TURGAY DEVELİ (Adana) - Bu başvuru dilekçesiyle ben de olsam ben de reddederim. Haklı olunan bir konuda Sayın Başkan, çok uzun yıllardan beri takip edilen, 2002'den beri takip edilen bir konuda, bu dava dilekçesini, başvuru dilekçesini mahkemeye kim yazdı? TÜRK TELEKOM AŞ'nin avukatı mı yoksa TÜRKSAT'ın avukatı mı, ben şaşırıyorum. Yani, normal bir vatandaş olarak, bir hukukçu olmadığım hâlde konuyu bilen biri olarak bu dava dilekçesini ben yazmazdım.

Sayın Genel Müdürüm, Sayın Yönetim Kurulu Başkanı, şimdi, ortada bir şey var. Yani, bu konuya belki vakıf değilsiniz, ben de bilgi de vereyim size. Şimdi, TÜRK TELEKOM özelleştirilirken TÜRKSAT kurulduğunda, bu bahsedilen frekans, bant TÜRKSAT'ta kaldı. Yalnız, fiilen TÜRK TELEKOM AŞ -o zaman Aycell, Aria- devlet kuruluşu olduğu için bu kapasite bunlar tarafından kullanılmaya devam edildi. Daha sonra, bunların kira bedellerinin alınması, ecrimisil olarak temerrüt faizleriyle beraber alınması konusunda Sayıştayın tespitleri oldu. Biz de bunu dört yıldan beri burada takip ediyoruz. Lütfen, bir dosya isteyin sizin hukuk müşavirliğinizden. Hukuk müşavirliğinin ve TÜRKSAT yöneticilerinin bu konuda nasıl çelişkili tavır aldıkları, nasıl akla ve izana sığmayan karar değiştirdikleri, bunların hepsi raporlara da yansıdı, raporlarda da var; okuyan, Türkçe bilen her insan bunları anlar. Âdeta Türksat AŞ kendi malı olan, devletin malı olan bu frekansları, bu kapasiteyi TÜRK TELEKOM AŞ'den almamak için her şeyi yaptı.

Şimdi, en son BTK bunun kullanıldığını raporlarıyla söylüyor. Bu frekanslar şu anda Aycell, Aria ve Avea tarafından kullanılıyor, bütün bu resmî raporlarda bunların hepsi var. Ama, sanki TÜRKSAT bu kapasiteyi almamak için, bu paraları almamak için öyle bir dava dilekçesi yazmış ki siz bilirkişi olsanız, konuyla hiç ilginiz olmasa, hâkim olsanız vallahi siz de bunu reddedersiniz. Haklı olduğumuz bir konuda, devletin haklı olduğu bir konuda, Sayıştayın da tespitlerine göre, yaklaşık yıllık 25 milyon lira, on yıldan beri bu uydu kapasitesi kullanılıyor, 250 milyon lira, kirası, ecrimisili, temerrüt faizleriyle beraber yüz milyonlarca liralık bir malımız, değerimiz Muhammed Harirî'ye kullandırılıyor, bedava veriliyor, peşkeş çekiliyor.

Şimdi, bu devlet bu kadar sahipsiz mi ya? Yani, her şey ortada. Bunu uzun uzun okumayacağım, ben de konuyu çok iyi biliyorum. Sayıştayın 67'nci sayfasından 73'e kadar bütün bunların hepsi teker teker anlatılmış. Buradan bir kişi çıksın, konuşalım. "Bunlar TÜRKSAT'ın değil." desin, "Bunları Avea kullanmıyor." desin. Aynı zamanda, diğer özel sektör kuruluşları, Turkcell için de diğerleri için de bir haksız rekabet. Neden bu Avea'ya bu kadar imtiyaz tanınıyor?

Şimdi, garip olan bir şey daha var. TÜRK TELEKOM AŞ'nin Yönetim Kurulu üyesi Başbakanlık Müsteşarı, şimdi de Yiğit Bulut oldu. Yani, bu nasıl bir yaman çelişki? Ne yapacağız şimdi? Bir tarafta devlet, bir tarafta devletin yöneticileri mahkemelik oluyor ve biz hakkımızı alamıyoruz. Yani, çok dramatik bir şey bu arkadaşlar. Bunu "Mahkeme reddetti, bilirkişi reddetti." diyerek bunlar kapatılmaz, kapattırılmaz, kapattırmayız. Yaklaşık, en az 500 milyon liralık bir varlıktan bahsediyoruz.

Lütfen, bu konuya... Raporlarınızı alın Sayın Genel Müdür. Yani, daha önce TÜRKSAT'ın bu konuya bakışına, çelişkili raporlarına, çelişkili yanıtlarına -buraya yansıyan- onlara bakın, hesap sorun. "Neden siz bu cevabı burada bugün böyle yazmışsınız, öbür gün böyle yazmışsınız?" deyin. Başka bir hukukçuya sorun, iki kişi... Bu dava dilekçesini kim hazırladı? Bu dava dilekçesi âdeta bu kapasitenin, kiranın alınmaması için hazırlanan, usulüne uydurulmuş bir dava dilekçesi.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Soralım, hukuk müşaviri burada, kim hazırlamış dava dilekçesini.

TURGAY DEVELİ (Adana) - Yani, isyan edilecek bir konu, yazıktır günahtır ya, devlet bu kadar mı sahipsiz arkadaşlar ya.