AHMET ŞIK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakan, size ve heyetinize "Hoş geldiniz." diyorum.

Yargıdaki ihtiyaçların bu kadar çok tartışıldığı bir dönemde burada olmanızdan da memnun olduğumu ifade etmek istiyorum.

Biraz metaforla da söylemek gerekirse yargının sorunlarını tartışacaksak diğer arkadaşlara dair bir küçümseme üzerinden değil, tamamen kişisel hikâyem üzerinden bir kıyas yapacağım. En doğru kişi olduğumu düşünüyorum çünkü iktidarınız müddetince önce Fetullahçı çete tarafından "Ergenekoncu" diye suçlanmak, sonra da o çetenin tasfiye edilmesinin ardından o boşluğu dolduran ve kendine "pelikan" diyen bir ekip tarafından FETÖ'cü olarak suçlanıp, hapse girip çıkan biri olarak bence bunu daha sık görüşmeli ve daha çok fikir alışverişinde bulunmalıyız diye düşünüyorum.

Şimdi, reform ihtiyacı sözlerinin bu kadar çok dolaşımda kalmasına neden olan ya da bugünlerde çok sık tartışılmasına neden olan olaylar ve kişiler bazında konuşmak aslında daha iyi olacak diye düşünüyorum. Arkadaşlarımız çok kıymetli öneriler yaptılar, genel çerçeveyi çizmeye çalıştılar ama takdir edersiniz ki sizin de özellikle son birkaç haftada sıklıkla konuşuyor olmanız... Ki ben bundan çok memnunum çünkü hukuki konularda dahi, İçişleri Bakanı gibi, işkencecilere "Kırın bacaklarını, ben arkanızdayım." diyebilecek pervasızlığı gösteren birinin konuşması yerine...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Sayın Şık...

AHMET ŞIK (İstanbul) - ...hukukla ilgili olan birinin konuşmasını tercih ediyorum açıkçası.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Sayın Şık...

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Hukuksuzluğu teşvik edecek herhangi bir şeyi yapmaz Bakanımız.

AHMET ŞIK (İstanbul) - Peki, tamam. Ben kendi yorumumu yapıyorum, siz de...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Bir de lütfen temiz bir dil kullanalım Sayın Şık, lütfen. Siz çok yazan birisisiniz...

AHMET ŞIK (İstanbul) - Eyvallah, tamam.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - ...dolayısıyla meramınızı çok daha rahat ifade edebilirsiniz.

AHMET ŞIK (İstanbul) - Şimdi, meramımı... Bir kere, dilimin temiz olduğundan yana şüphe duymayın. İfadelerim sert olabilir ama bizim bunu da karşılıklı konuşabilecek bir asgari medeniyete sahip olduğumuzu düşünüyorum; herkese dair söylüyorum bunu.

HAKAN KAHTALI (Malatya) - Kimseye hakaret etmeden!

AHMET ŞIK (İstanbul) - Sayın Soylu... "Sayın" diyemeyeceğim ama Süleyman Soylu için söyleyeceğim şey şu... (Gürültüler)

MAHMUT ATİLLA KAYA (İzmir) - Ya, böyle bir şey yok ya!

METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Terörle, teröristlerle bu kadar mücadele eden Bakanımıza bunu söyleyemezsiniz!

AHMET ŞIK (İstanbul) - Sayın Vekil, bir dakika...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Sayın Şık, şu anda mikrofonunuzu kapattım.

METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Bir adaletsizlik varsa adaleti tescil edelim ama teröristlerle...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Metin Bey...

Sayın Şık, şu anda mikrofonunuzu kapattım.

AHMET ŞIK (İstanbul) - Neden efendim?

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Şunun için kapattım: Arkadaşlarımız çok nezih bir şekilde, bütün detaylarıyla fikirlerini, ifadelerini açıkladılar burada. Öyle tahmin ediyorum, faydalı olduğunu da düşünüyorum. Evet, siz de ifadelerinizi mutlaka ifade edeceksiniz, söyleyeceksiniz ama lütfen hem Meclisimizin mehabetine hem Komisyonumuzun bu ana kadar yapmış olduğu bu çalışmalara halel getirmeyecek tarzda bir ifade tarzını, üslubu ortaya koyarsanız hem bizi hem de bizi izleyenleri burada memnun etmiş olursunuz.

Buyurun lütfen.

AHMET ŞIK (İstanbul) - Sayın Başkan, isim zikredilmesi üzerineyse tepkiniz, ben bunu manasız buluyorum, şu nedenle söylüyorum...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Hakaretvari ifadeler kullandınız.

AHMET ŞIK (İstanbul) - Efendim?

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Sayın Şık, lütfen devam edin.

