| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Abdullah Güler ve 43 Milletvekilinin; Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi (2/3261) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 19 .12.2020 |
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; eleştiriden ziyade, eleştirilere cevap vermekten ziyade, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin konuya matuf kararı var. Fransa davasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından mesleki gizliliğin avukat, müvekkil adaletinin doğru şekilde tecellisi için büyük öneme sahip olduğu kabulüyle birlikte, dokunulmaz olmadığı da vurgulanmıştır. Anılan davada mahkeme, avukatların ve müvekkillerinin hukuka aykırı kara para aklama faaliyetlerine dair şüphelerini bildirme yükümlülüklerini söz konusu şüphelilerin avukatların savunma rolü bağlamı dışında ortaya çıktığı hâllerde avukat müvekkil gizliliğine orantısız bir müdahale anlamına gelip gelmediğini incelemiş ve ihlal olmadığı kararı vermiştir. Aynı şekilde, Danıştay 10. Dairesinin 2008/1675 esas...
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Hangi kararlar Ramazan Bey? Ramazan Bey, "Fransa kararı" dediniz de tam kararın ismi ne?
RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - 2013/508 karar sayılı karardan ben bir özet... "Nitekim, taraf olduğumuz Mali Eylem Görev Gücü (FATF)'ın, üye ülkeleri bağlayıcı nitelikteki tavsiye kararlarının avukatlar, noterler, diğer bağımsız hukuk işlerini yürütenler, muhasebeciler ve müşteriler için veya onlar adına tavsiye 12/d'de belirtilen faaliyetlerle ilgili finansal işlerle uğraştıklarında şüpheli işlem bildiriminde bulunmak zorunluluğunun getirildiğini belirten 16'ncı tavsiye maddesinin açıklanmasına ilişkin notlarda hangi konuların hukuk meslekleriyle uğraşanlar için ayrıcalıklar ve mesleki gizlilikler kapsamına dâhil edileceğinin ülkelerin kendilerince belirleneceği ifade edilmiştir." denilmektedir. Bu şekilde değerlendirdiğimizde Avukatlık Kanunu'yla ilgili avukat müvekkil ilişkisindeki sır saklama yükümlülüğünün ihlal edilip edilmeyeceğinin iç hukuk normlarıyla belirlenebileceği açıktır. Ancak, uygulamada problemler olabilecek midir? Ben de bir milletvekili, avukat olarak bu konuda gerçekten tatmin olduğum da söylenemez. Tabii ki, Komisyon gündemine hâkim, takdir yetkisi Komisyonda. Genel Kurula kadar bu konuyu biraz daha olgunlaştıralım diye düşünüyorum. Arkadaşlarda hemen hemen bu konuda da bir görüş birliği oluştu diye düşünüyorum Sayın Başkan.