| Komisyon Adı | : | (10 / 3200, 3361, 3362, 3364, 3365) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener'in, Enstitü tarafından yürütülmekte olan çalışmalar ve projeler hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 25 .11.2020 |
BAŞKAN RECEP UNCUOĞLU - Hocam, bu noktada ben bir şey söyleyebilir miyim? Demin dediniz ya: " Kuzey Anadolu Fay Hattı Marmara Denizi'nin içinde yanal atımlı olduğu için, doğrusal atımlı tsunami oluşturması düşük ancak deniz tabanındaki heyelanlarla vesaire... Şimdi, bu "küçük kıyamet" denen 1509 muydu, 1506 mıydı? Hani suların surları aştığı söylenen şey nasıl oldu?
Bir de şöyle şeyler de duymuştum Hocam: Marmara'nın içindeki fay sistemi karmaşık, sadece doğrultu atımlı değil, düşey atımlı hareket de yapabilen faylar da vardır gibi söylemler vardır.
KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRÜ PROF. DR. HALUK ÖZENER - Yani genelde kabul gören fikir -bilimsel olarak doğrultu atımlı faydan bahsediyoruz, Kuzey Anadolu Fayının zaten tipik özelliği o- dediğiniz gibi, tarihte de olmuş. Dediğim gibi bu da bilimsel bir tartışma konusu yani bilim insanlarının bir araştırma konusu. Keşke bilseydik de o zamanı yaşayabilseydik ya da o zaman sismograflar olsaydı da tespit etseydi bu fay doğrultu atımlı mı, normal bir faylanma mı, ters bir faylanma mı, neden olduğunu da bilseydik ama -dediğiniz gibi- tarihinde Marmara'da tsunami oluşmuş, -dediğiniz gibi tekrar- surları aşan yükseklikte olmuş. Farklı modeller var, kötü senaryolara göre şimdi de 6 metrelik tsunami dalga yüksekliğinden bahsediliyor. Bir başka çalışma, bizde yapılan bir doktora çalışması, tsunaminin 2-2,20 metre olacağı konusunda bir bilgi var. Aynı zamanda İBB'nin yapmış olduğu -dediğim gibi- önceki dönemde başlayan, bu dönemde bitirilen bir çalışma var, bizim arkadaşlarımızın da olduğu, ODTÜ'den bir hocamızın başı çektiği bir grup var. Onun ilçe ilçe tsunami raporu da var, bakarsanız yani onlara da bakabilirsiniz. Tabii ki bu çalışmalar da geliştirmeye açık çalışmalar yani orada da belli kabullerle gidiliyor ama Marmara'da şöyle diyelim ya da en doğrusu şu: Marmara'daki hasar, yıkım ve kayıplar daha çok tsunamiden değil depremden olacak. Yani depremle olacak kayıplar tsunamiden olacakların yanında çok daha farklı olacaktır.