AHMET ŞIK (İstanbul) - Peki, tamam. Bakın, yani...

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - İnsan haklarıyla ilgili olursa... Yani burada bulunmayan bir Bakan arkadaşımızla ilgili böyle şeyleri kabul edebilmemiz...

METİN NURULLAH SAZAK (Eskişehir) - Terörle mücadele etmiş ve terörün sesini kısmış...

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Metin Bey...

AHMET ŞIK (İstanbul) - Metin Bey, bir dakika izin verir misiniz? Siz de söz alıp...

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL - Burada, kendi alanımızla ilgili olursa istifade ederiz. Bu anlamda burada bulunmayan bir arkadaşımızla ilgili şeyleri kabul edebilmek mümkün değil. Dolayısıyla kendi alanımızla ilgili olursa memnun oluruz.

AHMET ŞIK (İstanbul) - Peki, Sayın Bakan -yani kendisi burada yok, keşke olabilseydi ama evet- ben size sadece şunu hatırlatmak istiyorum: "Bir işkence vakası gerçekleşti ama onlar da milisti." diye bir açıklama yapıldı Plan ve Bütçe Komisyonunda. Sadece bunu hatırlatmak ihtiyacı hissediyor, teşekkür ediyorum. Ve bu bahsi geçen Van'daki olayla ilgili de ayrıntılı bir rapor hazırlamıştım, size de şimdi toplantıdan sonra takdim etmek isterim, eğer göz gezdirirseniz çok memnuniyet duyacağım.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Peki, bitirdiniz mi?

AHMET ŞIK (İstanbul) - Hayır, bitirmek üzereyim, birkaç öneride bulunacağım.

BAŞKAN HAKAN ÇAVUŞOĞLU - Tamam, anladım.

AHMET ŞIK (İstanbul) - Şimdi, geçtiğimiz hafta HSK tarafından bazı başsavcıların görev yerlerinin değiştirildiği... Daha doğrusu Yargıtaya atandılar şimdi ve isimleri kamuoyunun önüne çok çıkmış bazı kişiler vardı, o kişilerin görevden alınması kişisel olarak beni çok rahatlattı, reform ihtiyacı hisseden sizi ve Bakanlığınızda sizin gibi düşünen insanları da rahatlattığını düşünmeye çalışmak istiyorum açıkçası. Ama dün çıkan bazı iddialar var. Haberler, o kişilerden birinin Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday olduğuna ama aday olmakla kalmayıp diğer adaylara kendi lehine çekilmesi yönünde baskı yaptığına dair birtakım iddialar çıktı ortaya ki umarım doğru çıkmayacaktır diye bir beklentim var. Çünkü sadece başsavcı almakla ya da o kişileri Yargıtaya atamak bir kere her şeyden önce neden oldukları ihlallerin tekrar değerlendirileceği bir makamda görevlendirmek anlamına geliyor ki burada gerçekten yanlış bir uygulama olduğunu düşünüyorum.

Öte yandan, sadece başsavcılara değil, o başsavcıların birlikte çalıştığı başsavcı vekilleri, sulh ceza hâkimleri ve terörden sorumlu olarak terör suçlarına bakan sorumluların hepsinin görev yerlerinin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bakın, bu talepleri de hem kişisel olarak dile getiriyorum hem de bazı şehirlerdeki adliyelerde sohbet ettiğim, sorunlarını dinlemeye çalıştığım, bizzat yargı mensuplarının sizlere ya da ilgilisine ulaşamayıp bizlere anlatmayı tercih ettiği öneriler üzerine söylüyorum bunu. Eğer gerçekten orada...

Şimdi, sıklıkla kamuoyunda "pelikan" diye tarif edilen bir çeteden bahsediyor isek -ki sizi de zaman zaman hedef aldıklarına dair haberler çıkmıştı, iddialar ortaya saçılmıştı, ne kadar doğrudur bilemiyorum ama- cemaatin çetesinden doğan boşluğu dolduran böyle bir çete, varlığını devam ettirecek ise reform söylemleri sadece temenniden ibaret kalacak, başka hiçbir şey yapmamız gerekmeyecek. Çünkü ben kişisel olarak, kanunları tartışabiliriz ama kanunlardan değil, kanunların uygulanamamasından doğan birtakım sıkıntılar olduğunu düşünüyorum. Bakın, yani sadece Kavala dosyasındaki bütün hukuksuzluklara imza atanlardan biri bugün Adalet Bakan Yardımcısı. Yani bunların hepsini birlikte tartışmak, birlikte değerlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Bu kadar kısa bir zamanda değil, dilerim, daha uzun bir zamanda sohbet etme ve tartışma imkânımız olur.

Teşekkür ederim.