KOMİSYON KONUŞMASI

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun en büyük avantajı, güzelliği, her zaman olduğu gibi birlikte karar almak. Bazen söyledikleriniz üslup itibarıyla farklı yerlere gitmeye başlıyorsa, haklıyken haksız konumda olabilecek çok şey olur. Şu anki üslup doğru gitmiyor.

Şöyle ifade edeyim: Öncelikle, bu yıl içerisinde yapılan çalışmalar... Tabii ki toplantı talep etmek en doğal hakkımız, en fazla toplantıları, mümkün olduğunca birçok konuyu ele almak... Bunun aksi -bu masada milletvekili sorumluluğu olarak- düşünülemez bile ama "Hiçbir şey olmadı." demek de haksızlık. Neden? Mesela, bizim iki alt komisyonumuz oldu, her birinin çalışmalarında... Biri, rapor çalışmalarını uzmanları ve tüm yapısıyla masaya yatırırken benim de üyesi olduğum, Başta Kız Çocukları Olmak Üzere Gençlerin Bilim, Teknoloji, Matematik Alt Komisyonunun sunumunu da biz bu yıl içerisinde gerçekleştirdik; tüm toplantıları da yaparak, onu da gerçekleştirdik.

FİLİZ KERESTECİOĞLU DEMİR (Ankara) - Tülay Hanım, onu söylüyoruz zaten.

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Sayın Başkanım, çok özür diliyorum. Tamamlayayım.

Dolayısıyla "Bu yıl hiçbir şey yapılmadı." diye cümleye başlandığında elbette "Yapıldı." cevabı haklı olarak kıymetli vekil arkadaşlarımızdan da geliyor. Bunu ifade etmeyelim.

İkincisi şu: Daha birçok şey yapılabilir. Biz farklıyız, doğru. Biz farklıyız, tıpkı İnsan Hakları Komisyonu gibi kanunla kurulduk. 2009 yılından bu yana harikulade alt komisyon başlıklarıyla çok ciddi emekler verdik. Aslında, bunların yanı sıra, tekrara girmemek adına ben, Jale Hanım'ın ifade ettiğini -çünkü hepimiz karşılaşıyoruz- şöyle doğru buluyorum: Bakın, cümle o kadar net ki uygulamada yaşananlar çok önemli, raporlarda çok ciddi emek var. Oradaki tüm siyasi partilerden katkı sunan arkadaşlarımın hepsine şükranlarımı sunuyorum. Benim Alt Komisyon Başkanlığı yaptığım Yurt Dışı Türklerde kadınlarımızla ilgili sorunlarda Sibel Hocamla birlikte, diğer arkadaşlarımız da vardı ve sıfır şerh, hiçbir şerh maddesi olmadan, ortak imzayla bir alt komisyon raporu çıktı. Bunu yapabilen bir komisyon Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu.

Şimdi, şu cümle söylendi, deniliyor ki: "Kanunlaştırmayla ilgili sorun yok. Nerede var? Uygulamalarda, eylemlerde." Altına imzamı atıyorum, A şahsı, B partisi söylemiş, hiç fark etmez. Bizim Türk mevzuatında, Medeni Kanun'da, Türk Ceza Kanunu'nda aklınıza gelebilecek tüm başlıklarla ilgili aslında o kadar güzel mevzuat zenginliğimiz var ki avukat arkadaşlarım çok daha iyi bilecek bunu. Mevzuatta sıkıntı... Ama karşılaştığımız şu ki kadınlara şiddetle ilgili, bunun önlenmesine yönelik araştırma komisyonu raporunu ne olur raftan indirelim. Bu, 26'ncı Dönemin, 24'üncü Dönemin çok verimli çalışmalarından biriydi. O zaman aile hâkimlerinin karşılaştıklarını, uygulamada yaşanan sıkıntıları, diğerlerini çok net görebiliyoruz. O yüzden belki de şu başlıktan -tabii, istişare ederek, birlikte bu masada karar alarak- yola çıkarak somut verilerle hareket edebiliriz.

