| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı'nın, İstanbul Milletvekili Yunus Emre'nin yaptığı açıklamasında geçen "tweet"le ilgili ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 02 .12.2020 |
AHMET HAMDİ ÇAMLI (İstanbul) - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Şimdi, "milletvekili" diyorlar bize dışarıda. Türkiye Büyük Millet Meclisinde de Genel Kurulda da yani bu milletin yatak odası denebilecek, bu milletin özel, mahrem alanı denilebilecek Genel Kurulda da hepimize başkan hitap ederken "sayın" diyor. Bunların hakkını vererek bu görevi yerine getirmek mecburiyetinde olduğumuza ben inanıyorum. Yani o taşıdığımız iradeyimilliyenin vakarına uygun olması lazım, usul uygunluğunda belki hani tarzı adamın farklıdır, lisanı farlıdır ama esası buna uygun olması lazım. Kibar kibar konuşarak, soğukkanlı bir şekilde konuşarak yalanlar söylemeler, manipülasyonlar yapmalar... Bunlara dikkat etmek lazım. Yani bilmiyorum, inancı olanlar için söylüyorum: Bunun öbür tarafta da hesabı var kardeşim. Bu tarafta da hesabı var, al işte bunu İstanbul'da görüyoruz, iki gün geçmeden tak çıkıyor piyasaya; bir şey söylüyor, iki gün geçmiyor tak yüzüne vuruyorlar hırsızlıkları, şunları, bunları.
Şimdi bu "tweet" meselesi... Demin arkadaşımız burada, Türkiye Büyük Millet Meclisinde beraber görev yapıyoruz, isminin başında işte akademisyen falan -böyle kimlik kartı var- geliyor burada soğukkanlı bir şekilde, 2013 yılında attığım bir "tweet"i... Aslında bunu mesela bir milletvekili vakarıyla "Ne diyor?" diye okusa kendisi de anlayacak, belki de anlıyor ama işine gelmediği için farklı yorumluyor. O farklı yorumlayan arkadaşlarımızın, samimi olan arkadaşlarımızın da yanlış anlamaması için ben o "tweet"i bir daha bir şey yaptım. Bu tweet altında çok açık, burada adamı yere vuruyoruz ya! "Ne olursa olsun" diyoruz o FETÖ şeytanına, daha cemaatken yani daha ortalığa şeytanlıkları çıkmamışken "Ne olursa olsun seni bu hâle düşüren mazur görülemez." Yani bir yere düşürmüşüz onu aşağıya, zemine bakıyoruz, ayak altına ve diyoruz ki "Ey FETÖ! Bak seni buraya düşüren mazur görülemez." Bunu herkesin anlaması lazım yani makul, iradeyimilliyenin onurunu, vakarını onurlu bir şekilde taşıyan herkesin bunu çok rahat anlaması lazım. Fakat ola ki anlayamamıştır diye burada bunu bir şeyle de açıklamışız. Hiç önemi yok gerçi bu açıklamaların, önemli olan çamuru at, İstanbul'dakinin yaptığı gibi at çamuru, bak git, ondan sonra üç maymunu oyna, o temizlesin. Aynen öyle, bak "Daha 11/12/2013 tarihinde bir şekilde kanmış, samimi insanların uyanmasına vesile olma gayretiyle FETÖ'nün esfelisafilinine düştüğünü işaret ettiğimiz, duruşumuzun göstergesi olan bu 'tweet'i bile aleyhimizeymiş gibi pazarlayan şantajcı trollere prim vermeyen kardeşlere selam olsun." diye bir uyarı notu da düşmüşüz bunun altına. Ama tabii mesele bu değil yani. Mesele çok farklı, gerçek ne olursa olsun üç maymun oyunu esastır, bu ülkenin işçisine, memuruna veremediği maaşı verebilmek için Amerikan devlet başkanlarının karşısında el pençe divan tir tir titreyerek borç dilendiği günlere bu milleti döndürmektir. Başka bir mesele yok. Ha bunu şimdi kimse kabul etmez, reddeder ama icraat odur. Neticede biz Hükûmeti aldığımız dönemde, önceki dönemlerde yaşananlar da budur.
Ben Komisyonu fazla meşgul etmek istemiyorum, burada çok mevzular var konuşulacak. Zaten konuşacağımız, konuştuğumuz muhatabı olan insanların bunları kesinlikle... Yeminlilerdir yani şartlıdırlar. Hatta bunun için Erbakan Hoca -Allah rahmet etsin- "cihat şuuru" derdi yani mücadeleyi cihat şuuruyla yapacaksın. Hatta bu anlamama... Bu millete ve medeniyete düşmanlıkta cihat şuurunu kuşandıkları için hiçbir şey ifade etmeyeceğini de biliyorum ama tutanaklara not geçsin diye burada bunu ifade etmiş olayım.