| Komisyon Adı | : | (10 / 3200, 3361, 3362, 3364, 3365) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Prof. Dr.Harun Tanrıvermiş'in, kentsel dönüşüm alanlarında taşınmaz ve proje değerleme ve finansman ilişkileri ile temel sorunlar ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 28 .01.2021 |
BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Evet, çok teşekkür ediyoruz.
Değerli hocamız, gerçekten çok kapsamlı, tüm enstrümanları kapsayan, tüm boyutlarıyla kentsel dönüşümü ve finansmanını masaya yatırmış oldu. Hakikaten alanın genişliği, bu kadar alternatif enstrümanın birlikte kullanılabilecek oluşu, işte, içinde bazı zorlukları da barındırıyor. Hassaten teşekkür ederiz.
Tabii, biz, kentsel dönüşümün daha hızlı işleyebilir olmasını ve bir an önce depreme güvenli konutlar üretebilmeyi, güvensiz konutları dönüştürebilmeyi hedefliyoruz. Onun hızlı ilerlemesi açısından da sizin değindiğiniz kentsel dönüşümü bugün yavaşlatan, efendim, muvafakatları engelleyen, oradaki süreci tıkayan, işin yargısal boyuta taşındığı birtakım noksanlıklara da işaret ettiniz; onlar da gerçekten çok önemli.
Yeniden değerleme konusu, burada altını çizdiğiniz önemli bir husus oldu. Onunla ilgili sıkıntılar; arsa payları hesaplanırken, düzenlenirken yapılan hatalar... Kaldı ki geçtiğimiz günlerde basında bir örnekle karşılaştım. Malum, İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen depremden sonra, AFAD Başkanlığı, 1999 depreminden bu yana işte, orta hasarlı olup da zamanında güçlendirmesi yapılmayıp ağır hasara dönüşüp yıkım kararı verilen yapıları envanterden tarayarak ilgili belediyelere yazı gönderiyor ve Avcılar'da 5 ya 6 katlı bir apartmanın bu şekilde olduğu ortaya çıkıyor. Binanın yıkım kararı var, ancak müdahale edilemiyor. Bina boşaltılmış, metruk hâle gelmiş, etrafında tedbir alınmış, bütün mahalleliyi rahatsız eder vaziyette. Aynen altını çizdiğiniz gibi arsa paylarına itiraz dolayısıyla, yıkıldıktan sonra kalacak olan arsa paylarının malikler tarafından kabul edilmemesi; çok dengesiz, kuralsız bir şekilde arsa payı tesis edildiği için, kat irtifakı tesis edilirken bir yargı süreci var; o sebeple de bina o vaziyette beklemek durumunda kalıyor. Bu da çeşitli toplantılarda dile de geldi. Kentsel dönüşümle ilgili depreme güvenli konut oluşturmak, dönüştürmek maksadıyla bir seferberlik hâlinde olmamız gerektiği ve bunun için de sadece bu işlere bakabilecek ayrı mahkemelerimizin, ayrı yargı mekanizmalarının, ihtisas mahkemelerinin işler olması, kurulması ve bunların çok daha hızlı karar verip sonuçlar alması fikirleri de teklifleri de gündeme gelmişti. O meselenin de gerçekten, sadece arsa payına ilişkin itirazların bile, iki yıllık yargı sürecine muhatap olması çok önemli ve aksatan bir husus.
Tabii, imar hakkı transferini biliyoruz, cümle içinde kullanıyoruz ama sizin bahsettiğiniz gibi bunu uygulayan ülkelerdeki mevzuatı henüz yakalayabilmiş değiliz. O yönüyle onun da kentsel dönüşümün önünü açabilecek çok önemli bir husus olduğunu, bütün imar, kamu ve vatandaş ilişkilerini de baştan aşağı değiştirebilecek bir husus olduğunu aslında düşünüyoruz ve bunun da mutlaka mevzuat olarak altyapısının kurulup işler hâle getirilmesi lazım. Vatandaşımızın da sertifikalara, birtakım gayrimenkul yatırım ortaklıklarına, bunlarla ilgili bütün işlem görebilecek değerli kâğıt anlamındaki yapılara olumlu bakması, onlara ilişkin güven duyması da çok önemli. Birçok vatandaşımızın bu işlere çok uzak durduğunu, bu işlere de antipatiyle yaklaştığını, güven duymadığını maalesef biliyoruz.
Tabii, bu imar hakkı transferinde yer yer bir kentsel dönüşümün önünü tıkayan bir husus olarak imar planlarındaki mevcut kat adedinin, yoğunluğun, emsallerin mevcudu karşılamadığını, mevcuttan daha düşük olması dolayısıyla dönüştürülmesi noktasında engel teşkil ettiğini ve buna benzer talepler... İşte, İstanbul Fatih, Avcılar; bugün İzmir, İzmir'de de aynı durum tartışılıyor, İzmir Büyükşehir Meclisinde de buna yönelik talepler var; bunlarla karşılaşıyoruz. Bazı, birtakım plan notlarıyla imar planlarının işte, bu emsaldeki eksikliklerini artırmak, mevcudu bir şekilde yeniden aynı şekilde inşa edebilmek için plan notlarıyla bu sürecin geçilmeye çalışıldığını görüyoruz. Onunla ilgili de İstanbul'daki bu plan not değişikliğinin de bölge Şehir Plancıları Odası tarafından mahkemeye verildiğini aralık ayının sonlarına doğru biz de basından gördük.
Tabii, bu noktada imar hakkı transferi... Bizim Sakarya'da 99 depremi öncesinde 5 kat olan imar, deprem sonrasında 2 kata düştü ve yaklaşık on sekiz yıl sonra da 3 kata çıkmış oldu; 2,5 kattan 3 kata çıkmış oldu. Bakıyoruz hâlâ şehir merkezinde o zaman zarfında dönüşememiş 5 katlı yapılarımız var, 99 öncesi yapılmış ama bir o kadar da 2 kata göre yapılmış yeni yapılarımız var. İşte, sizin biraz önce bahsettiğiniz gibi, 4 katı kilitleyerek onların imar haklarını diğer parsellerdeki imar haklarına ekleyerek belki bir çözüm olabilir mi diye de aklımıza gelmedi değil. Tabii, burada işte, 1 katta imar hakkı olan bir parselin malikine o imar hakkını nasıl ödeyeceğiz, onun şeyi nedir, yasal altyapısı nasıl olacak, nasıl değerlenecek, nasıl ifade edilecek? Bunlar da yepyeni meseleler, mevzuatta hiç yeri olmayan konular.
Çok güzel bir sunum gerçekleştirdiniz ve gördük ki elimizde çok fazla enstrüman var, dünya örneklerine bakıldığında da bunların çeşitli farklılıklar da olsa kullanıldığını görüyoruz ama bizim, hepsinden yararlanıp bir puzzleın parçaları gibi hepsini bir arada uygun yerlerde kullanarak bu süreci en hızlı hâle getirmek en büyük niyetimiz inşallah.
Çok teşekkür ederiz Hocam.
Bu konularda inşallah diğer vekillerimizin de şimdi soruları olacak, o sorularla beraber değerlendirirseniz memnun olurum.