İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Sayın Bakanım, Sayın Bakan Yardımcım, değerli bürokrasi ve değerli milletvekili arkadaşlarım; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, ben de yaklaşık yirmi yedi yıl fiilen avukatlık yapmış, son iki buçuk yıldır yapamayan, toplam, yaklaşık otuz yıllık bir hukukçu olarak sizlere şunu söylemek istiyorum ki 2002 yılından önceki bina ve tesisat durumlarımızı gerçekten gözlerimiz yaşararak hatırlıyoruz. Şu andaki geldiğimiz durumdan dolayı öncelikle, AK PARTİ hükûmetlerine çok teşekkür ediyorum.

Bir teşekkür de size etmek istiyorum Sayın Bakanım. Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde gerçekten, bütün tarafları çağırarak bir Yargı Reformu Strateji Belgesi hazırladınız. Bundan dolayı çok teşekkür ediyorum. Burada hem bürokrasi hem avukat kanadı -barolar- hem de milletvekili arkadaşlardan görüş aldınız ve güzel bir strateji belgesi hazırlandı. Bildiğim kadarıyla, bunun da 3 kademesi hayata geçirildi. Bundan sonra, başta Sayın Komisyon Başkanımızın söylediği konular olmak üzere, hayata geçirilecek yeni adımlar olacak inşallah. Bundan dolayı çok teşekkür ediyorum.

Bir de Cezaevi Komisyonu olarak şunu da söylemek istiyorum: Cezaevleri ziyaretlerimizin tamamında yani bu dönemdeki tüm cezaevi komisyonlarında -diğer arkadaşlar da aynı kanaattedir zannediyorum- şunu öncelikle gördük ki sistematik bir işkence cezaevlerimizde kesinlikle yok. Bazı cezaevlerimizde sıkıntı olabilir, hata olabilir; bunları da yerinde tespit ettik, bütün gruplardaki arkadaşlar adına söylüyorum. Bu tespitlerimizi ilgili genel müdürlüğümüze ilettiğimizde, sağ olsunlar, onlar da en kısa zamanda, en hızlı şekilde bu eksikleri gidermek için ellerinden gelen gayreti gösterdiler. Hakikaten, bundan dolayı onlara da çok teşekkür ediyorum. Özellikle, büyük bir gayretle çalışan infaz koruma memuru arkadaşlara da çok teşekkür ediyorum.

Bir son söz olarak da Sayın Tanrıkulu'nun söylediği sözlere şunları söylemek istiyorum: Evet, 2002'den sonra AK PARTİ hükûmetleri döneminde gerek ifade özgürlüğü anlamında gerekse dinî inanış ve ibadet özgürlüğü anlamında gerçekten çok ciddi adımlar attık fakat bu demek değildir ki... Yani "İfade özgürlüğü var." demek için illa terör sevici veya teröre destek olucu ifadelere veya bunları içeren şeylere -tiyatro oyunu olabilir, kitap olabilir, yürüyüş olabilir- izin vermemiz bir devlet olarak hiçbir şekilde mümkün değildir.

Katılımlarınızdan dolayı, teşriflerinizden dolayı ben tekrar çok teşekkür ediyorum.

MUSTAFA SEZGİN TANRIKULU (İstanbul) - İnsan Hakları Komisyonundayız ya!

GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - İnsan Hakları Komisyonunda bunu demeyin bari.

İBRAHİM YURDUSEVEN (Afyonkarahisar) - Teröre kimse destek veremez.