KOMİSYON KONUŞMASI

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Başkanım, teşekkür ediyorum.

Biraz önceki olaydan dolayı da üzüntümü belirtiyorum. Biz KİT Komisyonunda iki yıldır varız, çok güzel toplantılar geçirdiğimiz iki yılı geride bıraktık, ben inanıyorum ki önümüzdeki süreçte de sağduyuyla, bilimin egemen olduğu güzel toplantıları geçirmeyi ümit ediyorum.

Bu manada, iki yıllık süreçte şunu gördük: Daha önce bize yollanan Sayıştay raporlarına, üst komisyon raporlarına göre kurumlarımızın eksiklerini veya önerilerini görüp, gelip burada kendimizce bir katkı sunabilir miyiz? İki yıllık süreci bu şekilde geçirdik, inşallah, bundan sonraki süreçte de bu şekilde çalışmayı arzu ediyoruz.

Sayın milletvekillerimiz tarafından çokça ifade edildi, benim, Türk tarımı ve tarım ürünlerimiz açısından oldukça önemli gördüğüm lisanslı depoculukla ilgili küçük bir tespitim, daha sonra da Sayın Genel Müdürümden yazılı veya sözlü olarak cevaplamasını istediğim bazı sorularım var. Öncelikle, Sayıştay raporlarında lisanslı depoculuk konusuyla ilgili yani lisanslı depoculuğa geçmeden önceki Türk tarımı ve tarım ürünlerimizin stoklanması o kadar net bir şekilde izah edilmiş ki ben onu burada kısa bir şekilde sizlerle paylaşmak istiyorum. Aslında mesele şöyle başlamış: Genel Müdürlüğümüz küçük bir komisyon kurmuş, bu komisyonumuz sahada tespitler, çalışmalar yapıp daha sonra, Genel Müdürlüğümüze bir değerlendirme sunmuşlar. O komisyonun değerlendirmesi lisanslı depoculuktan önceki durumumuzu çok net bir şekilde ifade ediyor. Bir kere, TMO'nun, üreticilerinden satın almış olduğu ürünlerin yarısına yakın bir bölümünü toprak altında, ilkel koşullarda her türlü doğal risklere açık bir şekilde depolamakta olduğu, özellikle, taban suyunun yüksek olduğu Trakya bölgesinde açık arazide, sap saman üzerine yığın yapılmak suretiyle stoklanan ürünlerde tabandan başlayan ve stoklu ürünün iç kesimlerine yayılan bloklaşmalar, bozulmalar ve kayıplar meydana geldiği, "açık yığın" diye tabir edilen, açık arazide toprak içi stoklama yönteminde aşırı yağmur, sel ve benzeri afetlerin yanı sıra haşere ve diğer zararlılardan kaynaklanan kayıplar olduğu, TMO'nun depolama kapasitesinin yetersiz olduğu, mevcut depoların birçoğunun da havalandırma, toz toplama, sıcaklık kontrolü ve benzeri gibi bilimsel depoculuk kriterlerine sahip olmadığı, depo yetersizliği nedeniyle irili ufaklı çok sayıda depo kiralamak zorunda kalındığı ve bilimsel depo kriterlerine sahip olmayan kiralık depolarda bir yıldan fazla ürün depolanması durumunda çatlama, kırılma ve mikotoksin riskinin ortaya çıktığı, mısırda yoğun üretim yapılan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kiralanabilecek depo sayısı çok kısıtlı olduğundan Akdeniz Bölgesi'nden depo kiralanarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden bu depolara nakliye yapılmakta olduğu, bunun sonucu olarak yüksek miktarda nakliye bedeli ödendiği, başka bölgelere nakliyede ürün fazla sayıda yükleme ve boşaltma cihazlarından geçtiğinden mısırda çatlama ve kırılmaya neden olduğu. TMO'nun mevcut depolarının genellikle düşük kapasiteli ve çok fazla noktada bulunması, işletme maliyetlerinin gerektiğinden fazla olmasına neden olmakta dolayısıyla maliyet kaynaklı olarak TMO'nun iç piyasaya yönelik satış fiyatlarının yüksek olmasına neden olduğu; düşük tonaja sahip çok fazla noktada depolar yerine merkezî noktalarda 30 ile 100 bin ton arasında değişen az sayıda fakat yüksek kapasiteli depolarda stoklama yapılmasıyla işletme maliyetlerinin büyük oranda düşeceği; söz konusu depoların yükleme ve boşaltma hızı yüksek olduğundan ürün alım ve satım işlemlerinin de hızlı olacağı; TMO'nun mevcut depolarının büyük bir bölümünün modern depoculuk kriterlerine sahip olmadığından ürün depolanması için gerekli kriterlere sahip yeni depoların yaptırılmasıyla birlikte gıda ham maddesi olan ürünlerin kalitesinin maksimum oranda korunduğu; sağlıklı depolarda stoklanmasının sağlanmış olacağı ifade edilmiştir.

