| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün (DHMİ) 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 10 .03.2021 |
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Sayın Başkan, KİT Komisyonunun değerli üyeleri, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü ve yöneticileri, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Sayıştay Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığının değerli temsilcileri; hepinizi sevgi, saygı, hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.
Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz.
Hepinizin Miraç Gecesi'ni tebrik ediyorum.
Genel Müdürüm, güzel bir sunum yaptınız; birçok şeyi öğrendik, birçok şeyi de eskiden biliyorduk. Dolayısıyla, biz Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün bu ülkeye yaptığı birçok şeyi biliyoruz.
1984 yılından bu yana faaliyetlerini kamu iktisadi kuruluşu olarak devam ettirmekte. Devlet Hava Meydanları İşletmesinin ana faaliyet konuları ise ülkemizde havalimanlarının işletilmesi ve Türk hava sahasında hava trafiğinin düzenlenmesi ve kontrol görevini yerine getiriyor. Devlet Hava Meydanları İşletmesi bugün itibarıyla toplam 18 bin personelle sivil uçuşlara açık 56 havalimanında hizmet vermekte. Havacılık sektörü hızlı ve devamlı gelişen, gelişme gösteren, ileri teknolojinin kullanıldığı, stratejik açıdan önem arz eden sektörlerin başında geliyor. Dünya ticaret hacmindeki ve turizm sektöründeki büyümeler, küreselleşme, ayrıca insanların daha hızlı ve daha konforlu yolculuğu tercih etmeleri tüm dünyada hava yolu taşımacılığının diğer taşımacılıklara göre daha hızlı gelişmesini sağlıyor.
Hava ulaşımında 2003 yılında 34,4 milyon yolcuyla dünyada 18'inci sırada yer alan Türkiye 2019 yılında 208 milyon 911 bin yolcuyla 10'uncu sıraya gelmiş. Ülkemiz aynı dönemde Avrupa'da 7'nci sıradan 5'inci sıraya yükselmiştir. Burada elbette ki DHMİ'nin kendisi ve özel sektör iş birliği kanalıyla yaptığı havaalanları çok etkili olmuştur, hatta Türkiye çok başarılı özel sektör müteahhitleri yetiştirmiş ve dünyada birçok havaalanını da Türk müteahhitler yapmıştır. Bunun için de Hükûmetimizin çok başarılı olduğu bir konudur.
Ayrıca, DHMİ'nin gelişmeler dünyada parmakla gösterilmiştir. Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi en fazla havacılık sektörünü etkilemiş, buna bağlı olarak tüm dünyada uçak ve yolcu trafiği negatife dönerken Devlet Hava Meydanları salgının ilk gününden itibaren havaalanlarında gerekli tüm önlemleri alan kuruluş olarak sektörde örnek teşkil etmiş ve havalimanlarını pandemi sertifikasıyla tescillendirmiştir.
Değerli milletvekilleri, sonuç olarak, bizim Devlet Hava Meydanlarının gelişirken yap-işlet-devret yatırımlarıyla ilgili bazı sorunları biraz açmak istiyorum. Öncelikle Zafer Havaalanı... Gerçekten Zafer Havaalanı'yla ilk defa Türkiye'de havacılığın geliştirilmesi amacıyla bölgesel havaalanları yapılarak bu havaalanı ihtiyacı Avrupai şekilde çözülmeye çalışıldı. Çünkü o zaman 26 civarında havalimanı var ve yarısı da çalışmıyordu. Her il kendine havaalanı istemeye başlayınca "Acaba bölgesel havaalanlarıyla bu iş çözülür mü?" diye yıllarca bu konu tartışıldı ve sonunda Afyon, Kütahya ve Uşak... Ben de o zaman o Bakanlıkta görevliyim Genel Müdür olarak, Bakanımızın bütün Devlet Hava Meydanları çalışmalarını izliyoruz ve yıllarca bu konu gündeme geldi ve "Birçok yerde bölgesel havaalanı mı yapsak? Bütün illere havaalanı yapmak daha masraflı olur." diye Zafer Havaalanı'nı bölgesel bir havaalanı olarak yapma kararı alındı. Burada elbette fizibilitesi yapıldı, elbette çok çalışıldı yani Afyon'un gelişmesi için, hatta -çok iyi hatırlıyorum- Devlet Demiryollarının en büyük arazileri Afyon'a tahsis edildi. Orada büyük oteller yapılacak, hatta kar tünelleri yapılacak; kış turizmi, yaz turizmi; gelişmeler var, heyecanlıyız. Kütahya da gelişecek, Afyon da gelişecek, Uşak da gelişecek; en önemlisi -bunu defalarca burada anlattığımı hatırlıyorum- bu 3 şehrin yurt dışındaki vatandaş sayısı çok yüksek, yurt dışından uçaklar da gelecek. Fizibiliteler yapıldı ve ihaleye çıkıldı, yapılan şey buydu. İhaleye çıkıldı, serbest ihale yani açık ihaleyle 1'inci ihalede -maalesef bu belki sıkıntılı diye- 9 firma girdi, sonra bir daha ihale yapıldı bu belki daha uygun olur diye, o açık ihaleyi de bir müteahhit kazandı. Şimdi vuruyoruz abalıya da...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - 2'nci ihaleye kaç firma girdi?
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Efendim...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Tek bir firma, ben söyleyeyim. Sayıştay raporunda var.
