emre diyor ya "Gelin tanış olalım; İşi kolay kılalım." Hakikaten işi kolay kılma anlamında turizm önemli bir barış projesidir.

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Buradaki Yunus Emre Vakfı...

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - O vakfı da hallediyorsunuz.

ATAY USLU (Antalya) - Onun için biz hem ekonomik yönünü hem turizm yönünü düşünerek, bu işin gelir yanını düşünerek, bu işi nasıl büyütebiliriz bunun çalışması içindeyiz. Bu çalışmanın içerisinde sizler de destek verirseniz desteklerinizi almaya hazırız. Başta söyledim; mükemmel bir taslak ortaya koymadık, muhteşem bir taslak ortaya koymadık. Oturacağız, değerlendireceğiz Komisyonda.

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Vekilim, bu teklif hazırlanırken sorsaydınız.

ATAY USLU (Antalya) - Ek yapılması gereken bir şey varsa bunun üzerine değerlendirmesini yapacağız ve sonuca ulaşacağız. Neticede sizlerin ve Genel Kurulun takdiriyle bu oluşacak.

Turizm dünyada çok büyüyor arkadaşlar. Bakın, eğer pandemi olmasaydı turizm daha da büyüyecekti dünyada ama pandemiye rağmen turizm büyümeye devam edecektir, bunu da söyleyeyim. Bu sektörde bizim daha dinamik olmamız lazım. Yasal mevzuatımızı daha dinamik hâle getirmemiz lazım. Biraz önce söylediler ormanlarla ilgili, mesela "Orman tahsislerini kişilere de verebileceksiniz, toplu olarak da verebileceksiniz." dediler. Bu yasada bu düzenleme yok. Bu düzenleme var ama 2003'te çıkmış, bu yasanın içinde o yok. Şu anda, bizim getirdiğimiz teklifte bu yok. 2003 yılında, yasa açık, diyor ki: "İsterse Bakanlık toplu olarak verir, istenirse tek tek verilebilir." Yani bugünle ilgisi yok bunun, 2003'te gelmiş bir teklif. Yine, mesela, orman alanlarının turizme açılması konusu zaten var bu yasada, yıllardır yapıyoruz. Biz burada ne yapıyoruz biliyor musunuz? Orman Bakanlığının bazı konaklama amaçlı yatırımcılara yer tahsis hakkı var. Bu konu Orman Bakanlığının konusu değil. Orman Bakanlığına diyoruz ki, bu konaklama işi sizin işiniz değil. Konaklama işi, turizm işi Turizm Bakanlığının işi.

Arkadaşlar, yani, bu normaldir. Bakın, benim babam fırıncı, esnafız biz, gidiyoruz belediyeden iş yeri açma ruhsatı alıyoruz. Arkasından da Tarım Bakanlığına gidiyoruz, üretim izni alıyoruz. Neden? Çünkü Tarım Bakanlığının orada üretimle ilgili, üretim süreçleriyle ilgili bir yetkisinin, denetiminin olması gerekiyor. Bu yasayla da biz diyoruz ki belediyelere, iş yeri açma, çalışma ruhsatını alın, harcınızı alın, şartlara bakın; yangın merdiveni var mı, İmar Yasası'na uygun mu? Eyvallah, ruhsatını verin ama bundan sonra burada bir konaklama yapılacağı için bu konaklamanın standartlarının asgari olması için Turizm Bakanlığına da bu konuda bir yetki veriyoruz, diyoruz ki; siz de bu konaklama tesisine bakın, vasıfları uygunsa, yatağı uygunsa, hijyeni uygunsa siz de bununla ilgili belge verin diyoruz. Arkadaşlar, bakın, Türkiye'de belediye...

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Dinamik bir modelden bahsediyorsunuz, neresi dinamik model?

ATAY USLU (Antalya) - Burada yapılması gereken, yapılan iş orada turizmimizi tek bir elde yürütmek.

Değerli arkadaşlarım, biz tabii, bakın...

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Sayın Başkan, yasa teklifini Komisyona getirme amacını anlatsın bize, yani tek tek bize cevap vermesin.

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Savunmaya geçti.

