| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) Dışişleri Bakanlığı b) Avrupa Birliği Başkanlığı c) Türk Akreditasyon Kurumu ç) Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı d) Türkiye Ulusal Ajansı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 24 .11.2020 |
AHMET YILDIZ (Denizli) - Sağ olun Sayın Başkanım.
Ben sabahki müzakerenin önemli bir bölümünü izleyemedim, tekrar olursa özür dilerim.
Tabii ben bir diplomatım ve şu anda da AKPM Komisyonu Başkanıyım, NATO Komisyonunda üyeyim.
Öncelikle, burada bahsedilen, Sibel Hanım'ın bahsettiği konuların hepsini orada konuşuyoruz tabii ki; Doğu Akdeniz, Azerbaycan. Öncelikle, tabii Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünün yeniden sağlanıyor olması hakikaten çok önemli ve olumlu bir gelişme. Keşke, örneğin, mesela Suriye krizinin başında da böyle bir müdahale yapılabilseydi -ama orada tabii uluslararası toplumun iş birliği gerekiyordu, olmadı- belki bugünkü trajedinin önemli bir bölümü yaşanmazdı. Azerbaycan'da tatmin eden bir barış sağlandığında tabii ki Türkiye ile Ermenistan ilişkileri de, diplomatik ilişkileri de kurulmalıdır. Türkiye'de Ermenistan, Ermeni düşmanlığı hiçbir zaman olmadı. Eminim barış sağlandığında çok çabuk beşerî entegrasyon sağlanacaktır çünkü bunun delilleriyle dolu Türk-Ermeni ilişkileri, özellikle yurt dışında sosyalleştiğimiz gruplar Ermeniler.
Şimdi, Sibel Hanım bahsettiği için söyleyeceğim, neden Avrupa'yla ilişkilerimizi yola sokamıyoruz, özellikle Avrupa Birliği? Şimdi, benim tabii parlamenter tecrübem biraz yeni ama diplomatik tecrübem uzun. Gerek AKPM'de gerek NATO'da -hepsi hemen hemen Avrupa Birliği- üyelerle konuşuyoruz. Evet, eleştirilerin bazıları doğru, haklı olabilir yani biz yönetişimimizi, standartlarımızı Avrupa Birliği standartlarına getireceğiz tabii ki kriterler bu ama önemli bir bölümü -emin olun yani test edildi- son dönemde gelişen islamofobi ve Türk karşıtlığıyla alakalı yani çoğu haklı eleştiriler değil. Haklı olunan durumlarda bile onu görüyorum ki yani bize hak verenler veya bize yapılan eleştiriyi, bizden beklentileri haksız bulanlar bile söz almıyor. Bu dönem böyle. Tabii, ulusal menfaatlerimizin temini bakımından, gerçekleştirilmesi bakımından bu tür muameleye bir süre daha maruz kalacağımız anlaşılıyor. Yani ne kadar haklı olursak olalım Doğu Akdeniz gibi, Kıbrıs gibi -hatta Azerbaycan'ı da konu ettiler biliyorsunuz- konulardaki kararlı tutumumuz nedeniyle haksız veya ölçüsüz beklentilerin, eleştirilerin olacağı görülüyor. Bu dönemde bazı önemli sorunlarımızı çözebileceğimiz bir aşamadayız, uzun süredir gelen egemenlikle ilgili gelen bazı sorunları da. Dolayısıyla burada ve uluslararası komisyonlarda dayanışmamız çok önemli. Biz son dönemde AKPM'de bunu diğer muhalefet partileriyle de yapmaya çalışıyoruz ve zaten NATO'da da yapıyoruz, bunu sürdürelim. Burada konuşuyoruz ama dışarıda hakikaten birliğimizi bozucu söylemler veya Türkiye'ye yapılan haksız eleştirilerin sebebini görmeden yapılan doğrulamalar bazen bize zarar verebiliyor. Bu konuda herkesin dikkatini istirham ediyorum.
Teşekkür ederim.