BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Sayın Başkanım, Komisyonumuzun değerli üyeleri, kamu kurumu ve özel sektör temsilcilerimiz, milletvekili arkadaşlarımız; ben de sizleri saygıyla muhabbetle selamlıyorum. Ben de sözlerime başlamadan önce Gara'da 13 şehidimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum, onlardan biri de Malatyalı hemşehrimizdi. Cenab-ı Allah rahmet etsin ve inşallah hesabı da gerekli şekilde sorulacak.

Değerli arkadaşlar, ülkemizde istikrarlı ve uzun dönemde bir büyüme performansı yakalayabilmek için yurt içi, yurt dışı tasarruflar kilit rol oynamaktadır. Baktığımız zaman, özellikle hane halkı tasarruf oranlarımız görece olarak diğer gelişmekte olan ülkelere ve diğer ülkelere göre biraz daha azdır. Hane halkı tasarruflarının artırılması için öncelikle kişilerin kendilerini finansal açıdan güvende hissedebilecekleri uygun tasarruf ürünlerini bulabilmesi gerekmektedir. Bu anlamda, Türkiye'de de gerçekten otuz yılı aşkın süredir uygulanan ve bana göre başarıyla uygulanan bir sistem mevcut esasında ama sistemin yasal boşlukları ve düzenlenmesi mevcut değildi. Bu anlamıyla getirdiğimiz teklifle birlikte bu alanı düzenlemek istiyoruz. Uluslararası örnekleri incelendiğinde de sözleşmeye dayalı tasarruf olarak adlandırılan ve tasarruf sahibinin belirli bir dönem birikim yaptıktan sonra önceden belirlenmiş bir şekilde araca ulaştığı veya mala ulaştığı sistemler mevcut, bu sistemler uluslararası finans noktalarında da uygulanmaktadır. Türkiye'de özellikle faizsiz olarak, faize biraz mesafeli duran kesimler tarafından tercih edilen bu tasarruf sistemi özellikle "el birliği tasarrufu" diye de adlandırılabilir. Baktığımız zaman konut ve taşıt alımı noktasında yaygınlaştığını görüyoruz. Şimdiye kadar da gerçekten çok büyük mağduriyetler de oluşmadan, yargıya da çok taşınan çekişmeler olmadığını da doğrusu görüyoruz ama bugüne kadar mağduriyet oluşmaması demek bundan sonra oluşmayacağı anlamına da gelmez. Özellikle, son iki üç yıldır bu alanın hızlı bir şekilde büyüdüğünü ve yeni organizasyon şirketlerinin girdiğini de görüyoruz. Biz, özellikle tasarruf finansman şirketlerini 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktöring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamına dâhil ediyoruz. Bu teklifle ne getiriyoruz onu kısaca size izah edeyim.

Tasarruf finansman şirketlerinin asgari sermaye tutarını 100 milyon TL olarak teklif ediyoruz ve BDDK'ye de belli standart ve sınırlamalar getirme yetkisi verilmektedir. Tasarruf finansman şirketleri yalnızca konut veya taşıt ediminden doğan borçları finanse edebilecek, tasarruf finansman sözleşmeleri dışında finansman sağlayamayacak ve yalnızca yurt içinde tescil edilmiş konut veya taşıt alımına yönelik finansmanda bulunabilecekler. Tasarruf finansman şirketlerinin birleşme, devir, bölünme ve iradi tasfiyeleri BDDK'nin, kurumun denetiminde olacak. Mevcut yükümlülüklerini yerine getirebileceğine ilişkin bir plan sunması, müşterilerine olan finansman yükümlülükleri dâhil olmak üzere tüm yükümlülüklerin yerine getirilmesi şartıyla gerçekleşebilecek. Tasfiye sürecinde yeni müşteri edinilemeyecek, sunulan plana uyulmaması veya söz konusu işlemlere müşteri hak ve menfaatlerinin zarara uğratılacağının tespit edilmesi hâlinde kurul kararıyla iradi tasfiye izni iptal edilecek. Şirketlerin aktif kalitesinin ve gelir gider dengesinin bozulması dolayısıyla öz kaynaklarının faaliyetlerin emin bir şekilde yürütülmesine engel olacak şekilde bozulması ya da şirket yönetimlerinin basiretsizliği nedeniyle maruz kalınan risklerin önemli ölçüde artması ve mali bünyeyi zayıflatacak şekilde yoğunlaşması hâllerinden birinin BDDK'ce tespit edilmesi hâlinde şirketten ilave tedbirler alınması da istenebilecek. Tasarruf finansman sözleşmesinin kapsamının belirlenmesi; müşteri, sözleşme imzalanmasını takip eden on dört gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeden cayabiliyor ve bu cayma, on dört gün içerisinde caydığı takdirde, ayrıca organizasyon bedeli falan kesintisi de yapılmadan ne yatırılmışsa onu müşteriye ödeyebiliyor. Dolayısıyla, bu anlamıyla yeni bir düzenleme getirmiş olduk. Kampanya süresince de cayma hakkı var. Bu noktada da caydığı takdirde sadece organizasyon bedeli ödeyip diğer hiçbir kesintiye maruz kalmadan o tasarrufu da çekebiliyor.

Yine, bu getirdiğimiz teklifle özellikle şirketin fon havuzunu kendi operasyonel hesaplarından ayırma zorunluluğu getiriyoruz. Fon havuzundaki paralar amacı dışında kullanılamaz, haczedilemez. Şirketler faizsiz esaslara göre faaliyetini gösterir çünkü bu sistemin temel mantığı da faizsiz olması ve bir anlamıyla bankalarda kredi notu düşük vatandaşlarımızın biraz daha tercih ettiği bir sistem.

Değerli arkadaşlar, özellikle tasarruf finansman müşterilerinin sözleşme fesih ve sözleşmeden cayma haklarını kullanmaları durumunda birikimlerinin iade edilmesini engelleyen kişilere altı aydan iki yıla kadar hapis ve beş yüz güne kadar adli para cezası verilecek. Zimmet suçu işleyen tasarruf finansman şirketi yöneticisi ve mensuplarına altı yıldan on iki yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacakları gibi tasarruf finansman şirketlerinin uğradığı zararın tazminine mahkûm edilecek. Tasfiyeyi BDDK'nin belirlediği -TMSF de var bunun içinde- 3 kişilik bir kurul tarafından tasfiye olacak ve bu noktada intibak için de mevcut şirketlerimize belirli süreler veriyoruz. Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bir ay içinde mevcut şirketler müracaatlarını yapacaklar, altı ay içinde kendilerini kanunun hükümlerine uygun hâle getirecekler ve burada müşteri hak ve hükümlülüklerinin, menfaatlerinin zarara uğratılmadan eğer intibakları yapamayan şirketler de verilen ek sürelerde de yerine getirmediği takdirde tasfiye edilecek. Lisans verilecek, lisanssız işletmelere de izin verilmeyecek. Bu noktada bu şekliyle bir düzenleme getiriyoruz. İnşallah ülkemiz, memleketimiz için hayırlı uğurlu olur.