ATAY USLU (Antalya) - Tabii, ben yanlış algıları düzelttiğim için siz bunlara müdahale ediyorsunuz. Bakın, yanlış algılarınızı düzeltiyorum.

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Gerçekten soruyorum, bu model dinamik mi?

ATAY USLU (Antalya) - Bakın, arkadaşlar, Türkiye'ye 2003 yılında 16 milyon turist geliyordu -tamam, pandemiyi saymayalım, pandemi olağanüstü bir durum- 2019'da 50 milyon turist geldi, yurt dışındaki Türkleri de sayarsak 52 milyon turist geldi, onlar da yurt dışından geliyorlar.

ÖZGÜR KARABAT (İstanbul) - Şu anda savunma yapıyor, sunuş yapması lazım.

ATAY USLU (Antalya) - Bir turizm etkinliği ve aktivitesi içindedir. Deyin, tamam, 45 milyon deyin siz, 45 milyon. Bu sayıları daha çok artırmamız lazım, geliri daha çok artırmamız lazım. Bununla ilgili bakın, AK PARTİ iktidara geldikten sonra, Sayın Cumhurbaşkanımız, Başbakan Cumhurbaşkanı olduktan sonra 2002-2020 yılları arasında Türkiye'deki yatak kapasitesini, nitelikli yatak kapasitesini yani Bakanlık belgeli yatak kapasitesini yüzde 92 artırmışız. 1 milyon 188 bin yatak kapasitesi var arkadaşlar. Evet, bununla beraber belediye belgeli yataklarımız da var. Biz bu yatakları, şu andaki belediye belgeli yatakları bu kanunla ortadan kaldırmıyoruz, bunların daha nitelikli hâle gelmesi için bir çalışmanın içindeyiz ve asla onları da zorlamıyoruz, şu ana kadar kazanılmış haklarını bir şekilde kendilerine veriyoruz; bu belgelendirme süreçlerinde zorluk yaşamıyoruz. Kanuna bakarsanız "verilir" diyoruz, kazanılmış hak anlamında.

Yine, bakın, biz Türkiye'de işletme belgeli, dört ve beş yıldızlı otel sayısını 4 kat artırdık son on sekiz yılda. Bunları bir şekilde çalışarak yapıyoruz ama bundan sonra tabii bizim turizmi on iki aya yaymamız lazım, Türkiye'nin her yerine yaymamız lazım, Antalya'daki turizm faaliyetinin Mersin'de de olması gerekiyor, Nevşehir'de de olması gerekiyor, Van'da da olması gerekiyor.

Eyvallah, bununla ilgili mutlaka hep beraber adımlar atmamız gerekiyor, inşallah atacağız. Turizmi çeşitlendireceğiz; kıyı, kültür, inanç, eko, Agro -mesela Agro turizm, yeni bir turizm kavramı- bunun üzerine mutlaka çalışacağız ve kış, termal, spor turizmleri... Ben Antalyalıyım, buna ait ne kadar çalışma yapılması gerekiyorsa yapmamız gerekiyor. Turizm, biraz önce söyledim bacasız fabrika; hep söyleriz, ciddi bir katkı sağlıyor, istihdam katkısı sağlıyor, büyüme sağlıyor. Bununla ilgili düzenlemeler yaptık arkadaşlar bu çalışmanın içinde. Bizim bir hedefimiz var, bunu da gerçekleştireceğiz. Tabii, olağanüstü durumlar etkiliyor. 2023 yılında 75 milyon turist, 65 milyar dolar turizm hedefimiz var. 2023 yılında inşallah, bunu gerçekleştireceğiz. Bu kanun teklifi de bunu gerçekleştirmeye dönük adımlar içeriyor.

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - O zamana kadar süreniz yetmez, süreniz yetmez.

