KOMİSYON KONUŞMASI

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Genel Müdür ve ekibi; hepiniz hoş geldiniz.

Şimdi, zamanımız da kısıtlı olduğu için direkt sorulardan da başlamak istiyorum ama -geçen Komisyonda da söylemiştim- Toprak Mahsulleri Ofisi kurulduğu zaman sloganı "Toprak Mahsulleri Ofisi çiftçinin kara gün dostudur." Yani siz bu sloganı niye değiştirdiniz? Çok merak ediyorum "Ofis çiftçinin dostudur." diyorsunuz. "Kara gün dostudur." lafını niye değiştirdiniz? Kara günler de bitmedi yani, kara gün ciddi anlamda çiftçide devam ediyor.

MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Kara günde değil, her zaman.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Çiftçi ciddi anlamda sıkıntı içerisinde. 1938 yılında Toprak Mahsulleri Ofisi kurulduğu zaman birçok ürünün tedarikini ve dağıtımını yapıyordu fakat daha sonradan bu kurumları ikame eden birçok kurum kuruldu Türkiye'de, Tarım satış kooperatifleri birlikleri oluştu, FİSKOBİRLİK, TRAKYABİRLİK, ÇUKOBİRLİK gibi. Siz, şimdi, o kurumların görevini devraldınız. Yani aslında sizin göreviniz değilken fındık piyasasına müdahale etmek, üzüm piyasasına müdahale etmek... Tamam, biz de bazen destek veriyoruz ama tarım satış kooperatifleri birliklerini bu Hükûmet acaba neden devre dışı bırakmayı tercih etti? Bu son derece yanlış.

Onun dışında çeltikte bu sene tamamen bir fiyasko yaşadınız. Hiç piyasaları takip etmiyorsunuz, piyasada fiyatlar yükselecekken ve ekiliş alanında 100 bin dekarlık bir azalma söz konusuyken siz, birdenbire orta taneli çeltikte 3.200 lira gibi bir fiyat açıkladınız. Fiyatlar 4,5 lirayı buldu. Bakın, siz 3.200 liralık bir fiyat açıkladınız, çok gerisinde kaldınız. Acaba buradaki amaç başka bir şey miydi? Şimdi anlıyoruz ki hasat zamanı, daha kurutmalar devam ederken, siz ithalat kararnamesi çıkardınız ve bu ithalat kararnamesini bütün ürünlerde yapıyorsunuz. Çiftçi tarladan yeni çıkmışken, ürününü kuruturken, ürününün bazısı depodayken, bazısı tüccarın emanetindeyken siz ithalat yapıyorsunuz. 25 Ağustosta 500 bin tonluk buğday ihalesine çıktınız. Yani Toprak Mahsulleri Ofisi artık Türkiye'deki iç piyasayı düzenleyici bir kurum değil bana göre, ithalatı düzenleyici bir kurum olarak çalışıyor ve bunda da sıfır gümrük vergisini siz mi dikte ediyorsunuz yoksa bir komite mi var, Bakanlık mı karıştırıyor yani neden biz hazinemize gelir aktaramıyoruz? Buğdaydaki gümrük vergisi yüzde 135'ti, yüzde 80'e çekildi. Neden biz sıfır gümrük vergisi alıyoruz, neden hazinemize para kazandırmıyoruz? Kaldı ki sıfır gümrük vergisiyle bile dışarıdan pahalıya alıyorsunuz, kendi çiftçimizden 1.650 liraya buğday aldınız, dışarıdan 2.100 liradan aşağıya buğday alamadınız, dolara göre artırıyor. Yani ben bu politikaları anlamakta güçlük çekiyorum, sanırım buradaki birçok arkadaşımız da güçlük çekiyor.

