MEHMET DOMAÇ (İstanbul) - Sayın Başkan, çok teşekkür ediyorum.

Aslında biz sorunu çözmek için uğraşıyoruz, bu sorun için çok uğraşılmış aslında daha önce, çaba harcanmış ancak işte bu araziye hükmedenler, sahip olanlar gerekli adımı atamamışlar diyelim yani en basiti, kibarca. 1986 yılında para istenmiyor. 1986 yılında "Maden devlete kalmak koşuluyla veririz." diyor. Otuz yıl geçmiş, para yok, adım atılmamış, atılamamış yani önemli değil, atılamamış. 99 yılında para yüksek gelmiş, olabilir, paranın yüksek gelmesi olabilir, hiç kimse yararlanmamış, o da normal. Şimdi biz bir adım atmak istiyoruz. Adımı atarken de bir örneğimiz var elimizde. Neresi? Ceylânpınar. Ceylânpınar örneğinde diyoruz ki harca esas bedel üzerinden bunlar verilir. Yani o maddeyi geçtik, o maddeyi de böyle geçirdik, harca esas bedel üzerinden bu vatandaşa verilir diyoruz. Orada da yüz yıllık mesele yani orada da bugünlük değil, orada da yüz yıllık mesele. Dolayısıyla, harca esas bedelin ne olduğunu Sayın Vekilim söylemedi ama ben Ceylânpınar'da harca esas bedelin ne olduğunu biliyorum çünkü Urfalı arkadaşlarla görüştüm, harca esas bedelin ne olduğunu biliyorum. Yani ona "Bağışlanmadı ama verildi." denir o harca esas bedel üzerinden, Ceylânpınar'da. Yani, bağışlanmamış oluyor, vatandaş oranın sahibi oluyor, kendisi para vermiş oluyor yani bağışlanmamış oluyor. Değer bu orada.

Şimdi, Zonguldak'taki değeri bilmiyorum. Zonguldak'taki değeri bilmediğim için bir şey de söyleyemiyorum yani çok paradır, az paradır diye söyleyemiyorum. Ben inanıyorum ki harca esas bedel bu söylediğimiz yani "Bağışlanmadı ama parası karşılığı alındı." denilecek bir bedeldir, ona karşılık gelen bedeldir. Ben Ceylânpınar'dan örnekle söylüyorum bunu. Onun için, yine çalışmalar yapılsın ama artık kişiler de "Ya ben burayı kendim aldım..." Diyorsunuz ya "Onların." diye. Onların olsaydı şimdiye kadar olmuştu Vekilim yani onlar hakkında kanun yapmazdık. Yani, bu kadar da değil artık. Türkiye'de tapusu olana bir daha o yer satılamaz yani böyle bir şey olmaz.

Dolayısıyla, biz şimdi bir kanun yapıyoruz onların olsun diye. Ha, onlar kullanmış olabilir, o ayrı. Kanunlar eksik olmuş olabilir, çıkan kanunlar yeterli olmayabilir ama şimdi biz bunu yeterli hâle getirmek için çaba harcıyoruz. Ben harca esas bedelin ne olduğunu bilmiyorum ama harca esas bedelin de dediğim gibi olduğu düşünüyorum. Bunu bırakın yapalım. Yani, bırakın yapalım derken beraber yapalım. Onu Meclise kadar, harca esas bedel düşürülebilirse veya harca esas bedel asgariye indirilebilirse o zaman onu çözeriz diye düşünüyorum.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Aynı şeyi söylüyoruz.

MEHMET DOMAÇ (İstanbul) - Aynı şeyi düşünüyorsak oylayalım Başkanım.

Teşekkür ederim.