| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281 ) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a)Çevre ve Şehircilik Bakanlığı b)Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 20 .11.2020 |
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, kıymetli bürokratlar, sayın basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Ülkemiz, deprem, taşkın, sel, heyelan, çığ düşmesi gibi afetlere sıklıkla maruz kalmakta, can ve mal kayıpları yaşamaktadır. Bu yıl bu afetlerin hepsini yaşadık. Aziz milletimiz, bu afetlerden derin üzüntü ve endişe duymakla birlikte afet haberinin hemen ardından vatandaşlarımızın yardımına koşan, kurtarma çalışmalarına katılan, onlarla günlerce bir arada kalıp her türlü ihtiyaçlarını karşılayan, geçici barınmalarını sağlayan, hasar tespitlerini hızla yapıp telafisi için gerekli desteği veren, altyapının ve afet konutlarının yapımını hızla başlatan, bakanlarımızı ve yapılan çalışmaları takdir etmektedir.
Sayın Bakanım, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olarak, çalışmalarınız ve gayretlerinizden dolayı sizi ve ekibinizi kutluyorum. Maksatlı, asılsız ve provokatif itham ve iddiaları hiç kale almayın. Afetlerde çaresiz kalanlara çare olabilmek, onlara ulaşabilmek için gösterdiğiniz çabayı idrak etmekten yoksun olanların, kuru kuruya fakir fukara edebiyatı yapanların, ormanlarımızı yakan iblisin gayrimeşru çocuklarına ses çıkaramayan sözde çevrecilerin hezeyanlarına aldırmayın. Siz, milletimiz ne derse ona bakmaya, milletimizin ne isterse onu yapmaya ve milletimize hizmet etmeye çaresiz kalanlara çare olmaya devam edin.
Diğer yandan, depremlerle ilgili karşılaştırmalar yapılıyor. Depremlerle ilgili karşılaştırma yapmanın ve buradan suçlamalar çıkarılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Hele ki 99 depremiyle diğer depremleri âdeta pireyle deveyi karşılaştırmak gibidir. 99 depremi şiddeti, büyüklüğü, kapsadığı alan, etkilediği nüfus, yıkılan bina sayısı, kullanılamaz hâle gelen altyapısı, göçen iletişim sistemi yaşanan can ve mal kayıpları itibarıyla asrın depremi olarak nitelendirilmiştir.
99 depreminden sonra ben de danışmanlığını yaptığım o dönem Başbakan Yardımcısı olan Sayın Genel Başkanım Devlet Bahçeli Bey'le beraber bölgeye gittim. Depremden zarar gören il ve ilçelerimize depremin merkezi olan Gölcük ilçemize ulaşıp kurtarma çalışmalarına katıldık. Böylesi büyük bir depremde tüm zorluklara rağmen kurtarma çalışmaları, hasarların tespit ve telafisi, altyapının ve depreme maruz kalan vatandaşlarımızın geçici ve kalıcı konutlarının yapımı, vatandaşlarımızın her türlü ihtiyaçlarının karşılanmasında başarılı bir çalışma yürütülmüştür.
Ben burada değildim, Sayın Bekaroğlu da Genel Başkanımıza yönelik "İzmir depreminde insanları suçladı." demiş. Kendisi profesör, saygı duyuyorum ama herhâlde açıklamayı okumamış ya da okumuş, anlayamamış veyahut anlamış ancak bilerek saptırıyor; buradan başka bir anlam çıkmıyor.
Değerli arkadaşlarım, Türkiye bir deprem kuşağında olup çok sayıda diri fay hattının üzerindedir; coğrafyamızın gerçeği budur. Önemli olan, depreme karşı dayanıklı binaların yapılması, mevcut binaların hızla depreme dayanıklı hâle getirilmesi ve depremle mücadele şuurunun topyekûn kazanılmasıdır. Bugüne kadar ülkemizdeki binaların yüzde 65'inin güvenli hâle getirilmiş olması çok önemlidir. Bu konudaki çalışmalar kararlılıkla sürdürülmelidir. Ayrıca, iller bazında deprem master planları hazırlanmalı, şehirlerin yerleşime uygunluk değerlendirmeleri yer bilimsel veriler ışığında düzenlenmeli, kentsel dönüşüm çalışmaları hızla sürdürülmeli, yapı denetimi etkin bir şekilde devam ettirilmelidir.
Ülkemizde deprem konusunda bilimsel çalışmalar yapacak bir deprem kuruluna ihtiyaç bulunmaktadır. Ekranlara uzman olarak çıkan bazı kişilerin deprem konusunda yaptığı açıklamalarla nasıl kafaları karıştırdığı ve toplumu nasıl kaygılandırdığı bilinmektedir. Bu konuda, toplumu bilimsel verilere dayalı olarak bilgilendirecek bir otoriteye ihtiyaç vardır. Covid-19 Bilim Kurulu kurulmasının ne kadar isabetli olduğunu, çok önemli çalışmalar yürüttüğünü, Kurula ve üyelerine kamuoyu tarafından büyük güven duyulduğunu biliyoruz. Bilimsel veriler ışığında gerekli çalışmalar yapacak, ülke ihtiyaçlarına yönelik araştırmalar için öncelikli alanları belirleyecek, kamuoyunu doğru ve sağlıklı bir şekilde bilgilendirecek, alanında uzman bilim insanlarının görev alacağı deprem bilim kurulu mutlaka kurulmalıdır.
Ülkemizde zorunlu deprem sigortasına dâhil olan konut ve iş yeri sayısı 2019 yılında 9,5 milyon adet olup 2020 yılında 9,8 milyon adet olması beklenmektedir, 2021 yılında ise 10,3 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir. Doğal afet sigortası bütün afet türlerini kapsayacak şekilde genişletilerek yaygınlaştırılmalı, zorunlu deprem sigortası beyan ve ödemeleri etkin bir şekilde takip edilmelidir, sigortalılık bilincinin artırılmasına yönelik farkındalık çalışmaları yürütülmelidir.
