KOMİSYON KONUŞMASI

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, bu, şimdi, dayatma bir söz oldu, azıcık toparlayalım.

BAŞKAN - Efendim, bakın, kapatırken söz Sayın Çetin'deydi.

CAHİT BAĞCI (Çorum) - Zorlama kendini Ağabey...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yok, yok. Şimdi, 12'nci madde üzerinde görüşeceğiz ama Sayın Başkanın yaptığı bir büyük hatayı... Bir değişikliği kabul ettirdi bize, dikkat etmeden geçtik. Özellikle 9'uncu maddeyle ilgili verdiği bir önerge son anda, tartışmadan, sanki iyiymiş gibi geçti, her şeyi berbat etti.

BAŞKAN - Sadece insani yardımı sınırlayan önergeyi söylüyoruz, değil mi?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Efendim?

BAŞKAN - İnsani yardımlarla...

İZZET ÇETİN (Ankara) - İnsani yardımlarla değil. Yani, bir şeyin tüzüğünde sayılan amaçlar ile kuruluş amaçları çok farklıdır. Bir kurum kurulurken amaçlanan ile gerçekleşen bir olmaz. Kuruluş kapsamı, amacı çok geniştir ama tüzüğünde esas görev alanları belirlenir. Orada 9'uncu maddede senin imzanla verilen bir önergeyle senin maddeyi perişan ettiğini sonradan gördüm. Bunu -tabii, madde burada geçti- ya burada düzeltin ya da... Genel Kurulda çok ciddi tartışmalara neden olacak bir düzenlemeyi bu Komisyonda bir oldubittiyle geçirdin.

BAŞKAN - Oldubitti değil Ağabey, siz bir açıklarsanız düzeltelim.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yani, son anda bir önerge verdiniz, oylattırdınız, geçti. Geçtikten sonra ben tekrar maddeye... Masamda kalmış, onu sana verecektim. Çok kötü bir önerge. Yani, tüzüğü belli bir kurumun... Ama "kuruluş amacı" dersen amacın içine her şey girer.

Bir de, tabii, orada muafiyetler olduğu için KDV, şey muafiyetleri, o zaman çok daha farklı yerlere gidiyor iş. Yeniden bir düzeltilmesine ihtiyaç var.

BAŞKAN - Zaten maddenin aslı da: "...tüzüğünde sayılan amaç ve ödevlerini yerine getirmesine ilişkin..." der.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sen değiştirdin. O, bundan daha kötü olmuş.

BAŞKAN - Biz bunu "...kuruluş amaçlarına uygun olarak afet yönetimi ve..."

İZZET ÇETİN (Ankara) - Bundan daha kötü olmuş, 9'uncu maddeye bir bak.

BAŞKAN - Orada da bir sınırlama var aslında Sayın Çetin.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yok, yok. Sen onu hangi amaçla verdiğini burada bize de tam olarak izah etmedin. Oy çokluğuyla geçti ama ben iktidar partisi milletvekili arkadaşların da bu konuda çok iyi niyetle herhangi bir şeye bakmadıklarını düşünüyorum. Yani, tüzükte belirtilen amaçlar ile "kuruluş amacı" gibi muğlak bir kavram arasındaki...

BAŞKAN - Şöyle yaparız: "Türkiye Kızılay Derneğinin kuruluş amaçları" demeyiz de "Türkiye Kızılay Derneğinin tüzüğünde sayılan amaçlara uygun olarak afet yönetimi ve..."

İZZET ÇETİN (Ankara) - Verdiğin önergeyi aldın mı eline?

BAŞKAN - Aldım, aldım, burada.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Çünkü, yani, o önerge çok bozmuş işi. Bir tashih kararına ihtiyacı var onun.

BAŞKAN - Tamam, bunu en son, görüşmelerin sonunda bir tekririmüzakere yaparak düzeltiriz.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Evet, evet.

BAŞKAN - Tamam, doğrudur.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Dersine çalışıyor adam yani.

BAŞKAN - Biliyorum. Teşekkür ediyorum, önemli bir uyarıdır, "kuruluş amacı" dediğimiz zaman ucu açık oluyor, doğru bir tespittir.

