| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 11 .02.2015 |
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Şimdi, sıkıntı şu: Ben öncelikle onun için tarihlerini de sordum, yani dönemsel olarak nasıl yansımış bu olaya diye tarihlerini sordum, daha sonraki dönemde, sizin yapılandırmadan sonra veya "Kredi vereceğiz." dedikten sonra çok fazla sıkıntı görülmüyor, ama ben, şuna... Tabii ki bankada çalışan müşteriyle sıkıntı oluşacak. Nasıl sıkıntı oluşacak? Uzun zamandır bankayla çalışıyordur, on yıldır çalışıyordur, on beş yıldır çalışıyordur, şirket bir sıkıntıyla karşı karşıya kalmıştır, piyasası daralmıştır, ürettiği ürünlerin artık karşılığı yoktur gibi birçok nedenden dolayı şirketler sıkıntıya düşebilir, burada da bankanın kredilendirmesinde de sıkıntı oluşabilir, onlar da takipteki borçlara gider, bir süre sonra da alınamayacak borçlar hanesine yazılır ve kapanır. Yani bunlar bankacılık sistemi içerisinde var, ama tabii, bu rakamları topladığınız zaman risk oluşturmayacak, yani kendi kümülatif kredisi içerisinde, mevduatı içerisinde risk oluşturmayacak rakamlar olması gerekiyor diye inanıyorum.
Bunlar tamam, buralarda bir problem yok, ama 2012'yi görüşüyoruz... Gerçi 2014'te verdiğiniz kredilerde hiç de bankacılık kurallarına uygun bir kredilendirme yapmadınız. Neyi yapmadınız? İşte, havuz medyası olayındaki 100'er milyon dolarlık krediler... Şimdi bana ne anlatırsanız anlatın, biraz evvel çizdiğiniz tabloyla hiç uyuşmuyor o kredi, çünkü bir telefonla verilmiş kredi olduğunu biliyorum ben bunların. Şimdi bunlar hangi teminatlar, hangi ipotekler gösterdi diye sorsam Sayın Genel Müdürüm, siz bana bunlar ticari sır diye vermeyeceksiniz.
Ben şirketlerin kredibilitelerinin artırılabileceğini düşünüyorum. Yani 5 milyon, 10 milyon, 50 milyonluk bir şirketin, bir 5 milyon daha kredi ilavesi ya da nakdî veya teminat olarak yapılmasına karşı değilim, bunlara ama biliyorum -ki çok detaya girmeyeceğim- şu "havuz medyası" diye bilinen medyaya aktarılan, onların içinde olduğu gruba aktarılan 100'er milyon dolarlık, bir hafta içerisinde Ziraat Bankasından krediyi temin ettiklerini biliyoruz. Buna tüm Türkiye şahit oldu, bunlar hoş şeyler değil. Yani kamu bankası, doğru, ama kamu bankasındaki işleyiş siyasallaştırılmamalı. Biz her şeyinizi destekleriz, gerçekten tarımdaki eksikleri söyleriz, ama daha fazla yol katetmeniz için gereken mücadeleyi sizinle beraber veririz, mevzuatta bir eksiklik varsa bunun tamamlanması için mücadele veririz, yine diğer bankalarla rekabet edebilmeniz için gerekli şartların oluşturulmasını... Ama bu banka Ziraat Bankası, bu 2 şirkete... Şirketlerin isimlerini söylemeyeceğim, bu şirketler Devlet Demir Yollarında var, sürekli problemliler, bu şirketler tüm yap-işlet-devret'lerde var, elektrik dağıtım işlerinde var, zaten 3-5'i geçmiyor, ama 2'sini çok hızlı bir şekilde kredilendirdiniz.
Ben, bu şirketlerin size birinci öncelikli bir teminat gösterdiğine inanmıyorum, beni inandıramazsınız. Birinci öncelikli Ziraat Bankasının ilk ipoteklisi olarak gösterebileceğinize inanmıyorum, inandırırsanız teşekkür edeceğim size, çünkü bu şirketlerin kendi öz sermayeleriyle bir iş yaptığına inanmıyorum...
FARUK SEPTİOĞLU (Elâzığ) - Özel konuşalım bunları.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Özel mi?
BAŞKAN - Hayır, Sayın Akar, devam edin.
HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Ben, Ziraat Bankasında son dönemlerde bu kadar pozitif işler yapılırken, böyle olumsuz bir siyasi kararın verilmiş olmasını da garipsediğimi ifade ediyorum.
Söyleyeceklerim bunlar.
Teşekkür ederim.