AYTUĞ ATICI (Mersin) - Sayın Başkan, 1219 ile SUT çelişiyor diyor.

Bakın, SUT nedir? Tebliğdir. Sağlık Uygulama Tebliği'dir. Bir tebliğ kanunla çelişir mi ya? Bakın, bu bir itiraftır. 1219 cevaz vermiyor diyor, SUT uygun çıkmış diyor, bir kargaşa var diyor. Böyle bir şey olmaz.

Şimdi, bunu, yeni bir kanun çıkararak SUT'u kanuna uygun hâle getireceğimize kanunu SUT'a uygun hâle getiriyoruz. Deminden beri anlatmak istediğim buydu. Bir yanlış uygulama var. Bir istismar var. Şimdi biz bu istismara Türkiye Büyük Millet Meclisini ortak etmeye çalışıyoruz. Bu doğru bir uygulama değil. SUT'ta eğer bir şey varsa bu kanuna aykırı olamaz. 1219 ne diyorsa onu yapacaklar.

Ayrıca, taşerondan anladığınız... Tabii, bugüne kadar taşeron hep gariban işçiler olduğu için. Hep gariban işçi olup asgari ücretle çalıştığı için, öyle zannediyorsunuz. Hayır, burada taşeronluk sistemi "elit taşeronu" diyebiliriz buna.

Taşeron nedir? Alt işverendir. İsterseniz taşeronu kaldıralım alt işveren diyelim.

MEHMET DOMAÇ (İstanbul) - Adı öyle zaten.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Adı öyle zaten ama taşeron değildir deyince... Bakın, olmuyor. Bu alt işverendir, taşeron.

Doktorken -hiç unutmuyorum- bir hastaya "Sen uyuz olmuşsun." dedim, "Ne demek?" dedi. Ben "Sosyete uyuzu" deyince, "Ha, oldu o zaman." dedi. Şimdi bu da onun gibi. "Taşeron" değil, "alt işveren" diyelim isterseniz.

Yani bir hastane asıl iş olan kalp ameliyatını kendi kadrosuyla ve kendi imkânlarıyla yapıp, etiyle kemiğiyle, günahıyla sevabıyla bunu üstlenmesi gerekirken diyor ki patron: "Ben otururum. Sen üç beş doktor bir araya gel kur şirketini. Gel ameliyatını yap. Faturanı bana ver. Ben bunu SGK'dan alırım." Bu alt işveren. Yani asıl işveren hastanedir. Alt işveren ise doktorların kurduğu şirkettir. Yenidoğanda da öyle. "Ben bu işi kurdum. Üç beş tane yenidoğancı bir araya gelin şirket kurun. Gelin buranın hastanesinde yenidoğanlara bakın ve faturanızı verin." Yani bu iş görevi delege etmektir. O hastanenin asıl işveren olduğunu bilir isek o kurulan şirket de -kötü bir şey değil şirket ayrıca- doktorlar tarafından kurulan şirkete bu işi verme işlemidir. Alt işverenin işi üstlenmesidir. O yüzden uygun değildir sağlıkta. Çünkü asıl iş devrediliyor.

Mesela, bu hastane dese ki, kardeşim ben bu hastanenin iklimlendirmesi için bir adam bulundurmak zorunda değilim. Bir tane şirkete der ki, alt işveren gel bu iklimlendirmeyi sana devrediyorum. Bu olur. Çünkü doktorun anlayacağı bir iş değil. Bu yan iştir. Veya muslukçulara der ki, kardeşim, bu sıhhi tesisatı size verdim, al paranı. Bu da olur.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Kalp ameliyatını muslukçu mu yapıyor?

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Ağabey, bak, gözünü seveyim.

Diyorum ki, sıhhi tesisatı, iklimlendirmeyi bir başka şirkete delege edebilirsin. Bugün sinirlenmeyeceğim, beni hiç sinirlendirmeye çalışma. Bunu alt işverene verebilirsin. Bunda bir itirazımız olmaz. Ama ana iş olan sağlık hizmeti sunumunu o şirketi doktorlar bile kurmuş olsa, doktor bile kurmuş olsa alt işverene devretmemelisiniz.

Çoğunluğunuz var, kabul edin ama ne olur iyi bir düşünün.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Bir şey sormak istiyorum.

Bak, MR, görüntülemeler buna benzer sizin dediğiniz şekilde pek çok hastane bunu taşere etti sizin ifadenizle. Kötü bir şey mi oldu?

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Kötü bir şey oldu.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Hiçbir şey kötü olmadı.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Orada da hekimlik hizmeti verilir iken kötü oldu. Nedenlerini istersen burada konuşmayalım çünkü sağlık bir bütündür. Yani laboratuvarıyla, görüntülemesiyle, hekimlik hizmetleriyle bir bütündür ve hiçbir şekilde ana iş olan "sağlık işi" alt işverene devredilemez. Bu işin ruhuna aykırıdır. Ben bunu söylüyorum.