| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'nin (BOTAŞ) 2017 ve 2018 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 02 .03.2021 |
LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Genel Müdürüm, ben sorudan ziyade aslında kurumunuzun vizyonunu iyi bilen birisi olarak önümüzdeki dönemlerde karşı karşıya kalacağımız bir tehditle ilgili düşüncelerinizi, fikirlerinizi almak istiyorum.
BOTAŞ, bilindiği üzere, ülkemizin doğal gaz ve petrol ihtiyacını boru hatlarıyla karşılayan bir kurumumuz. Bu şekilde baktığımız zaman gaz ve likit taşımacılığı yapıyor ancak BOTAŞ'ın bir de su taşımacılığı noktasında faaliyet gösterdiğini de biliyoruz. Hirfanlı Barajı'ndan Tuz Gölü'ne yaklaşık -yanlış hatırlamıyorsam- 121 kilometre uzunluğunda su taşıması için kullandığınız bir boru hattı var. İşte tam bu noktadan hareketle sizin de sunumunuzda ifade ettiğiniz gibi önümüzdeki yıllarda kuraklığı yaşayacağımızı artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Ülkemizin bir kısmı özellikle Doğu Karadeniz'de su kaynakları noktasında bir zenginlik varken özellikle yaz aylarında Akdeniz'de, Ege'de su noktasında -göletler ve barajlar için söylüyorum- sıkıntı yaşayacağımız aşikâr. Tam bu noktada şöyle bir Türkiye'ye bakıyorum "Acaba ne yapılıyor?" diye: Belediyelerimiz kendi imkânlarıyla kendi illeri ölçeğinde su taşımacılığı faaliyetleri gösteriyorlar. Mesela, Ankara Büyükşehir Belediyesi Gerede'den bir su hattı döşemiş Ankara'ya. Yine, Gaziantep Belediyesi Şanlıurfa'dan kendi ilinin su ihtiyacını karşılamak üzere bir su hattı döşedi. Gelmeden önce baktığım zaman bu 2 proje böyle göz önüne geldi. Şunu ifade etmek istiyorum: Kurumunuz boru hatlarıyla taşımacılık noktasında sadece Türkiye'de değil gerçekten dünyada örnek kurumlardan bir tanesi. Elimizde böylesine önemli bir kurum varken, boru hatlarıyla taşımacılığı bu kadar iyi bilen kadrolarımız varken, doğal gazın ve petrolün yanında önümüzdeki yıllarda -nasıl ülkemizin doğal gaz ve petrol ihtiyacını bu şekilde taşıyorsanız- bence su kaynaklarımızın taşınması noktasında da size ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Özellikle sizin vizyonunuza ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Yani hangi su kaynağını nereye, nasıl transfer ederiz, nasıl taşırız? Bakın, Ankara Büyükşehir Belediyesi Gerede'den suyu alıp Ankara'ya getiriyor fakat o Gerede'deki suyun hangi ölçüde taşınacağını, Gerede'ye bir miktar bırakılacağını... Ben bunların çok tartışıldığını düşünmüyorum fakat BOTAŞ bu konunun içerisine girerse ki BOTAŞ, Hirfanlı Barajı'nda bu işi yaptı. Zaten boru hatları taşımacılığının ana felsefesi de bu. Bu konuda Genel Müdürlüğünüz bir çalışma yapabilir mi? Atıyorum, Artvin Yusufeli Barajı'nda fazla olan bir su kaynağımızı Ankara'ya getirebilir miyiz veya Çukurova'ya yönlendirebilir miyiz? Veya daha uç bir proje söyleyeyim: Artvin Yusufeli'nde Çoruh Nehri'nin Karadeniz'e boşalan fazla suyunu İstanbul Ömerli Barajı'na transfer edebilir miyiz? Bu tecrübe BOTAŞ'ta var. Aslında şuna baktım ben: Mevcut boru hatlarımızla su taşımacılığı yapılabilir mi? Bu konu üzerinde bir çalışma da yaptım, Deniz Bey'in de haberi var. Fakat mevcut boru hatlarımızda özellikle gaz boru hatlarımızda bir su taşımacılığı yapılamayacağı konusu ortaya çıktı. İşte tam bu noktada hazır güzergâhlarımız belliyken, kamulaştırmalar yapılmışken aynı nasıl Türkiye'yi doğu-batı ve kuzey-güney ekseninde boru hatlarıyla yaklaşık 27-30 bin kilometrelik boru hatlarıyla nasıl döşediysek önümüzdeki süreçte bu boru hatlarının yanına su için de ekstra boru hatları yapılabilir mi? Bu konunun aslında bizim tartışmamız gereken BOTAŞ'ın da tartışması gereken konulardan biri olduğunu düşünüyorum. Tabii, tek başına "BOTAŞ" demiyorum, Devlet Su İşleri de muhakkak bu konu içerisine dâhil edilmeli diye düşünüyorum.