Genel Müdürlük tarafından görevlendirilen komisyon, lisanslı depoculuktan önce Genel Müdürlüğe böyle bir değerlendirme yapmış ve ondan sonra da artık lisanslı depoculuk noktasında bir faaliyete başlanmış. İşte bu yaklaşım sonucu Kalkınma Bakanlığı tarafından 2011 ile 2018 yılları arasında TMO tarafından 1 milyon ton kapasiteli depo yapımı programa konulmuş. Ancak karşılaşılan birtakım problemler neticesinde uzun süreli kiralama garantisi verilerek özel sektöre depo yaptırılması gündeme alınmış. Gündeme alınan bu yeni yöntemde sıkıntılar yaşanmış ancak bugün itibarıyla -biraz önce de Sayın Genel Müdürün sunumunda ifade ettiği üzere- Türkiye'de lisanslı depo kapasitesi 6,7 milyon ton seviyesine ulaşmıştır. Sayın Genel Müdürün 2018 yılında KİT Üst Komisyon toplantısında ifade ettiği 2023 yılında 5 milyon ton kapasitesi hedefinin şimdiden çok üstüne çıkıldığı görülmektedir.

Sayın Genel Müdürüm, ülkemiz tarımı için çok önemli olduğuna inandığımız lisanslı depolama tesislerinin mevcudiyetinden son derece memnun olduğumuzu ifade ettikten sonra sözlü veya daha sonra yazılı olarak cevaplamanızı isteyeceğim sorularıma geçmek istiyorum. Türkiye'nin şu an itibarıyla lisanslı depo ihtiyacı var mıdır? 2023 yılı için yeni bir hedef ortaya koydunuz mu? Bu hedefin miktarı nedir? Hâlihazırda Türkiye genelindeki 6,7 milyon ton kapasiteli depolama tesisleri hangi bölgelerimizdedir? Hangi firmalarımızdan kiralanmıştır? Kapasiteleri nedir? Yıllık kira bedelleri ne kadardır? Bu lisanslı depoların özel ve kamuya ait ayrı ayrı da belirtilmesini ayrıca rica ediyorum. Özellikle, şehir merkezlerinde kalan, TMO'ya ait olan bilimsel ve modern depoculuk kriterlerine uygun olmadığı için satış yoluyla değerlendirdiğiniz taşınmazların listesini ve satış miktarlarını öğrenmek istiyorum. Son olarak da 2018 yılı itibarıyla kuruma ait taşınmazların yüzde 93'ünün ruhsatsız olduğu Sayıştay raporlarında bildirilmiş. Kuruma ait taşınmazların bugün itibarıyla son durumu nedir? Kamuoyunda imar barışı olarak bilinen 3194 sayılı İmar Kanunu'ndan yararlanılmış mıdır? Ruhsatlandırılan taşınmazlar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce yürütülen Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi'ne girilmiş midir?

Ben, tekrardan Sayın Genel Müdürüme, Sayın Bakanıma, kurumdan gelen tüm arkadaşlara başarılar diliyorum.

Sağ olun Başkanım.