ATAY USLU (Antalya) - Değerli arkadaşlarım, şimdi, Turizmi Teşvik Kanunu'nda ve Yunus Emre Vakfı Kanunu'nda değişiklik yapıyoruz burada 2 ana kanunda. Turizmi Teşvik Kanunu'nda değişiklik ki bu kanun çok güzel bir kanun Türkiye'de turizmi belli bir noktaya getirmiş. Bizden önceki iktidarlar döneminde de uygulandı, biz de uyguladık, bir şekilde bu noktaya kadar getirdik ama kanunları zaman zaman değiştirmemiz gerekiyor, zaman zaman bu turizm sektörüne adapte etmemiz gerekiyor, bu düzenlemeyle bizim yaptığımız bu yoksa onun dışında bir şey yok. Biz diyoruz ki dinamik, büyüyen turizm sektörünün, turizm yatırımcılarının, sektörün farklı paydaşlarının ihtiyaçlarını giderelim. Bunun için bir çalışmanın içinde bulunduk biz. Benim gönlüm bu çalışmaları... Çünkü önemli olan, burada Türkiye'ye daha çok katkı sunmak, millî geliri artırmak, Türkiye'deki turizm sektöründe istihdam edilen kişi sayısını artırmak. Bunun için bu tür kanunları gönül ister ki oy birliğiyle geçirelim ama tartışacağız inşallah.

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Yerli mi yabancı mı istisna?

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Yabancılara siz iş olanakları yaratıyorsunuz.

ATAY USLU (Antalya) - Değerli arkadaşlarım, şimdi, tekrar söylüyorum bu metin nihai metin değildir. Bu metin üzerine tartışmalar yapacağız, üzerine değişiklikler gerekiyorsa otururuz, Komisyon üyeleri hep beraber karar verir, Genel Kurulda karar verilir, üzerinde son değişiklikler yapılır. Yetki, karar; hep söylüyoruz, Genel Kurulundur. Genel Kurul bu konuda son, nihai kararı verir. Burada bu kanunla ilgili birkaç noktayı söylemek istiyorum.

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - İlk defa okuyor bu kanunu, ilk defa.

ATAY USLU (Antalya) - Biz özellikle konaklama tesisleri anlamında bir yeknesaklık sağlamak istiyoruz, standart sağlamak istiyoruz; bu konuda Turizm Bakanlığına yetkiler veriyoruz, asla yerel yönetimlerin yetkilerine dokunmadan. İş yeri açma ruhsatlarını yine yerel yönetimler verecek, iş yeri açmayla ve çalıştırmayla ilgili harçların tamamını yine yerel yönetimler alacak, burada asla dokunmuyoruz. Eğer böyle bir yanlış anlaşılma ortaya çıkacaksa oturur maddeyi şey yaparız ama buradaki hedef bu.

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Burada yanlış yazılmış, anlaşılması mı var?

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Hayır yazmıyor. Maddeyi oku, maddeyi oku.

ATAY USLU (Antalya) - İkincisi, bakın, bu kanunun içinde çok güzel düzenlemeler var. Şimdi, biz sağlıklı turizm sertifikası sistemi ortaya koyduk; bununla ilgili Türkiye, pandemi döneminde 15 milyona yakın turisti ağırladı -sağlıklı turizm sertifikası- dünyada da örnek gösterildi. Bu ve buna benzer sertifikasyon sistemlerine kanuni bir altyapı kazandırıyoruz. Ama şu ana kadar bu, Bakanlığın olurlarıyla gerçekleşiyordu, bu konuda dedik ki Meclisimizin, Parlamentonun, milletvekillerinin bir iradesi ortaya çıksın, bu sertifikasyon süreçleri kanuni olarak düzenlensin.

Yine, denizlerde de turizm alanları var, plajlar var. Bunlarla ilgili de Bakanlığa yetkiler veriyoruz ve düzenlemeler gerçekleştiriyoruz.

