OSMAN KAHVECİ (Karabük) - Ben söz almayacaktım ama burada Melda Hanım da bir konuya değindi, biraz da ihtisas alanım olduğu için ben eski Orman Genel Müdürüyüm.

Şimdi, genellikle ormanlarda çeşitli nedenlerle meydana gelen bazen sağır tohum olayını, bazen yapraklardaki sararmaları hemen o bölgelerdeki endüstri veya termik santrallere bağlarlar.

Misal vereyim: Karaağaçlar... Bütün karaağaçlar Türkiye'de, benim bölgemde de, Karabük'te de karaağaçlar kuruduğunda özellikle Zonguldak, Bartın, Karabük o bölgede şöyle bir şayia vardı: Çaycuma'ya SEKA kâğıt fabrikası kuruldu, bütün karaağaçlar öldü. Yine, ondan sonra, arkasından bütün Türkiye'de özellikle kestanenin olduğu bölgelerde, Batı Karadeniz'de filan o bölgelerde ormanlarda kestaneler kurudu. O bölgede nerede yakın bir sanayi varsa "O sanayi bölgede kuruldu, bizim kestaneler kurumaya başladı." denildi. Ben bunları kitaplarda da yazdım, sonra araştırdığım zaman, bütün dünyada karaağaçların kuruduğunu gördük.

MELDA ONUR (İstanbul) - Dünyada da...

SENA KALELİ (Bursa) - Dünyada zaten var.

OSMAN KAHVECİ (Karabük) - Sadece yöresel olarak değil...

MEHMET HİLAL KAPLAN (Kocaeli) - Sizin oradan kaynaklanmıştır.

OSMAN KAHVECİ (Karabük) - Bakın, kestane kanser hastalığı 1950 yılında Amerika'da başlıyor ve bütün dünyada şu anda doğal olarak kestane kanser hastalığı var.

Şimdi, fıstık çamlarının -ben iyi bildiğim için o bölgelerden- bir kısmı yaşlandı. Yani orada yüz-yüz elli yaşına kadar olan fıstık çamları var, doğal olarak yaşlandıkça artık verim düşer verim azalır ama genç olan yeni ağaçlandırdığımız... Fıstık çamları aşağı yukarı 15 yaşından itibaren fıstık vermeye başlarlar. Yani o bölgelerdeki vatandaşlarımız da çok özel hassasiyetle koruyorlar bu yaşlı ağaçları. Ağaçlarda yaşlılıktan kaynaklanan bir de şu var: Her yıl bol meyve olmaz. Yani bütün meyvelere bakın, çok özel bir destek vermezseniz, özel gübre vermezseniz, özel bakım yapmazsanız ağaçların genetiğinde bu vardır, her yıl bol meyve vermezler. Birçok nedenlere bağlı olabilir diye değerlendiriyorum.