Evet, Sayın...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Arkadaşlar, 12'nci maddede hakikaten ısrarcı olunmaması gerekir. Yani, burada "...mazbut vakıflar ve Vakıflar Genel Müdürlüğü hariç..." dediğiniz zaman... Ben tekrar haftaya kötü başlangıç yapmak istemiyorum ama, yani, bir yerde bir Kızılay Derneği var, Yeşilay Cemiyeti ya da Derneği var, yani, bu kanun teklifinden bir gün evvel verilen bir kanun teklifiyle, bir önergeyle... Meclise 18'inde veriyorsunuz, 19'unda yayımı yapılıyor, 20'sinde toplantıya çağırıyorsunuz. Yani, ben AKP'li arkadaşlarımın da vicdanlarına seslenmek istiyorum: Ya, bu işi dernek de yapar, derneğin yönetiminde de arkadaş var; niye vakıf kuruluyor da vakfa kırk dokuz yıl süreyle bedelsiz irtifak hakkı tesis ediliyor? Yani, TÜRGEV konusu aylardır tartışılıyor bu ülkede, yıllardır tartışılıyor. Bir tarafta, yani, o yıprandı, bu sefer de Yeşilay Vakfı... Vakfın kurucuları belli değil, vakfın mütevelli heyeti belli değil, vakfın senedi doğru dürüst açıklanmış değil. Yani, bir vakıf kurulması için bir aile efradına, bir aileye bir vakıf kurulacak diye bu Meclis, bu Komisyon, bu Hükûmet bu kadar alet edilmemeli arkadaşlar, yani, hepimizin sorunu bu. Yeşilay Derneği kurulduğundan bu yana, doksan küsur yıldan bu yana, doksan yıldan bu yana millî bütçeden pay aldı "kamu yararına dernekler" diye ama hiçbir zaman Yeşilay ya da Kızılay... Sağlık Bakanlığı bütçesinden -biraz sonra görüşeceğiz onu da 15'inci maddede- kanun teklifinin verildiği günden hemen bir gün sonra kurulacak bir vakfa, daha kurulmamış, tam teşekkül etmemiş bir vakfa 15 milyon para aktarılması doğru değil arkadaşlar. Ne olur, biraz vicdanınızı dinleyin. Hem bu 12'nci madde hem de 15'inci madde...

Yani, ben sizin daha da dikkatinizi çekmesi için söyleyeyim arkadaşlar: Demin tartıştığımız 9'uncu madde, 12'nci madde, 13'üncü madde, 14 ve 15'inci maddeler tek madde olarak yazılabilir ama tutulup ayrıştırarak, sanki bir yerde KDV'den muaf tutarak, bir yerde... Kanun teklifi veriyorsunuz, "...mazbut vakıflar ve Vakıflar Genel Müdürlüğü hariç..." diyorsunuz, verdiğiniz önergeyle... O mazbut vakıflar ile Vakıflar Genel Müdürlüğünün -Mısır Çarşısı örneğini veriyorum İstanbul'da, herkes bildiği için- uhdesindedir. Yarın orayı kırk dokuz yıllığına bu Yeşilay Vakfına devredeceksiniz arkadaşlar, burada "evet" derseniz. Dikkat çekmek için söylüyorum o kuruluşu, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait orası. Daha vakıf yok orta yerde. Açın, bakın, siteye girin, göremiyorsunuz ne kurucusunu ne yöneticisini ne başkanını ne mütevelli heyetini. Böyle bir şey Hükûmeti de yaralayıcı, AKP Grubunu da yaralayıcı, milletvekili olarak hepimizi yaralayıcı; ben o nedenle feryat ediyorum burada, yani, bu düzenlemeyi ne olur gözden geçirin, milletvekili olarak ne olur okuyun maddeyi, bakın, vakıfla bir bağ kurun. Daha yok arkadaşlar, olmayan vakfa 15 milyon aktarıyoruz ya, yapmayın. Ocağın 18'inde kuruluyor vakıf, 19'unda Meclise sevk ediliyor, 20'sinde 15 milyon aktarma emri geliyor; yani, bu Meclis bu kadar bir tek kişinin menfaatlerini gözetmek için kullanılmaz. Yani, bir kanun yapıyoruz. Bunun kanunluk işi yok arkadaşlar. Eğer, hayırsever yurttaş...Yani, hafta başında... Hakikaten olayı germek istemiyorum. Yani, o kadar ihale yapılıyor, iş adamlarına o kadar bir şeyler yapılıyor. İşte geçmişte, on-on iki sene evvel önce ünlü bir iş adamına "Çocuklara harçlık gönderiver." diyen birisi "Ya, Yeşilaya bir 15 milyon aktarıver." dese biz burada uğraşmayız, aktarırlar zaten. Zaten kolay kazanılan para kolay harcanır arkadaşlar. "Ver." dedim mi gelecek nasıl olsa, ihaleden alacak, şuradan alacak, verirler ama bizi burada alet etmesinler. Milletvekili olarak biz alet olmayalım olmayan vakfa 15 milyon aktararak ya da mazbut vakıflar, Vakıflar Genel Müdürlüğü dâhil -verdiğiniz önergeyle dâhil hâle getiriyorsunuz- tüm kamu varlıklarını kırk dokuz yıllığına bir ailenin bir ferdine devredebilme... Yani, aileye tekrar dil uzatmak istemiyorum şu sabahın erken saatinde. Yani; bazı sözlerimi de 13 ve 15'inci maddeye saklı tutmak istiyorum. Bu maddenin mutlak surette, bu düzenlemelerin, 12'nin de 15'in de çıkması gerekir arkadaşlar.