Bunun yanında, Tuna-1 kuyusuyla ilgili birtakım bilgiler verdiğiniz sunumunuzda. Biz de, Tuna-1 kuyusundaki gelişmeleri yakinen takip ediyoruz sizin de bildiğiniz üzere. Şu tartışılıyordu: Gazın deniz tabanından borularla karaya çıkartılacağı ve orada proses işlemine tabi tutulacağı ifade ediliyordu fakat sunumdan şunu gördüm: Tuna-1 kuyusunun hemen iz düşümü olan deniz yüzeyine bir platform döşeneceğini ifade ettiniz. Son karar bu mudur? Türkiye Petrolleriyle de görüşmedim "Bir platform kurulmayacak, tabandan boru hatlarıyla kıyıya gazı getireceğiz." denilmişti ama sizin sunumunuzda bir platform kurulacağı bilgisini bizimle paylaştınız. Ben platform kurulması konusunu çok önemsiyorum çünkü Türkiye için de çok önemli bir tecrübe olacağını düşünüyorum platform kurma işinin.
Sayın Genel Müdürüm, yerelle ilgili bir hususu daha dile getirmek istiyorum. FSRU tesisimiz Dörtyol'da faaliyette, biz de yakinen oradaki çalışmaları gözlemliyoruz. Terminal gerçekten çok iyi şartlarda hazırlandı ve bölgemize hizmet verir durumda. Siz de yine sunumunuzda ifade ettiniz "Günlük 28 milyon metreküplük gaz verme hacmine, kapasitesine sahip oldu." dediniz ancak ilimize, neredeyse bölgemizin büyük bir kısmına yetecek doğal gazın getirildiği ana noktalardan biri olan Hatay'da bazı ilçelerimizde doğal gaz yok Sayın Genel Müdürüm. Bu, takdir edersiniz, vatandaşlarımızın bize de yönelttiği önemli sorulardan biri oluyor. Özellikle, Hatay'ın Kumlu ilçesi, Hassa ilçesi, Reyhanlı ilçesi, Altınözü, Yayladağı, Samandağ ve Arsuz ilçelerimiz -ki neredeyse Hatay'ın üçte 1'ini kapsıyor- bu ölçekte bir yerde doğal gaz şu an maalesef, vatandaşlarımıza ulaştırılamıyor. Bu konunun da çözülmesi noktasında sizlerin desteğini bekliyoruz.
Son olarak, özel bir talep olacak aslında, çalıştığım, ilgi duyduğum bir alan olduğu için... Uluslararası hatların güncel durumuyla ilgili muhakkak BOTAŞ'ta bir çalışma vardır çünkü kurumunuz sadece Türkiye'deki gelişmeleri değil, dünyadaki gelişmeleri takip ediyor. Bu hususta bizimle de bilgi paylaşır mısınız? Özellikle, Orta Doğu'da ve Kafkaslar'daki boru hatlarının güncel durumunu doğal gaz ve petrol olarak da ayrılmış bir şekilde bizleri de bilgilendirirseniz bu konuda memnun olurum diyorum.
Tekrar teşekkür ediyorum Sayın Genel Müdürüm.