İZZET ÇETİN (Ankara) - Şimdi, ben, Sayın Bakanımıza bir soru yöneltmek istiyorum.

Arkadaşlar, bakıyoruz, Kızılay Derneği ve Yeşilay Cemiyeti, Derneği ortada duruyor. Tüzükleri var. Kızılay Derneğinin ya da Kızılayın ta kuruluş kanununa bakmaya çalıştım erişemedim kaynaklarından. Bir kez daha söylemek istiyorum arkadaşları kızdırma pahasına: Bu kadar Kızılay Derneği ve Yeşilay Derneği üzerinden yürüyerek, Yeşilay Vakfına bu kadar himayenin nedenini bir açıklarsanız, neden? Cemiyetler yapamıyor, dernekler yapamıyor koca koca Kızılay ve Yeşilayda... Yeşilay Vakfı olmasa bu düzenleme asla gelmeyecek. Bu vakıf üzerinde neden bu kadar fazla duruluyor? Bizi bir ikna edin de biz de birbirimize...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yardımcı olalım biz de.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Evet, yardımcı olalım.

Niye, olmayan; kurucusu belli olmayan, mütevelli heyeti belli olmayan, ayın 18'inde kurulduğu açıklanıp 19'unda kanun teklifi verilip 20'sinde Plan ve Bütçe Komisyonunu toplantıya çağırtan güç ya da bu vakıf... Hemen hemen aynı günde Sağlık Bakanlığı bütçesinden 15 milyon -sizin kasanızdan- ülkenin bu kadar sorunu varken aktarılmasının nedeni ne ki? Bizim bilmediğimiz bir şey var orta yerde, çırpınıp duruyoruz. Niye vakıf?

Bir kez daha söyleyeyim: Türkiye'de en antidemokratik kuruluşlar vakıflardır. Sadece başkanı yönetir, yönetim kurulu bile göstermeliktir. Biz de, yıllarca, biliyoruz. Hatta bu vakıfların başka bir statüye kavuşturulması gerekir, üzerinde.

Yani, ben, bu Yeşilay Vakfının bu kadar himaye görmesini... Dördüncü haftamıza girdik, bu kanunla koskoca Komisyonun, bu kadar bürokratın, bakanın, sayın bakanların, zamanı bir tek Yeşilay vakfı kurulması için vakfedilmesinin nedeni nedir Sayın Bakan, bizi bir ikna edin ne olur?