| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) İçişleri Bakanlığı b) Emniyet Genel Müdürlüğü c)Jandarma Genel Komutanlığı ç) Sahil Güvenlik Komutanlığı d)Göç İdaresi Genel Müdürlüğü e)Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 26 .11.2020 |
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Çok Değerli Bakanım, çok değerli Komisyon üyelerimiz, çok değerli İçişleri Bakanlığı bürokratlarımız ve saygıdeğer basın mensupları; konuşmama başlamadan önce Sayın Bakanımızın geçirmiş olduğu coronavirüs rahatsızlığından dolayı kendisine acil şifalar diliyorum, Rabb'im yâr ve yardımcısı olsun.
Yine, AK PARTİ hükûmetleri dönemimizde Sayın Cumhurbaşkanımızın riyasetinde ve Sayın Bakanımızın da önderliğinde terör ve teröristlere karşı verdiği amansız mücadeleden dolayı Sayın Bakanımızı gerçekten kalben hem tebrik ediyorum hem de kendisine şükranlarımı arz ediyorum.
Ben de bu vesileyle İçişleri Bakanlığımızın, ilgili ve bağlı kurumlarının 2021 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, bu vesileyle hepinize saygıyla selamlarımı iletiyorum.
Değerli milletvekilleri, sözlerimin başında milletimizin ve devletimizin varlığında emeği geçen, aziz vatanımız uğrunda can veren tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyor ve gazilerimize de şükranlarımı arz ediyorum.
Değerli arkadaşlar, saat ondan beri buradayız. Tabii, sözüm ona bazı milletvekili arkadaşlar her ağızlarını açtıklarında bana göre aslında bir illüzyon yapıyorlar yani "Biz Kürtleri temsil ediyoruz" diye en büyük zulmü aslında onlar yapıyor. Şimdi, karşımda Erol Hoca var; evet, Erol Hoca'yla bir ilim adamı olarak gerçekten çok sohbetlerimiz de oldu. Değerli Hocam, tabii ki sinirlendiniz ama şunu söyleyeyim: Ben AK PARTİ milletvekiliyim, ikinci dönemdir geliyorum, tabii burada devleti yöneten arkadaşlar da var; sadece siyaset değil, burada sadece siyaset yapmayı doğru bulmuyorum. Aslında Komisyon Başkanımız da geldi, bu bir tekliftir, burası bir ihtisas komisyonu, elbette ki her milletvekili gelecek, konuşacak ama Sayın Başkandan da ricam ve istirhamım şu: Buraya gelen insanların Komisyon üzerinde, bütçe üzerinde, bakanlık üzerinde, Türkiye üzerinde, Türkiye'nin geleceği üzerinde meseleleri tartışmaları lazım. Şimdi, Erol Hocam, hani çok reaksiyon gösterdiniz Ayşe Hanım'ın konuşmasına, keşke şöyle söyleseydiniz: "Ben PKK'yı lanetliyorum." Bunu deseniz ben çok mutlu olurum, devlet ricali de çok mutlu olur. Bakın, burada kişiselleştirmek istemiyorum ama şöyle: AK PARTİ hükûmetlerinden önce, cumhuriyetin kuruluşundan 2002'ye kadar geldiğinizde bütün bütçe hedeflerini toplayın, AK PARTİ'nin on sekiz yıldır Ağrı'ya götürdüğü bütçe toplamını bulamıyor. Şimdi, siz hani kızıyorsunuz ya, daha önceki konuşmanızda şöyle söylemiştiniz... SHP hükûmetleri döneminde yanlış hatırlamıyorsam rahmetli Erdal İnönü'nün danışmanlığını yaptınız herhâlde, Allah gani gani rahmet eylesin. O tarihte sizin hazırladığınız bir rapor vardı, Diyarbakır Raporu; doğru mu? Bakın, değerli arkadaşlar, AK PARTİ hükûmetlerinden önce kimse o bölgelere gidip rapor yazma cesaretini bulamıyordu. Allah rızası için şimdi şuna bakın: Şimdi, siz yatırım alıyorsunuz; bakın, bölgelerine herkes yatırım alıyor. Ağrı... Söyledim Ağrı'yı. Bakın, Sayın Bakanımızın şu ana kadar en fazla gittiği illerin içerisinden bir tanesi Ağrı. Şimdi, kayyum söylediler arkadaşlar. Ya bizim sadece iki yılda, Vali Bey'in bakın, devlet adamı... Burada da Sayın Bakanımıza da bizim ilimize özellikle gösterdiği ihtimamdan dolayı çok teşekkür ediyorum, sadece bize değil, Türkiye'nin 81 iline. Bize 240 trilyon lira para gelmiş; ya, bizim mezarlığımız yoktu, beş yıldızlı mezarlık...() Bakın, millet bahçesi yoktu, bizim en son açtığımız...