İZZET ÇETİN (Ankara) - Şimdi, Sayın Başkan, ta baştan bu yana söylüyorum arkadaşlar, her bir madde gerçekten asap bozucu. Ben sizden rica ediyorum, Sayın Başkan, sen de bir milletvekilisin. Yani iktidar partisi grubundaki arkadaşlarımın, şu maddeleri, Allah aşkına düzgünce okuyarak hareket etmelerini, yani birbirimizi incitecek bir söz söylemeden... Bak, biraz evvel Sağlık Bakanımız buradaydı, cevap verirken yüzümüze dahi bakmadı, biliyor gerçeği, yani diyor ki: "18'inde kurulmamış vakıf, 12'sinde kurulmuş."

BAŞKAN - Sayın Bakan hep benim gözlerimin içine bakarak konuştu yani.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Tabii.

Şimdi, bak, ayın 18'inde kurulmamış, 12'sinde kurulmuş. Yani altı gün önce kurulmuş bir vakıf, kimler kurmuş belli değil, mütevelli heyeti belli değil, şu bakanlıktan bu bakanlıktan sayıldı...

Şimdi, arkadaşlar, bakın, yine, burada yangından mal kaçırır gibi "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde talep edilmesi halinde, hasılat payı alınmaksızın kırk dokuz yıl süreli bedelsiz irtifak hakkına veya kullanma iznine dönüştürülür." Bunu arkadaşlar Kızılay ve Yeşilay dernekleri yapmayacaktı, bunu Yeşilay vakfına vereceksiniz. Kızılay ve Yeşilayın üzerinden yürüyerek yapıyorsunuz bu işleri. Yani orada bizim Millî Emlakten gelen arkadaşımız da yol açıcı bir görev üstlenmiş, sanki biz Hükûmetin uygulamalarında işleyiş mekanizmalarını bilmiyormuşuz gibi.

Bakın, yine, TÜRGEV örneğinde, aynı tarz vakıf kurulduktan sonra belediyeler kendi yasalarına uygun olarak -arsayı siz taşınmaz olarak değiştirdiniz torba kanunda- yarışa girdiler TÜRGEV'e kamu mallarını vermek için. Şimdi aynı şey burada Yeşilay vakfı için olacak ve yarın belki bir kısmınız milletvekili olarak devam edecek, bir kısmınız olmayacak, yani bunu, bu talanı birkaç gün, birkaç ay sonra görünce "Ya bu kanunu kim yaptı bu Mecliste?" dedikleri zaman, ya, ben sizin yerinde oturmak vallahi istemem arkadaşlar ya. Yani burada birazcık dikkatli yapın ya, dikkatle inceleyin.

BAŞKAN - Sayın Çetin, kamunun hayrına çalışan bir vakfa veyahut da bir cemiyete yapılacak bir desteği nasıl olarak talan niteliyorsunuz ya?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Kamunun hayrına değil. Bire bir cevap verme de... Yeşilay Derneği, Cemiyeti yahut da Kızılay yapamıyor mu da, bir vakıf kuruluyor alelacele, birden bire, olağanüstü yetkilerle, olağanüstü paralar kendisine aktarılarak? Kim yönetecek bu vakfı, kurucuları kim, bir bilelim ya, ona göre yürüyün, çekin şu maddelerinizi, bu maddelerinizi çekin, maddenin gerçekten savunulacak hiçbir yeri yok. Ne 12, oylayıp geçiyorsun? Sayısal çoğunluğun var. Yani Plan ve Bütçe Komisyonunun kuruluşu Anayasa'dan almış gücünü, iktidar partisi ya da partilerine 25 kişi vermiş, keşke partileri olsa şu anda, 1 parti oldu mu parti çoğunluğu da böyle kötü işler yapıyor. Yani eğer bir koalisyon olsa, 25 kişi bile olsa asla buna izin vermez. Yani burada kamu mallarının -yani bu devletin bekası için- kamu kurum ve kuruluşlarının mallarının talanı engellenmeli, burada talan var arkadaşlar.

Ben iddiayla söylüyorum, basın ve kamuoyu önünde, herkesin huzurunda: Yeşilay vakfını herkesi izlesin, herkes izlesin bu saatten sonra. Yeşilay vakfına olur veren herkes bilsin ki suç işliyor, gelecekte aleyhine kullanılacak, bu dönem yargılanacak arkadaşlar. Bu kanunu buradan yapamayız.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Belki başarılarını izleyeceğiz.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Asla. İşte, TÜRGEV örneği, TÜRGEV ne kadar başarılıysa bu da götürmede o kadar başarılı olur, başka şey değil.

BAŞKAN - Hizmet götürme noktasında doğru söylüyorsunuz.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Malı götürmede başarılı olur.

Yapmayın Allah aşkına, çekin şu maddeyi de...

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çetin.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Hani bir laf vardır...

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Git suç duyurusunda bulun.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Kime suç duyurusunda bulunayım?

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çetin.