KOMİSYON KONUŞMASI

BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Sayın Bakanım, Değerli Başkanım, Komisyonumuzun kıymetli üyeleri, milletvekillerimiz, değerli bürokratlar, basınımızın güzide temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İçişleri Bakanlığımızın 2021 yılı bütçesi ile 2019 yılı kesin hesapları üzerine söz aldım.

Emniyet, Sahil Güvenlik, Jandarma, Nüfus, Göç İdaresi, AFAD gibi bu ülkenin tüm vatandaşlarının hak ettiği hizmetlerden eşit bir şekilde faydalandığı çalışmalarınızın neticesinde dosta güven, düşmana korku salan sunumunuzdan dolayı öncelikle teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.

Artık kimsenin işinin kolay olmadığı, Batı'nın cilasının döküldüğü bir dönemdeyiz. Kırk yıldır terörle mücadele ediyoruz. Aynı zamanda, dünyanın 3 büyük terör örgütüyle savaşıyoruz. En nihayet terörü neredeyse sıfırladık, sınır boylarımızı temizledik ve paralel yapıyı devlet içinden söküp attık. Aynı zamanda, en büyük göç akınını aldık ve bunun da altından kalktık. Deprem, sel, son olarak pandemi gibi afetlerle mücadele ederken milletimizi perişan etmedik, kimseye muhtaç bırakmadık. 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ'cü hainlere karşı yiğitçe yapılan savunma sonrasında örgüt üyelerinin hem Bakanlığınızın bünyesinden sökülüp atılması hem de diğer kurum ve kuruluşlardan da temizlenmesinde sergilenen üstün gayret ve başarıyla hem millî güvenliğimizin hem de meskûn mahal güvenliğimizin teminatı olan icraatların sonrasında da bu milletin emeği ve alın teriyle oluşturulan bütçeden İçişleri Bakanlığımızın kullanılmasına tahsis edilecek her bir kuruşun karşılığını milletimizin eksiksiz alacağına dair inançlarında en ufak bir şüphe yoktur.

İçişleri Bakanlığı, artık bilinenin ve sanılanın aksine, sadece iç güvenliği sağlayan bir kurum değil, devletin şefkatli yüzüyle bir gün terör ve teröristle mücadele eden kahraman askerimizin yanında, ertesi gün bir afet sonucu zarara uğrayan milletin imdadında, başka bir gün Kürt kardeşlerimizin çocuklarıyla, aileleriyle barış ve huzur içinde eğlendiği parklarda, kadınların mağdur edildiği tüm alanlarda, hastasının duasında, hülasa haklının ve mağdurun yüreğinde ama bana sorarsanız en çok da küçücük kız çocuklarının, pis emelleri için çıkarıldığı dağın başlarına yıkıldığı ve dolayısıyla yavrularımızın doktor, mühendis, öğretmen olacağı geleceklerinde.

Bu ülke, diplomatik cesaretten, stratejik ve akılcı hamlelerden uzak kalarak düşmanı içeride bekleyip "Ne zaman üzerimizde bir füze, bir havan mermisi gelirse o zaman karşılık veririz." diyecek kadar dünyayı okumadan uzak olabileceğimiz bir toprak parçası değildir. Kanla sulanan kutsalımızın hilalini de yıldızını da dalgalandırmak "Şehitler tepesi boş kalacak." diyebilen bir bilinçaltının harcı; masum insanları, çocukları, bebekleri öldürenlerle kol kola girip evine döndüğünde hâlâ evladının gözlerinin içine bakabilenlerin de hakkı değildir.

Sayın Bakanım, bu vesileyle, bugüne kadar vatan savunmasında şehit olan tüm polislerimize, askerlerimize, öğretmenlerimize, sivillerimize Allah'tan rahmet diliyorum; verdikleri mücadelede güç, kuvvet diliyorum. Sizlerin de başarılarınızın devamını diliyorum. Ve Eren Bülbül'ün memleketi Trabzon'dan size gönül selamını ileten bütün hemşehrilerinizin selamını ileterek, saygılarımı sunuyorum.

Teşekkür ederim.