Ülkemizde dar gelirlilerin ve dezavantajlı grupların karşılanabilir konuta erişimini analiz etmek üzere Bakanlık tarafından yürütülen Konut Araştırması Projesi'yle bu kesimlerin konuta erişiminin artırılması için karşılanabilir konut finansman yöntemlerini de içerek şekilde uygulama stratejilerinin geliştirilmesi öngörülmektedir. Konut yapımı yerleşmelerin gelişme eğilimlerine ve özelliklerine göre yönlendirilmeli, sosyal konut programı kapsamında konut üretimi sürdürülmeli, alt gelir gruplarının karşılanabilir konuta erişimi amacıyla uygun yapım ve finansman yöntemleri geliştirilmelidir.
Mahallî idarelerin akıllı şehir stratejilerini ve izleyecekleri yol haritalarını hazırlamaları teşvik edilmeli, akıllı şehir projelerinin ulusal katmanda öncelendirilen alanlar ve kabiliyetleri dikkate alınarak seçilmesi ve hayata geçirilmesi sağlanmalı, akıllı şehir uygulamalarına yönelik yerli üretimin geliştirilmesi desteklenmelidir. Şehirleşmede yatay mimari esas alınmalı, kentsel ortak yaşam, kentsel aidiyet, mahalle kültürü ve kent bilincini geliştirecek strateji ve uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır.
Belediyelerin aldıkları kararların uygulanmasını ve kaynaklarının yerindelik ilkesi çerçevesinde kullanılmasını sağlamak üzere hizmet öncelendirmeleri yapmaları temin edilmeli ve vatandaşların katılım sürecini güçlendirecek mekanizmalar oluşturulmalıdır.
İçme ve kullanma suyu şebekesiyle hizmet verilen belediye nüfusunun toplam belediye nüfusuna oranı 2020 yılı itibarıyla yüzde 99 seviyesindedir. Yerleşime yeni açılan alanlar ve mevcut şebekelerin yenileme ve bakım çalışmaları dışında içme suyu şebeke inşaatı ihtiyacı azalırken içme suyunu arıtma ihtiyacı artmıştır. İçme ve kullanma suyu şebekelerinde fiziksel su kayıplarının azaltılmasına ve atık su arıtımına yönelik olarak belediyelerin su, kanalizasyon ve altyapı projelerinin desteklenmesine devam edilmelidir.
Atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek engellenmesi veya en aza indirilmesi, atığın kaynağında ayrıştırılarak geri dönüşüme kazandırılması amacıyla Sıfır Atık Projesi başlatılmıştır. Uygulamanın başladığı Haziran 2017'den itibaren Ekim 2020'ye kadar 48.445 kurum kuruluş binasında uygulanmaya başlanmıştır. Sıfır Atık Projesi uygulamaları daha da yaygınlaştırılmalıdır.
Sunumunuzda yer alan bilgilere göre 6 milyon 132 bin metrekarelik 35 millet bahçesi yapımı tamamlanmış, 50 milyon metrekarelik 237 millet bahçesi çalışmaları devam etmektedir. Şehirlerimizde sağlıklı yaşam alanları oluşturmak, kentsel yeşil alan standartlarını ve yaşam kalitesini yükseltmek için yapım çalışmaları devam eden millet bahçelerini destekliyoruz.
Kent içi ulaşımda trafik sıkışıklığına bağlı olarak ortaya çıkan zaman kaybı yakıt tüketimiyle çevre ve gürültü kirliliği sorunlarının asgari seviyeye indirilebilmesi, kentlerimizde kaliteli ve konforlu bir ulaşım altyapısının tesis edilmesi için ülkemizde toplu taşımanın ve motorsuz ulaşım türlerinin geliştirilmesi amacıyla önemli yatırımlar yapılmaktadır. Bununla birlikte bisiklet yolu master planı ve uygulama planı hazırlanmalı, bisiklet kullanımını teşvik etmek amacıyla yasal ve finansal destek mekanizmaları hayata geçirilmeli, bu kapsamda şehirlerimizde yeni bisiklet yolları yapılmalıdır. Türkiye'nin bisiklet şehri olarak bilinen Konya 550 kilometreyle Türkiye'nin en uzun bisiklet yolu ağına sahip ilidir. Bisiklet yolunu 2023 yılında 625 kilometreye çıkarmayı hedefleyen Konya Büyükşehir Belediyemiz bisiklet kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla bisiklet otoparkları, bisiklet tramvayı ve bisiklet aparatlı otobüs gibi çok önemli projeleri de hayata geçirmiştir. İlk etapta 50 otobüse bisiklet aparatları monte ettirilmiş olup bisikletler otobüsün arkasındaki aparatlara asarak yolculuk yapılabilmektedir.
OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Tamamlayalım Sayın Vekilim.
MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bitiriyorum.
Türkiye'de yine ilk kez tramvayda, bisikletle birlikte seyahat edilebilmektedir. Sürekli ring yapan tramvayın içine, bisiklet sabitleme aparatları ve basamaklarına kadar kapılarla senkronize çalışan katlanabilir, hidrolik rampa düzenekleri monte edilmiş olup, istenilen duraklarda bisikletle tramvaya binilip, seyahat ettikten sonra inilebilmektedir. Bu konuda Konya Büyükşehir Belediyesi desteklenmeli, uygulamaları diğer şehirlerimize örnek olarak sunulmalıdır.
Sayın Bakanım, Bakanlığınızın bütçesinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.