"Pandemi sürecinde bir kıtlık yaşanmadı." dediniz. Bu, sizin laflarınız değil Bakanın lafları. Tabii, yaşanmadı çünkü depolar ithal ürünlerle dolu. Siz de konuşmanızda belirttiniz, ihracatta yasaklar getirdi birçok ülke, bize mal satmadılar. Siz de getirdiniz yani unda ihracat yasağı yaptınız birkaç ay, şimdi de diyorsunuz ki "Biz unda ihracatçıyız; 1 milyar 300 milyon dolar un satıyoruz." ama 2,5 milyar dolarlık buğday satın aldık yani bunun neresi kârlı, ben bunu anlayabilmiş değilim. Dâhilde işleme rejimi kapsamında bunları alıyorsunuz ama vermiş olduğum bir soru önergesinde dâhilde işleme rejiminin sadece bir yılda 45'in üzerinde suiistimalinin olduğunu ve çıktığından bugüne yüzlerce suiistimalinin olduğunu biliyoruz. Yani bu politika iflas etmiştir, Türkiye kendi buğdayını, özellikle durum buğdayını üretmek zorundadır. Türkiye bir durum buğdayı üreticisi ülkeyken nasıl ithalatçı oldu, bunu çok somut bir şekilde anlatır mısınız. Yani Amerika ve Meksika nasıl bizim tedarikçimiz oldu, neden Konya, Karaman, Şanlıurfa, Antep gibi durum buğdayı üreticisi bölgeler şu anda üretmiyor, acaba piyasaları mı takip edemiyorsunuz? Zaten desteklemedeki prim sistemi son derece eksik, tamam, 10 kuruşa çıkardınız ama yıllardır 5 kuruştu, şimdi de 10 kuruşun, inanın, hiçbir anlamı kalmadı, ciddi bir destekleme mekanizmasına ihtiyaç var.

Pandemi dönemi devam edeceğe benziyor, kuraklık da Türkiye'yi ciddi anlamda etkiliyor ve etkileyecek, bütün dünyayı etkileyecek. Biz sürekli ithalatçı politikalarla gidemeyiz, bir an önce üretime yönelik politikalara geçmeniz lazım, sizin de kurum olarak Hükûmeti uyarmanız lazım. Hükûmetin içinde yönetim kademesinde sizin kadar da çok bilgili insanlar olduğunu düşünmüyorum; siz en azından bürokrasiden geliyorsunuz, ekibinizi de az çok tanıyorum. Türkiye'nin bir an önce üretim politikalarına geçmesini, üretimi destekleyen politikalara geçmesini, ekilmeyen alanların, 50 milyon dönümlük boş arazinin bir an önce üretime kazandırılması yönünde Toprak Mahsulleri Ofisi olarak Hükûmeti de uyarmanızı istiyorum. Çünkü Türkiye üreten bir ülke, üretmesi gereken bir ülke ve bu pandemiyle de anladık ki biz aslında bu krizden dünyaya mal satarak bile çıkabiliriz. Yani Türkiye şu an bütün ürünlerde net ithalatçı, az önce saydığınız bütün ürünleri biz aslında üretebilirken ithalat yapıyoruz. Baklagillerden bahsettiniz; bir dönem baklagil işine de el atmıştı Toprak Mahsulleri Ofisi, iyi ki el atmış, o zaman ihracatçı oldu ama ondan çok çabuk vazgeçildi, üretime yönelik politikalara geçilmedi. Dolayısıyla ben sizin de bu konuda görevinizi yapmanızı diliyorum. Önümüzdeki süreç ülkeler için daha da sıkıntılı olacak. Nüfusumuz sürekli artıyor; bir de ülkemizde yıllardır önce misafir olan, sonra da artık yerleşen Suriyeliler var, bu kadar fazla bir nüfusa bizim daha fazla üretmemiz gerekli ama bizim ihracatçı bir konuma gelmemiz lazım.

Sadece, bir ayçiçeği örneğiyle konumu bitirmek istiyorum. Bakın, siz sıfır gümrük vergisi uyguladığınız zamanlarda dünyadaki satıcılar ne yapıyor, biliyor musunuz? Hemen ürün fiyatlarını artırıyorlar. Ayçiçeğinde 560 dolara kadar çıktı ki 360 dolardı CIF fiyatları, 560 dolara çıktı, gümrük vergilerini sıfırladılar. Özellikle Bakana yalvardım, sakın sıfırlamayın, fiyatlar artacak, 580 dolara çıkacak dedim, ben yanıldım, 620 dolara çıktı. Sizi de uyarıyorum Sayın Genel Müdür yani bu gümrük vergilerinin sıfırlanması hem devletimize zarardır hem de dünya piyasalarında siz sıfırladıkça bunlar fiyatları artırıyorlar. Yani bunları dikkate alıp Hükûmeti de üretim politikaları konusunda uyarmanızı diliyorum ve teşekkür ediyorum.