KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Teşekkür ediyoruz.

Şimdi, Değerli Hocam Okan Tüysüz sunumunda bir konuya değinmişti, sunum esnasında, yapılaşmaları mümkün olduğunca diri faylardan uzak tutma noktasında bir uyarısı olmuştu. Tabii, şimdi, biz burada başka sunumları da izlerken daha önce hem MTA'nın çalışmalarıyla alakalı, özellikle Düzce merkezdeki fayın daha sonraki çalışmalarla yaklaşık 1 kilometre kadar farklı bir noktada tespit edildiğini, bu ötelemenin hem plan ölçeklerinde nasıl sıkıntılar yaratacağını, nasıl işleneceğini... Bir de imar planlarındaki ölçekler ile bu fay haritalarındaki ölçek hassasiyetinden dolayı, farklılığından dolayı çok ciddi bir şekilde bu fayların planlara işlenmesinde zorluklar var. Şimdi, bu zorluklar nasıl giderilecek? Bu kadar hassas ölçümler nasıl yapılabilecek? Kaldı ki ben şöyle biliyorum: Yüzeyde fayı gözlemlediğimiz yer depremden depreme değişebilir yani fay kendini hep aynı noktada göstermeyebilir. 1999 depreminde bizim Arifiye'de gördüğümüz yüzeydeki faylanmayı -Allah korusun- tekrar o fay üzerinde bir hareket olduğunda belki aynı yerlerde görmeyeceğiz, belki de daha farklı, 100 metre, 200 metre ötelenmiş, farklı bölgelerden geçen hatlar şeklinde, faylanma şeklinde göreceğiz.

O yönüyle, Hocam, hem şu şeye de bu konuyla beraber açıklık getirelim. Şimdi, fay yasası diye bir durum var. Ben Bayındırlık ve İmar Komisyonu üyesiyim aynı zamanda ve Jeofizik Mühendisleri Odamızın da yani "Bu fay yasası için ayrı bir düzenlemeye gerek yoktur." şeklinde görüşleri var, bu konuda kamuoyunda TMMOB çatısı altındaki odaların bile bir görüş ayrılığı var. Şimdi, gerçekten "Burada ayrı bir yasal düzenleme gerekir/gerekmez." noktasına açıklık getirir misiniz?

JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI DEPREM DANIŞMA KURULU BAŞKANI PROF. DR. OKAN TÜYSÜZ - Tabii.

BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Burada bir de bunu da değerlendirmiş olalım.