İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Evet, Başkanım, öncelikle sunumunuzdan dolayı teşekkür ediyorum.

1999 depremini Kocaeli'de yaşayan birisi ve ondan sonraki depremleri de yakından izleyen birisi olarak Kızılayın nereden nereye geldiğini fark eden birisiyiz, gören birisiyiz. Tabiri caizse, 1999'lardaki Kızılay emekleme aşamasındaydı ama bugün, Allah'a şükür, 18 yaşında, genç, dinamik bir birey konumunda, gayretli çalışmaları var.

Şimdi, Komisyonumuzun asıl amaçlarından bir tanesi deprem zararlarını azaltmakla ilgili çalışmaların yapılması yani deprem öncesi yapılacak olan çalışmalar daha çok. Sizin ana çalışmanız deprem sonrası yardımlarla ilgili olarak yapılıyor. Ancak ben birkaç sefer Mithat Hoca'nın programlarına da katıldım. Oradaki programlarda genelde vatandaşı bilinçlendirmeye yönelik olarak deprem anında ne yapılması gerektiği konusu işleniyor, çök-kapan-tutun şeklinde bir çalışma yapılıyor. Ancak ondan önce... Bir de Kızılayın, tabii, gerçekten toplum nezdinde bir güvenilirliği var, yani Kızılay bir konuyu aktarırsa vatandaş bunu önemser, değer verir ve o konuda çalışma yapar, toplum nezdinde böyle bir güvenilirliğiniz de var. Dolayısıyla, deprem öncesinde vatandaşın bilinçlendirilmesi açısından ne tür çalışmalar var veya böyle bir çalışma yapmak için bir çalışmanız var mı? Az önce, çocuklarla ilgili, ilkokullardaki çocukların bilinçlendirilmesiyle ilgili çalışmaların yapıldığını, Millî Eğitimle birlikte yapıldığını söylediniz ancak işte şu anda bizim en büyük sıkıntımız, mevcut, depreme dayanıksız yoğun şekilde bulunan binaların güçlendirilmesi veya da kentsel dönüşümle yenilenmesi. Ama bu konuda da vatandaşın ciddi anlamda direnci var, yani bunu kurumlar görüşüyor, ediyor ama vatandaşın direnci var. Kızılay olarak bu konuda aile bireylerini ikna edici yönde STK'lerle ilgili bir çalışmanız var mı? Az önce söylediniz, din görevlileri, öğretmenler veya işte polis eğitimi veya kimler varsa, bunlarla ilgili böyle bir çalışmanız var mı vatandaşı ikna etme yönünde?

Teşekkür ediyorum.