Israrlı takibe gelince, çok doğru bir başlık. Israrlı takiple ilgili Adalet Bakanlığının... Yani sadece yürütmeden gelen değil, Adalet Komisyonundan burada avukat arkadaşlarımız da var şu an, değerli vekil arkadaşlarım da var, onun ön görüşmeleri daha henüz ete kemiğe bürünmedi. Evet, eylem planında var olabilir ama Komisyona geldiğinde burada olması şart, bu fikre katılıyorum ben de. Yani neden böyle düşünüyorum? Çünkü örnekleri var. Canan Vekilim hatırlayacaktır -Meclis, bizim, mesela kıyafet yönetmeliği, onunla ilgili yönetmelik düzenlemesi de bunun içerisindedir- bu örneği hatırlayacaksınız, o zamanki Komisyon Başkanımız "Bunu biz KEFEK'te de görüşmeliyiz." dedi. Adalet Komisyonuna tabi tuttunuz çünkü usul şudur -yeni gelen arkadaşlarım adına tekrar belki önemli olabilir- Meclise kanun teklifi geldiğinde, işte, Vekilimin ifade ettiği gibi, bu teklif sunulduğunda, Meclis Başkanlığımız, ilgili başlıklarla ilgili, Plan ve Bütçe Komisyonuna mı, Adalet Komisyonuna mı, KEFEK'e mi dağılımını yapar. Bu dağılım esnasında bizi direkt ilgilendirdiğini düşündüğümüz ama "x" komisyona, mesela -en çok öyle oluyor- Adalet Komisyonuna gittiğini gördüğümüzde, biz burada müdahil olup "Biz de bunu burada, bu masada görüşmeliyiz. Gerekirse bu başlıkta alt komisyonlar oluşturmalıyız ve bizim kanaatimiz de tali komisyon dahi olsa o görüşülen ana komisyona iletilmeli." diyoruz, dedik, örnekleri var. Canan Vekilim de buna... Aynı komisyonda görev yapıyoruz, burada kurumsal hafıza gibi olduk bir anlamda, bunun örnekleri de...

JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Candan...

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Candan, çok özür dilerim. İkisi de Candan. Allah razı olsun, uyardığınız için teşekkür ediyorum, isimleri bazen... Aslında komşu vekilim bir taraftan ama göremiyorum da buradan yüzünü.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Ben eğilemiyorum, belim tutuldu çünkü.

TÜLAY KAYNARCA (İstanbul) - Evet, yani bu şahitliklerimizi de düşündüğümüz zaman Komisyonumuz, birincisi, kanunla kuruldu diğerlerinden farklı olarak, sadece şu teklifi görüşmek değil -dilekçeleriyle, kamudan gelen yapılarla bunu görebiliyoruz- STK'lerle iş birliği yapabiliyoruz. Birleşmiş Milletler gibi uluslararası normlarla ilgili, bunu da yapabiliyoruz ama dikkat edersek bu süre içerisinde BM'nin projeleri de... Ama çok olağanüstü bir dönemden geçiyoruz yani canın söz konusu. Bak, şu anda maskeyi açarak konuşuyorum, yapmamam lazım. Yani can söz konusu olunca, yaşam hakkı söz konusu olunca birçok şey rölantiye alındığı gibi, yavaşlayarak gittiği gibi, belli ki bu süreçte de bunu yaşadık, bunu paylaşmak lazım. Ama lütfen, Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun bugüne kadar yapılan emeklerine de haksızlık etmeyelim. Çıkartılan, çok ciddi zaman harcanan, emek verilen ve o dönemde çalışan tüm vekil arkadaşlarımızın da bu hukukunu koruyarak konuşmalarımızda bu hassasiyete dikkat edelim ama katılıyorum, bu masada kadınlarımızı ilgilendiren ama sadece kadınlarımızı değil, fırsat eşitliğini içeren, tüm başlıklarımızın can alıcı başlıklarını içeren her konu konuşulur, tartışılır. Ete kemiğe bürünür mü, bu ayrı bir konu ama bu başlıkta irdelenir.

Bugünkü gündemimiz -Sayın Başkanımız bizlere de iletti birkaç gün önceden- gündem çerçevesinde olacaktır, oylamaya sunabiliriz usul itibarıyla. Kanun teklifi önerisi, ifade ettiğim gibi, Meclise geldikten sonra, komisyon dağılımlarından sonra olabiliyor ama öncesinde konuşmamızda veya bunu gündeme getirmekle ilgili, Komisyonun takdiridir. Bununla ilgili, elbette saygı duyuyorum tüm yapılan çalışmalara.

Ben teşekkür ediyorum, gündemimize geçmemizin önemli olduğunu düşünüyorum çünkü başka toplantılar bir yarım saat sonra başlayacak.

Saygılar sunuyorum.