KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcımız, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum.

Tabii, bütçenin son günü, hızlı bir vaziyette geçeceğim. Değerli Cumhurbaşkanı Yardımcımız, telefonla ben sizi aradığımda Şanlıurfa'nın sorunlarıyla ilgileniyorsunuz, ben teşekkür ederim. Ancak Şanlıurfa'da, gerek 450 bin Suriyeli nüfusu da kattığımız zaman büyük bir nüfus patlaması var ve bu sebepten dolayı, bu pandemi nedeniyle hastaneye erişim, sağlığa erişimde büyük sorunlar var. Bu sorunlarla ilgili öncelikle Şanlıurfa'da bir sahra hastanesinin kurulma zarureti, acilen ihtiyacı hasıl olmuştur. Bu konuda sizden istirhamım, sahra hastanesinin Şanlıurfa'da kurulması.

İkincisi, bugünkü gazetelere baktığımız zaman Şanlıurfa'da... Ben avukatım ve hakikaten içime sinmiyor, ben bunun sizin içinize sinebileceğini zannetmiyorum ve hiçbir vatandaşımızın, hiçbir milletvekilimizin, bürokratın içine sinmeyeceğini tahmin ediyorum çünkü devlet aşiretlerle protokol yapacak bir duruma hiçbir dönem gelmedi. Başlık şu: "Urfa'da aşiretlerle devlet yetkilileri arasında protokol imzalandı. Urfa'da çocuk yaşta evliliklerin önüne geçebilmek için Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, 4 aşiret lideriyle protokol imzaladı. Protokol ile aşiretlerin erken yaşta evliliklere izin vermeyeceği öngörülüyor." Devlet bu kadar küçüldü mü? Ceza Kanunu'nun 101'inci ve devamı maddeleri uyarınca, çocuk yaşta kişilerle evlenmenin suç olduğunu devletin bu suçu... Herkese eşit bir şekilde uygulanacağını... Yani devlet "Ben bunu yapamıyorum, ben acizim, gelin aşiretler, siz bu işi engelleyin." Burada devlet yetkilerini aşiretlere mi devrediyor? (AK PARTİ sıralarından gürültüler) Yani bu anlamda, bağıracağınıza dinleyin, söz istersiniz, konuşursunuz. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, devlet hiçbir dönemde yetkilerini aşiretlere devretmedi. Benim sizden istirhamım, çocuk yaşta evlilik suçtur. Türkiye Cumhuriyeti devleti Anayasası'nın 2'nci maddesi diyor ki: "Türkiye Cumhuriyeti devleti hukuk devletidir." Hukuk devletinde yetkiler, aşiret yetkililerine, aşiret devletlerine devredilmez, devredilmemelidir. Sayın Cumhurbaşkanı diyor: "Burası aşiret devleti mi?" E, değilse arkadaşlar, niye biz aşiretleri kendimize muhatap alıyoruz ki. Yani aşiret reisi de sizin gibi benim gibi birey. Nasıl ki devlet, birey olarak benimle ve sizinle bire bir muhatap oluyorsa, bir hak ve hukuk sorunu varsa birey olarak olur. Yani aşiret reisine siz böyle yaparsanız o bölgede aşiretler vatandaşı ezer, çiğner, geçer. Yani sizden istirham ediyorum, geçmişte biz bunu yaşadık, bundan vazgeçmenizi istirham ediyorum.

Bir başka sorun Diyanet İşleri Başkanlığı... Evet, bütçe, iyi, güzel bir bütçe fakat Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye'de bulunan cami hocası ve cami imamlarının mezarlıkta cenazelerde yanlarında taşıdıkları seyyar mikrofon ve ses aletlerinin, cihazların parasını vermiyor Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım. Bunları, orada görevli bulunan cami imamları ve cami görevlileri kendi cebinden ödeyerek alıyor veya cemaatten topladığı paralarla o ses cihazlarının parasını ödüyor. Yazık günah değil mi? Yani bütçeden bu kadar para ayrılıyorsa neden cami hocaları bu ses cihazlarının parasını kendi ceplerinden ödesin? Burada büyük bir mağduriyet var, bu mağduriyetin bir an önce giderilmesi lazım.

Bu bütçe Şanlıurfa'ya ne getiriyor, Allah rızası için? Ben bakanlıkların tümünün bütçelerine baktım, Şanlıurfa'yla ilgili... 2020 yılından 2021 yılına ne yatırım gelecek, bu yatırımların nasıl bir katkısı olacak? Bu yatırımları bana bir zahmet anlatabilirseniz eğer mutlu olurum. Ayrıca, ben tarayıp bulamadım -eğer atlamışsam beni bağışlayın, bana öğretin bunu- GAP'la ilgili bu bütçeye ne konuldu? Yani önümüzdeki yılda GAP'ta ne olacak? "Elektrik" dedi bir vekil arkadaşımız. Ya arkadaşlar, ya kulaklarımız duymuyor ya gözlerimiz görmüyor; Şanlıurfa'da bu yaz o ürünler telef oldu yani susuzluktan telef oldu. Niye? Devlet, evet, ürüne prim desteklemesini veriyor ama bu kime gidiyor? Bunun asıl amacı ne? Bu paranın vatandaşa gitmesi gerekirken elektrik şirketleri kaynaktan bu parayı kesiyor, vatandaşa para gitmiyor. Adı ne? Ürün destekleme. Para kime gidiyor? Çiftçiye gitmiyor, elektrik firmasına gidiyor. Yani Allah rızası için şunu yapın ya: Önce bu parayı vatandaşa verin, nasıl ki bir bakkal birinden alacağı varsa gidip -devlete- icraya veriyorsa, bu elektrik şirketleri de icraya versin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Tanal, süreniz dolmuştur.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Selamlayıp bitiriyorum Başkanım.

Sizden istirhamım, nasıl ki siz bir alacağınızın tahsilatını icra yoluyla tahsil ediyorsanız... Bu elektrik şirketlerine tanınan bu imtiyaz nedir? Niçin sizin göndermiş olduğunuz o teşvik primleri kaynaktan kesiliyor da vatandaşa... Herkes kendi alacağını almak için icraya başvuruyor, bunlar niye başvurmuyor?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyoruz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Söz verdiğiniz için, sabrınız için teşekkür ediyorum.

Bütçenin hayırlı uğurlu olmasını diliyor, selam ve saygılarımı iletiyorum.