| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ve 43 Milletvekilinin; Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/3261) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 19 .12.2020 |
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Dinledim, şöyle, yani burada dinlemedim ama kendisiyle dün geniş kapsamlı bir konuşma yaptık, sağ olsun beni de aydınlattı.
Yalnız, şöyle bir durum var: Şimdi, bizim, mevcut FATF'ın, bugüne kadar hep, bütün, şu andaki kanun, yani 44 maddelik bu taslağımızın temel sebebi, bizim üyesi olduğumuz FATF'ın, üyesi ülkelere olduğu gibi bizden de beklentileri var. Şimdi, Ramazan Bey bahsetmiş. Bizim Danıştay kararımıza baktığımızda, Danıştay kararımızdaki temel gerekçe, bakış açısı mevcut her ülkenin, yani FATF'ın o tarihteki, yani 2010'lu, 11'li, 12'li yıllarda yayınlamış olduğu tavsiye kararlarında mevcut hukuk meslekleriyle uğraşanlar için ayrıcalıklar ve mesleki gizlilikler kapsamı dâhil edileceğinin, ülkelerin kendilerince belirleneceği ifade edilmiştir gerekçesine dayanıyor Danıştay. Ancak, bugüne kadar, yaklaşık bu karardan sonra FATF'ın gelişen teknolojik imkânların artık zorluğu, terör finansmanında ve suçtan elde edilen mal varlıklarının aklanmasında çok ciddi eylemlerin olduğunu, bunların tespitlerinin zorluğundan yola çıkarak doğrudan bize tavsiyede bulunduğu hususlar var, avukatlarla ilgili olarak. Şimdi, avukatlar başlığıyla beraber tavsiye raporuna baktığımızda, yaklaşık 2 sayfalık bir değerlendirme var; o değerlendirmenin çok önemli bir maddesini sizinle paylaşmak istiyorum: "Finansal olmayan belirli iş ve meslekler finansal kuruluşlarla aynı kayıt tutma yükümlülüklerine uymalıdır ancak avukatlara yer verilmemesi nedeniyle kapsam ile standardın karşılanması ilgili bir sorun olarak ortaya çıkmıştır." diyor. Yani 2 sayfalık değerlendirme raporunda mevcut avukatlarla ilgili bu manada "FATF'ın sorumluluk alanı içerisindeki sorunlara üye ülkelerin uyumları noktasında avukatlara yer verilmemesi çok önemli bir sorun olarak ortaya çıkmıştır." diyor.
Ramazan Bey bahsetmiş; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 2012 yılında Fransa'daki bir kişiyle ilgili verdiği karar var; avukatlık sınırının sonsuz olmadığını, avukatların savunma hakkının elbette belli noktalarda -özellikle toplumun üstün yarar ilkesiyle beraber- belli sınırlarda olması gerektiğini ifade ediyor. Şimdi, bizim de bu çerçevede... Evet, ben de bir avukat olarak savunma hakkının sonuna kadar yanındayım. Avukatlık Kanunu 36'ncı madde, sır saklama; vekâlet ilişkisindeki özel yükümlülüğün sonuna kadar yanındayız ancak yine bu dediğimiz kanunlar kapsamında -yani 6415, 5549 sayılı Kanunların da- belli noktalardaki avukatları bilememe... Çünkü FATF aynı zamanda raporunda buna da vurgu yapıyor: "Avukatların, yaptığı bazı işlemlerde bu olayları bilme imkânları bulunmamaktadır." diyor; çok önemli. "Avukatlar genel olarak bu türden işlenen suçların çok nitelikli olarak işlenen suçların farkında değildirler. Avukatların dâhil olduğu hiçbir vakadan haberdar olma imkânları bu manada mümkün olmamaktadır." diyorlar.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - O başka bir şey. Burada bildirimde sorumluluk veriyorsunuz.
ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Dolayısıyla bizim belli noktalarda eğer avukatlarımız bu kanun kapsamı içerisinde bir durum ortaya çıktığında... Bunu da bu kanunun genel düzenleyici işlemi içerisinde yer aldığı için... Yoksa avukatları bir müşteri işveren ilişkisi gibi düşünmeyin. Kanunun ilgili bölümündeki başlık müşteri ve kimlik tespitiyle ilgili bir tanımlama olduğu için, o maddede yer aldığı için böyle tanımlanmıştır, yoksa vekâlet ilişkisi açısından müşteri tanımlamasıyla alakası yoktur. Sadece konu başlığının, bölüm başlığının tanımı kanunda öyle olduğu için o şekilde yer almaktadır, yoksa öyle bir tanımlama yoktur. Ben, FATF raporları doğrultusunda tavsiye niteliğinde önümüzdeki dönemlerde de önümüze çıkacağını, uluslararası yükümlülük açısından bağlayıcılık ilkelerini de göz önüne alarak mutlaka yapılması gerektiğini düşünüyorum ama sınırlarını daha net, daha belirgin... O konuda tartışırız, o konuda herhangi bir çekincemiz yok; onu da ifade etmek isterim Başkanım.