(HDP sıralarından gürültüler) Dinleyin, bakın ben sizi dinledim, çok saygı duydum, bakın hiç sesimi bile çıkarmadım. Gelin Ağrı'ya kendi gözlerinizle görün 450 yataklı devlet hastanesini. Bakın arkadaşlar, sağlık konusunda AK PARTİ'nin getirmediği tek bir ilçe var, o da Taşlıçay ve bu sene de 2021 yılında Taşlıçay'a yatırım alıyoruz. Ya, şöyle, bizi eleştirin, eyvallah; bize vurun, eyvallah; bunu yapın ama şimdi siz AK PARTİ deyince ya Recep Tayyip Erdoğan'ın hakkını yerseniz bana göre bu doğru değil. Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakandı, dedi ki: "Ben baldıran zehri içerim ama bu sorunu çözerim; ben elimi taşın altına koymam, gövdemi koyarım ama ben bu sorunu çözerim." Çözdü mü? Allah için çözdü. Kim bunu çözmesine engel oldu? Vallahi PKK engel oldu, vallahi PKK'nın maşası olan şu anda Kürtlerin çocuklarını Suriye'de, Irak'ta, yabancı ülkelerde lejyoner yapanlar buna mâni oldu. Şimdi, bazen söylüyorlar "Ya, siz Kürtleri öldürüyorsunuz." Ya, değerli kardeşim, Allah rızası için bir tanesini gösterin. Bu devletin kolluk kuvvetleri eli silahlı olmayan kimi öldürmüş, kimin kapısına gitmiş? Kimi MİT ajanı olsun diye söylemiş?
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, ben size bir şey söyleyeyim... Garo, bak, ben sana bir şey söyleyeyim, bak değerli kardeşim.
(AK PARTİ ve HDP milletvekilleri arasında karşılıklı laf atmalar)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hatibi dinleyelim lütfen, değerli arkadaşlar. Sırası geldiğinde herkes görüşünü ifade ediyor.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bizim Doğu Beyazıt'ta -geçen de gösterdim- şehit edilen kardeşimin sıkıntısı neydi biliyor musun? AK PARTİ müşahidi olmaktı. Sizin getirdiğiniz adalet bu mu ya? Bizim getirdiğimiz, bakın, Patnos'a yatırdığımız yatırım 260 trilyon lira para. Kobani'de yakılan bu mu? Devlet Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaptığı onca imar ve onca yatırıma istinaden sizin getirip de orada, sizin özellikle o bölgelerde tenkit dahi edemediğiniz PKK'nın yapmış olduğu hendekler, çukurlar bu mu, siz bunu mu istiyorsunuz Kürtlere? Bakın değerli kardeşlerim, Kürtler 1071'de Sultan Alparslan'la birlikte beraber Anadolu'ya gelmişlerdir. Ondan sonra ne var? 1187'de Kudüs'te Selahaddin Eyyubi'yle beraber gelmişlerdir. Ya, Allah rızası için, siz neyin üzerinde siyaset yapıyorsunuz Türkiye Cumhuriyeti devletinde? Bana göre sorun olan sizlersiniz Kürtler değil. Her seferinde Kürt kelimesini ön plana çıkararak siz Kürtler üzerinden bir demagoji yapıp siz kendi makam, mevkinizi devşiriyorsunuz burada. Bakın, sizin eski bir milletvekiliniz daha geçen hafta bir "tweet" attı. (HDP sıralarından gürültüler) Beni dinleyin hocam, daha geçen hafta bir "tweet" attı, dedi ki AKP'yle birlikte olan her Kürt haindir. Ben şunu söyleyeyim, bana göre Kürtler üzerinden siyaset yapıp da çoluk çocuğunu Avrupa'da okutup da gelip burada Kürtleri savunmak isteyen insanları, ben bunları tenkit ediyorum ve hain olan onlardır. Şunu söyleyeyim, asla ve asla aile üzerinde bu polemiğe girmek istemiyordum. Sizin veya söylediğiniz hangi Kürt'ün çocuğu öğretmen değil, hangi Kürt'ün çocuğu avukat değil, hâkim değil, savcı değil, doktor değil, milletvekili değil, bakan değil, başbakan değil, cumhurbaşkanı değil; bana söyler misiniz? Ama siz şunu söylüyorsunuz. Bakın, şurada, yanı başımızda Suriye var, siz Kürtlerin çocuklarını o bölgelere gönderip, Amerika'ya, Fransa'ya, İtalya'ya... Siz Amerika'ya lejyonerlik yaptırıyorsunuz. Sizin istediğiniz hedef budur, emperyalizmin altına girmektir. İşte, Türkiye Cumhuriyeti devletinin varlığı burada ortaya giriyor. Sayın Bakanın, Sayın Cumhurbaşkanının, bu devletin varlığı orada ortaya giriyor. Diyor ki: "Kardeşim, Kürt dediğiniz Anadolu'nun kimliğidir, İslam'ın temsilcisidir. Kim olursa olsun benim öyle bir şeyim yok." Siz, bir gün gelip de Çankaya'da bir yeri aldığınız da size kimlik mi soruyorlar "Sen nerelisin?" diye. Ya, siz bir gün... Milyonlarca Kürt de Türkiye'de ya. Böyle saçma bir şey mi olur? Yani, gelin söyleyin, deyin ki: "Sayın AK PARTİ hükûmetleri, Sayın Bakanımız, değerli ağabeyimiz; ya bizim bölgelere, bize şu, şu, şu yatırımları getirin."