Son kısımda ise, Yunus Emre Vakfıyla ilgili düzenlemeler var. Orada yapmak istediğimiz iki noktadan bir tanesi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine Yunus Emre Vakfı Mütevelli Heyetini adapte etmek, diğeri de... Yunus Emre Vakfı çok hızlı bir şekilde büyüyor arkadaşlar. Bakın, Yunus Emre Vakfı, 2009'da faaliyete başladıktan sonra bugün 50 ülkede 60 tane kültür merkezi açmış durumda; bunun daha da gelişmesini istiyoruz, Yunus Emre Vakfı Türkçe öğretiminden kültür sanata, geleneksel sporlarımızdan daha bir çok alana kadar faaliyet içerisinde bulunuyor. Dünyanın her yerinde Türkiye'yle bağ kuran, Türkçe öğrenmek isteyen ve Türkiye'ye dost insan sayısını artırmayı hedefleyen bir vakıf. Beraber kurduk bu vakfı. Dolayısıyla, şimdi bakıyoruz birçok ülkede Türkçe öğrenmek isteyen insanlar var. Bu vakfın, bağlı enstitülerin bu talepleri karşılayabilmesi için personel görevlendirmesi yapması konusunda bir yasal düzenleme yapıyoruz; yapıyoruz ki daha çok ülkede faaliyette bulunsun. Dolayısıyla, Türkçemizi, bizim geleneksel sanatımızı, kültürümüzü, sporumuzu dünyanın her yerine yaysınlar. Bu, normal bir taleptir diye düşünüyorum.

Şimdi, yine ben Turizmi Teşvik Kanunu'yla ilgili bölüme geçmek istiyorum. Şimdi, burada sizler de bahsettiniz, bir kere kültür turizm koruma ve gelişim bölgeleriyle turizm merkezleri kavramını biraz daha netleştiriyoruz, bu anlamda kanunda bir metin düzeltmesi yapıyoruz âdeta. İkincisi, konaklama tesisleri ve plaj işletmelerinin Kültür ve Turizm Bakanlığından turizm işletme belgesi alması zorunluluğunu ortaya koyuyoruz. Tekrar ifade ediyorum; belediyelerden iş yeri çalışma ve açma ruhsatı aldıktan sonra.

Şimdi, burada tartışılan, birkaç günden beri bana da ulaşan "Beş yıldızlı otellerin kendi müşterilerini belli sayıda, belli vasıflardaki araçlarla taşıması" konusu çokça tartışıldı, taksiciler tarafından tartışılıyor. Bu sektörden, beş yıldızlı otel sektöründen bize gelen bir talep. Yani "Biz sorun yaşıyoruz. Bizim çok vasıflı müşterilerimiz, çok özel müşterilerimiz geliyor -her müşterimiz değil- çok özel araçlarla taşınması gerekiyor. Biz bunları karşılayamıyoruz. Çok üst düzey F segment araçlarla bunu taşırsak mümkün müdür?" Biz, bu talebe istinaden tabii böyle bir düzenleme içine girdik ama tabii taksicilerden, sektörden farklı...

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - O sektörlerde bir talep yok ama.

ATAY USLU (Antalya) - Sizden olmamış olabilir ama farklı yerlerden geldi.

Bu konuda farklı serzenişler geldi, kaygılar geldi. Ben şimdi, bakın, bu kanun teklifini veren arkadaşlarımızla da konuştum. Netice olarak bu kaygının biraz haklı olduğunu gördüm bu süreç içerisinde. Dedim ki: Ben yine Komisyonumuzun takdirine sunuyorum arkadaşlar.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - O zaman geri çekecek misin bu maddeyi?

ATAY USLU (Antalya) - Komisyonun takdirine sunacağım ben. Netice itibarıyla turizm sektöründen bu şekilde bir talep var, bu talep var ama başka bir talep daha var.

CAVİT ARI (Antalya) - "Şoförler odaları bastırdı." Öyle desenize Sayın Vekilim.

ATAY USLU (Antalya) - Bu talep Komisyonumuzun takdirindedir.

Dolayısıyla, bu yasa, bu düzenleme Turizm Yasası'nın içerisinde değil belki Karayolları Kanunu'nun içerisinde yapılabilir çünkü çok vasıflı, çok nitelikli turistlerin...

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - O yetki belediyelerde. Niye alıyorsunuz belediyelerden bu yetkileri? Ulaşım hizmetleri İstanbul gibi büyükşehirlerde de...

ATAY USLU (Antalya) - Arkadaşlar, bakın, biz burada uzlaşıyla çok güzel şeyler söylüyoruz dinleyebilirseniz.