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Yani o açık ihaleydi, gelip girselerdi canım, ne bilelim yani. Açık ihale, isteyen girer.
Dolayısıyla, bir ihale yapıldı, ben işin orasında değilim, bütün kanunlara, kurallara uygun bir ihale yapıldı ve Zafer Havaalanı ihale edildi. Ondan sonra, elbette ki bu fizibiliteler birçok yerde tutmamış olabilir, bundan sonra bölgesel havaalanı yapılmadı. Şimdi, yapıyoruz yani Karaman'a da yapıyoruz, Yozgat'a da yapıyoruz, Bayburt'a da yapıyoruz; devlet olarak yapıyoruz ama bunu ister devlet olarak yapın, isterseniz özel sektörle yapın, bazı havaalanlarında zarar, bazı havaalanlarında kâr ediyoruz. Sonuçta Devlet Hava Meydanları bu özelleştirmeden dolayı bugüne kadar 383 milyon dolar kâr etti yap-işlet-devret modellerinden dolayı. Dolayısıyla, bir yerde kâr, bir yerde zarar olabilir.
Ben çok iyi biliyorum, Ankara Havalimanı'nın tartışması bile bir yıl sürdü. "Bu kadar büyük havaalanına ihtiyaç var mı, yok mu? Ne kadar büyüklükte yapsak?" Yani köy havaalanından şehir havaalanına dönüşüyorsunuz ve bazı sıkıntılar var. Yani buradan savcılığa gidip şikâyet etmek en kolayı, en kolayı o. Bir tane bir şey yapacaksınız, sonra şikâyet edeceksiniz. Sonuçta Zafer Havaalanı'nın zarar ettiğini bağıra bağıra söylemeye gerek yok; Zafer Havaalanı da zarar ediyor, Erzincan Havaalanı da zarar ediyor, büyük bir ihtimalle bundan sonra yapacağımız şehirlerdeki havaalanları da zarar edecek.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - "Kâr ediyor." denildi.
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Kâr değil de şu var tabii: Yani biz bunu özel sektöre yaptırmasaydık da kendimiz devlet olarak yaptırsaydık 47,6 milyon daha fazlaya yaptırırdık, bu maliyetten kurtulduk. Bunu ispat edebiliriz yani dolayısıyla da devlete yaptırmanın...
Yani gerçekten şunu söylemek istiyorum: Biz bu havaalanını çok heyecanla yaptık. Eğer Türkiye'de bu gelişseydi, bu tutsaydı, bu kadar havaalanı değil de çalışan bölgesel havaalanları olacaktı. Şimdi, kamu yapıyor her yere bir havaalanı. Erzincan Havaalanı'na günde 2 tane uçak geliyor, belki Bayburt'a 1 tane gidecek, bilemiyorum yani ama yapmak zorundayız. Bazen görüyorsunuz, duble yollarda da otobanlarda da bazı yollarda trafik sıkışık, bazı yollarda da araç geçişi az olur. Az diye buraya gidip yolu mu daraltacağız, her yere aynı hizmeti götürecek bir Hükûmetimiz var.
İstanbul Havaalanı'na gelince, biraz önce sayın milletvekilim "Buna ne gerek vardı?" dedi. Ya, biz havada CHP'li milletvekilleriyle de başka parti milletvekilleriyle de çok döndük İstanbul'un üstünde. Üç saat, dört saat ne oluyoruz, nereye gidiyoruz diye döndüğümüz günleri unuttuk. Tabii, şimdi havaalanları gelişti, herkes uçağı biliyor, dolayısıyla unuttuk. Onun için, bu dönme bir türlü kurtarılamadı. Yeşilköy Havaalanı'nda, Atatürk Havaalanı'nda kesinlikle 3'üncü pist yapılamadı. Yapılsaydı biz niye yapmayacaktık? Yani o pistte öyle bir şey olmazdı ve de gelişemezdi. Dolayısıyla da İstanbul Havaalanı -kim karşı çıkarsa çıksın, ne denilirse denilsin- için yok "Alçağa yapıldı." "Yükseğe yapıldı." "Ortaya yapıldı." bunlar tartışılabilir ama çok iyi yaptık, iyi ki yaptık, iyi ki AK PARTİ bu havaalanını yaptı, havacılık gelişti. Bütün aktarma istasyonları Allah'ın izniyle Türkiye'ye gelecek şu pandemi bittikten sonra, her gelenin uğrak yeri olacak ve İstanbul Havaalanı dünyanın en iyi havaalanı olacak diye düşünüyoruz.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Atatürk Havalimanı'nın ortasına niye hastane yapıldı, onu da bir açıklayın.
SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Değerli milletvekilleri, şimdi, bu hava yolunu halkın yolu hâline getiren Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde öncelikle Başbakanımıza teşekkür ediyoruz, Ulaştırma Bakanlarına teşekkür ediyoruz, gerçekten hepsi sayesinde -bunu yaşadığım için söylüyorum- dünyanın örnek aldığı bir ulaştırma sistemi kuruldu. İyi gitti, iyi gidiyor, inşallah pandemiden sonra daha da iyi gidecek. Bütün Ulaştırma Bakanlarını, Devlet Hava Meydanları Genel Müdürünü -öncekileri, şimdiki Genel Müdürümüzü- ve çalışanların hepsini tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Dünyaya örnek bir Devlet Hava Meydanları İşletmesi olarak biliyorum, görüyorum, izliyorum.
Hepinize çok teşekkür eder, saygılar sunuyorum.