KOMİSYON KONUŞMASI

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli Komisyon üyeleri...

BAŞKAN YILMAZ TUNÇ - Tarımla ilgili bir boyutu yok bunun ama...

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Tarımla ilgili yok ama yani ben bulurum şimdi bir şeyler. Her yerde bir şey var. Şimdi, tarıma getireceğim ben olayı merak etmeyin.

Şöyle; kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanını önlemek için kanun teklifi, gayet güzel ama bunun yardım toplamayla bir ilgisini ben anlayamadım. Yani işin içerisinde mutlaka bir torba olduğundan dolayı siz bu işleri yapıyorsunuz ama şimdi, bu "kitle imha silahları" deyince tabii, hemen aklımıza terörist silahları geliyor, kitle imha silahları geliyor -MASAK da burada olduğuna göre- bunun finansmanı aklımıza geliyor.

2017 yılında ben bir araştırma önergesi vermiştim. Konuşuldu ama kabul etmediniz yani başta Trakya olmak üzere birçok yerde tarım toprakları el değiştiriyor. Bunun arkasında kim var, bunun para trafiğini öğrenmek bence MASAK'ın görevidir. Sonuçta o da bir kitle yani bir kitleyi imha ediyorsunuz. Yani bizden acaba yabancılar mı alıyor veya Türk sermayedarlar alıp yabancılara mı veriyorlar? Hepinizin başına gelmiştir, Kırşehir'de elma bahçeleri topluyorlar; Nevşehir'de patates bahçeleri, tarlaları topluyorlar; bizim Trakya'da ayçiçeği, buğday tarlaları topluyorlar; sınıra yakın araziler el değiştiriyor, bu da bir kitle imhası sonuçta.

Şimdi, dernekleri bunun içerisine karıştırıyorsunuz yardım toplamalarda, yasal olarak yardım toplayan herkesi de terörist olarak görüyorsunuz tahmin ediyorum. Bizim belediyelerimiz yardım toplamaya kalktı, toplanan para da 15 milyonun üzerinde ciddi bir kaynak. Bu dönemde paranın nereden geldiği... Vatandaş veriyor, insanlar zor durumda, günlük geçimlerini sağlıyorlar. Her derneği lütfen terörist olarak görmeyelim.

Şimdi, televizyonlarda görüyoruz, SMA hastası olan aileler eylemler yapıyorlar. Yani bu eylemleri son zamanlarda polisin bastırdığını görüyoruz. Bunlar son derece yanlış, herkesi terörist olarak görmemek lazım. Bunların çok ciddi bir paraya ihtiyaçları var ama bazen de kamu kuruluşlarının veya kamu yöneticilerinin de bu yardımları başlattığını görüyoruz. Yani bir belediye başkanı iki aylık bir çocuk için yardım kampanyası başlatabiliyor, demek ki belediyeler bu işi yapıyor, bırakın belediyeler topladığı parayı halka ulaştırsınlar. Yani konu çok fazla, siz torba yaptığınız için ben de işi torba yapıyorum, konudan konuya geçiyorum. Dolayısıyla, dernekleri siz terörist olarak görüyorsunuz, örneğin Türk Tabipleri Birliğini terörist olarak gördünüz. Yine, Ziraat Mühendisleri Odasını terörist olarak görmeseniz de yaptığı fikirleri, açıkladığı raporları dikkate almıyorsunuz, bunları çok önceden söylemişti Ziraat Mühendisleri Odası örneğin. Bu toprakları kim satın alıyor, kimler satın alıyor? Yani bir bakıyorsunuz, belli başlı Türk sermayedarlar var ama arkasında acaba yabancı kuruluşlar mı var? Yani böyle bir devlet kuruldu biliyorsunuz, İsrail bu şekilde kuruldu. Lübnanlılar arazilerini sattılar sattılar; 5 dekar, 10 dekar topladılar, sonra bir baktınız bir devlet kuruldu.

Şimdi, örneğin, bizim İpsala ilçemiz var. İpsala ilçesinin -buyurun, hepinizi bekleriz- Sarıcaali köyü var. Sarıcaali köyü sınır, hemen karşısı Yunanistan. Şimdi, o köyde bir sürü arazi toplandı. Yani bunun arkasında kim var, toplayan kimdir? Arazi sahipleri yarın öbür gün derse ki: "Ben buraya bir bayrak diktim, buraya giremezsin, burası benim özel mülkümdür, sınırla da birleştirdim." Bunları önleyebilecek miyiz? Dolayısıyla, bu tip kitle imha silahlarını da bizim gündeme getirmemiz lazım.

Bence yasanın bu maddesi eksik. Her şeyi, herkesi terörist olarak görmemek lazım.

Şimdilik teşekkür ediyorum.