Dolayısıyla, bakın, bu madde yine Komisyonumuzun takdirindedir. Bir tarafta turizmcilerin talebi var, bir tarafta başka bir şey var. Burada yapılmak istenen, taksicilerin ekmeğini ortadan bölmek değil. Zaten o segment araçlar taksicilerde yok. Zaten o segment araçları taksiciler almaz, çok yüksek rakamlar...

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Ya, Hummer cipler mi? Hummer cipler mi?

ATAY USLU (Antalya) - Ne vergileri ne de taşıtla ilgili diğer ne bileyim pulları, bandrolleri almak kolay değil. Dolayısıyla, onun taksiciler tarafından işletilmesi önemli değil ama bu bir imaj.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Seyahat acentaları yapıyor, onlara niye yetkiyi vermiyorsunuz?

ATAY USLU (Antalya) - Arkadaşlar, bu bir imaj, bu bir algı.

NECİP NASIR (İzmir) - Bir dinleyelim, sonra müdahale edersin Sayın Vekilim.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Ya, arkadaşlar, bir dakika, bizim Komisyonumuzda böyle bir usul yoktu. Bugün biraz hava garip gidiyor yani lütfen birbirimizin sözünü kesmeyelim.

ATAY USLU (Antalya) - Dolayısıyla, arkadaşlar, tabii biz, netice itibarıyla, burada bu konuda, bu konu -Komisyonumuz, Ulaştırma Komisyonu Başkanım aynı zamanda- belki ulaştırma konusu içinde değerlendirilebilir buradan çıkarılıp çünkü konu ulaştırma konusu. Benim bu tabii ki naçizane fikrim, karar verecek olan Komisyonumuzdur netice itibarıyla.

Değerli arkadaşlar, bakın, yine devletin tasarruf ve hükmü altındaki -kamu yararı doğrultusunda- günübirlik tesislerle ilgili, ücretsiz yararlanmayla ilgili düzenlemeler bu kanunun içinde var. Bu kanunun içinde Kültür ve Turizm Bakanlığının turizm koruma ve gelişim bölgeleri ile turizm merkezleri içinde her ölçekteki planları yapma, yaptırma, resen onaylama, tadil etme yetkisine ilave olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca olan yetkiler vardı bazı özel alanlarda, bu yetkilere dokunmadan süre şartı getiriyoruz. Yani Çevre ve Şehircilik Bakanlığına soruluyordu arkadaşlar, ben de bürokrasiden geldim. Şimdi bir yer yatırım için tahsis edilecek, orası özel bir alan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına soruluyor, günler, aylar, yıllar alabiliyor bürokraside; karar verilmiyor. Biz burada dedik ki: Bu süreyi kısıtlayalım, bu süre altı ay... Altı ay içerisinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olumlu ya da olumsuz kararını versin ki yatırımcı beklemesin. Yatırımcı aylarca bekliyor çünkü netice itibariyle bunu. Beklemesin, olumsuz görüş gelirse başka bir yerde yatırımını yapsın. Ama bu yasaya bunu koymazsak daha önceden bir süre, bir performans süresi olmadığı için... Belki bizim kamu yönetimimizdeki en büyük eksiklerden bir tanesi de budur. Bir performans süresi koyduk. Dedik ki Bakanlığa: Altı ay içinde değerlendirin, sonucu bildirin olumlu ya da olumsuz. Uygun görürse işlemler devam eder, uygun görülmezse işlemlerden vazgeçilir arkadaşlar.

Yine, bakın arkadaşlar, yetki çatışması olan yerler olabiliyordu. Yetki çatışması olmasın istiyoruz. Biz orman arazilerindeki turizmle ilgili tahsis kararlarını yine "Orman Bakanlığının uygun görüşüyle Turizm Bakanlığı versin." diyoruz. Antalyalıyım ben, bakıyorum bir otel var, Orman Bakanlığından yatırım izni almış, tahsis edilmiş yer, diğer otelin yeri Turizm Bakanlığından... Uygulamada farklılıklar var. Yani alanı kullanmaktan tutun, diğer teşviklerden yararlanmaya kadar farklılıklar var. Ya konaklama işi, turizm işi niye Orman Bakanlığının işi olsun, niye Millî Parkların işi olsun, niye Çevre Bakanlığının işi olsun, niye Ulaştırma Bakanlığının işi olsun? Turizm Bakanlığının işi olsun. Turizm Bakanlığına biz bu konuda diyoruz ki: "Yetki veriyoruz kardeşim ama bakın, diğer kurumların, özel nitelikli yerlerde diğer kurumların uygun görüşünü alın." diyoruz. İşte belediye sınırları içerisinde de "Belediye uygun görürse." diyoruz.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Bırakın belediye yapsın.