Ya, Erol Hocam, sen Diyarbakır Cezaevine gittin değil mi o tarihte? Bak, sen tecrübeli adamsın. Sayın Garo, bütün bunları sen yazıyorsun, diğer arkadaşların ellerine veriyorsun, okutturuyorsun; bu doğru değil. Algı yapmayı doğru bulmuyorum ama çıkın bunları burada mertçe söyleyin, bunları. Söyleyin bunları! Buna hiç gerek yok.
Bakın, AK PARTİ hükûmetlerinden önce... Bak, Leyla Zana burada...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir dakika ek süre veriyorum, lütfen tamamlayın.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, Leyla Zana'nın söylediği burada, bak, Leyla Zana'nın söylediği burada. Bunu çözse çözse Recep Tayyip Erdoğan çözer, işte Recep Tayyip Erdoğan budur. Recep Tayyip Erdoğan, sizin rüyalarınıza giriyor. (HDP sıralarından gürültüler)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen konuşmacıya müdahale etmeyelim arkadaşlar, lütfen.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, Cumhuriyetin kürsüsünde, yemin içerisinde sadece bir Kürtçe kelime geçtiği için, o tarihte milletvekillerinin enselerinden tutup Toroslara bindirilip götürüldüler. Şu anda var mı böyle bir şey? Herkes herkese istediğini söylüyor ya!
DİRAYET DİLAN TAŞDEMİR (Ağrı) - Aynısını sen yapıyorsun.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen konuşmacıya müdahale etmeyelim.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şu anda siz geliyorsunuz, mitinglerde Kürtçe söylüyorsunuz. Herkes çocuklarına istediği ismi veriyor. Yirmi dört saat TRT Kürdî açık. Geçen bir milletvekilimiz -Necdet Bey burada mı?- dedi ki: "Ya, Kürtçe spot vermiyorsunuz?" Sağlık Bakanımız söyledi: "Sen herhâlde TRT Kürdî izlemiyorsun." dedi. Ya, değerli kardeşlerim, söyleyin, isteyin ama el vicdanlı olarak isleyin ya!
Siz bizim bölgelerimizdeki... İdris-i Bitlisî'yi biliyorsunuz. Ya, alimlerin hepsi bizde ya.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Çelebi, ek süreniz de doldu. Lütfen hızla toparlayalım.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Ama size şunu söyleyeyim: Sizin bu getirdiğiniz önerilerinizi doğru bulmuyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Çelebi, ek süreniz de doldu, lütfen.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, demin bir cümle söyledim mezarlıklarla ilgili, bakın değerli arkadaşlarım, ya Ağrı'ya bir gelin, bir görün ya. Sizi ben... Plan Bütçe bu sene böyle olmasaydı Sayın Bakanımızın sözü vardı, ben burada Sayın Bakanımıza teşekkür ediyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Çelebi, ek süreniz doldu lütfen.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sayın Başkanım, istirham ediyorum.
Bakın, değerli kardeşlerim, biz hemen havaalanının yanına muhteşem bir tane mezarlık yaptık. Bakın, "Gelir, gelir, gelir." diyorsunuz. Bakın, ya Ağrı Dağı... Geçen sene İshak Paşa Sarayı için 2 kere Sayın Cumhurbaşkanımızla görüştük, 5 kere...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Biz, Ağrı Dağı'nı tırmanışa açıyorduk ve tarihini aldık. Sayın Bakanımız kendisi söyledi ama gelin görün ki ne oldu biliyor musunuz değerli kardeşlerim?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Çelebi, artık son cümlelerinizi alalım.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - 3 şehidimiz peşpeşe geldi. Lanetliyorum onları, bunu yapanları lanetliyorum, bunlara destek verenleri lanetliyorum. Niye? Çünkü siz bizim çoluk çocuğumuzun geleceğine mani oluyorsunuz. Bunları yapanlar, bizim devletimizin geleceğine mani oluyor, bunları söyleyin ya!