ATAY USLU (Antalya) - Küçük belediyeler, -ben de mülki idare amirliği yaptım, Sayın Valim bilir- hakikaten çok güzel sahillerimiz var, o sahillerde çok güzel belediyeler var; oraları değerlendiremeyebilirler, ellerinde teknik imkân olmayabilir yeteri kadar. Birçok o küçük belediyede, belde belediyesinde mimar yok, mühendis yok. Turizm Bakanlığından teknik hizmet alacak, bunun neresinde yerel yönetimlerin görevlerinin alınmasını var, ben anlamış değilim tabii.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Bırak bakir kalsın.

ATAY USLU (Antalya) - Değerli arkadaşlar, bitiriyorum, bitiriyorum. Madde madde gelince de bunları tartışacağız. Bakın, mesela dediler ki: "Yabancı personel çalıştırmada şey getiriyorsunuz, istediğiniz kadar çalıştıracaksınız." Arkadaşlardan ben bundan önce de Göç İdaresinde çalıştım yani bürokrat olarak. Bu biz bu yasayla sayıyı değiştirmiyoruz ki, yasa çok açık. Diyoruz ki "Yabancı personel çalıştırma Aile, Çalışma Bakanlığının yasasına göre yapılır." Yaptığımız bu; orada yüzde 20, beşte 1 şartı var, aynı şart devam ediyor. Yaptığımız hiçbir şey yok burada. Yani okursanız bunu net bir şekilde göreceksiniz.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Yüzde 10 yabancı çalıştırma. Sayın Vekilim, yüzde 10 da siz sınırsızı getiriyorsunuz.

ATAY USLU (Antalya) - Çıkmadı, yüzde 20, devam ediyor.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Allah Allah sınırsız diyoruz.

ATAY USLU (Antalya) - Neresinde yazıyor yüzde 30? Yazmışız orada Çalışma Bakanlığının yasasına, yönetmeliğine, uygulamalarına uygun olarak yapılır arkadaşlar, yani Allah rızası için ben okuyayım

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Oku!

ATAY USLU (Antalya) - Yani bakayım burada hangi madde ama bu net bir şekilde ortaya çıkmış.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Toparlıyor muyuz?

ATAY USLU (Antalya) - Toparlıyorum Başkanım.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Yabancıları düşündüğünüz kadar bir de Türk milletini düşünün ya!

ATAY USLU (Antalya) - Değerli arkadaşlar, eğer turizm sektöründeyseniz, bunu biliyorsanız turizmcilerin yabancı çalıştırma taleplerini biliyorsunuzdur.

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Daha mı kalifiyeli eleman getireceksiniz?

ATAY USLU (Antalya) - Yani biz tabii ki bunu açalım demiyorum. Biz burada bu kanunla, biz bu kanunla bu süreci artırmıyoruz, sayıyı artırmıyoruz arkadaşlar.

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Sayı yok, kaldırıyorsunuz; sayısız. Hepsi yabancı olabilir.

ATAY USLU (Antalya) - Yanlış anlaşılmalardan... Uygulamada yanlış anlaşılan bir şey var, Çalışma Bakanlığının yetkilerini artırıyoruz.

Devam edelim arkadaşlar, bakın.

MÜRSEL ALBAN (Muğla) - Ülkede İşsizliği arttıracaksınız bu kanunla.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Mürsel Bey, müdahale etmeyelim lütfen.

Atay Bey, tamamlayalım.

ATAY USLU (Antalya) - Arkadaşlar, işsizlik ne zaman artar biliyor musunuz? İşsizlik turizme darbe vurursak artar.

HÜSEYİN YILDIZ (Aydın) - Darbeyi vurdunuz zaten.

ATAY USLU (Antalya) - Siz vuruyorsunuz, biz sayıyı arttırıyoruz. Bizim yirmi yılda arttığımız sayı belli.

Değerli arkadaşlar, yine birçok madde var. Kontrolle, denetimle, cezai yaptırımlarla ilgili maddeler var. Son bölümde de Covid-19 salgınının olumsuz etkileriyle ilgili bir durum var; bazı hasılat paylarının ödenmesini öteliyoruz, bu anlamda erteliyoruz. Biliyorsunuz turizm sektörünü de Covid ciddi bir şekilde etkiledi. Türkiye'de en çok etkilenen sektörlerin başında turizm sektörü geliyor; onunla ilgili ötelemeler var.

Toparlıyorum, yine, jeotermalle ilgili bir düzenleme var. Buradaki maksat yine aynı. Jeotermal kaynaklar turizm amaçlı kullanılacaksa o bölgedeki yatırım iznini, tahsis iznini Turizm Bakanlığı versin, Enerji Bakanlığı vermesin diyoruz arkadaşlar. Yani eğer turizm amaçlı kullanılacak, turizmde kullanılacak kaplıca suyuyla ilgili bir değerlendirme söz konusu olacaksa bu yetki Turizm de olsun diyoruz, Turizm Bakanlığı bu işte uzman.

Bakın, yetkiyi belediyeden alıp başka bir yere vermiyoruz, yetkiyi halktan alıp başka bir yere vermiyoruz; bir bakanlıktan başka bir bakanlığa geçiriyoruz. Bu, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin de sonuçlarıdır. Bürokratik süreçleri azaltıyoruz. Bunu Turizm Bakanlığı uygun bir şekilde yapacak, sektörlerle, paydaşlarla bir araya gelip bunu uygun bir şekilde değerlendirecektir. Burada asla yerel yönetimlerden merkezî idareye yetki göçertimi yoktur, yetki aktarımı yoktur arkadaşlar, net söylüyorum. Ancak Turizm Bakanlığının konaklama tesislerinde, turizm işletmelerinde kontrolü daha çok ele alabilmesi için hükümler getiriyoruz. Turizm Bakanlığı bu kontrolü artıracak ki turizmimiz büyüyecek.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Paris'te, Brüksel'de bu yetkileri Bakanlık mı veriyor, belediye mi veriyor? Avrupa'da hangi ülkenin başkentinde bu yetkileri Bakanlık veriyor?

ATAY USLU (Antalya) - Bakın, belediye işletmeli bir tesiste kalan bir müşteri, bir yabancı müşteri uluslararası bir siteye o tesisle ilgili bir şikâyet yazıyor. Turizm Bakanlığı gelip o tesisi denetleyemiyor, onunla ilgili inceleme yapamıyor. O yerel yönetimlerin bu konuda elinde yeteri kadar elemanı olmayabiliyor.

MÜRSEL ALBAN( Muğla) - Sizde özelleştirip danışmanlık firmalarına veriyorsunuz bunları ama.

ATAY USLU (Antalya) - Bakın, bu, bizim algımızı düzeltecek bir konudur. Biz turizm tesislerinin artırılmasını ve niteliklerinin de beraberinde yükseltilmesini bu kanunla sağlayacağız inşallah, göreceksiniz.

MÜRSEL ALBAN( Muğla) - Kanun zor geçer.

ATAY USLU (Antalya) - Sayın Başkanım, ben yine ilerleyen durumlarda... Mutlaka maddeler üzerindeki görüşmelerde söz hakkı vereceksiniz; oralarda hakkımı kullanmak üzere tekrar teşekkür ediyorum. Kanun teklifinin hayırlı olmasını diliyorum.

BAŞKAN TAHİR AKYÜREK - Sağ olun.

Tenvir ettiniz, teşekkür ederiz, aydınlattınız.

ATAY USLU (Antalya) - Süreyi aştıysak kusura bakmayın.