KOMİSYON KONUŞMASI

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok Saygıdeğer Bakanım, kıymetli milletvekili arkadaşlarım, Değerli Bakan Yardımcılarımız, kıymetli bürokratlarımız, basınımızın çok değerli mensupları; ben de hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, bütçemizin hayırlı, uğurlu ve bereketli olmasını yüce Allah'tan temenni ediyorum. Sunumunuzu dikkatle takip ettim, gerçekten çok güzel şeyler ifade ettiğiniz, ayağı yeri basan cümleler ifade ettiniz, inşallah bu söylediğiniz şeylerin hepsi bu süre içerisinde gerçekleşmiş olur. Türkiye'nin en önemli Bakanlıklarından birisiniz şu an. Özellikle, bu depremlerden sonraki süreçlerde Bakanlığımızın öneminin biraz daha arttığını hem kamuoyundan hem de bizim burada konuşmalarımızdan anlamaktayım ve bunu burada görüyor ve müşahede ediyoruz.

Diğer taraftan, ben, bir İzmir Milletvekili ve depremi yaşamış biri olarak müsaade ederseniz İzmir depremiyle ilgili birkaç hususun altını çizmek istiyorum. Sayın Bakanım, özellikle Sayın Cumhurbaşkanımız deprem olduğu andan itibaren Kabinesiyle birlikte, devletimizin bütün kurum ve kuruluşları İzmir'de depreme anında devlet vasıtasıyla vaziyet ederek olaya çok ciddi anlamda müdahale ettiler. Dolayısıyla ben burada başta Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Cumhurbaşkanlığımızın Kabinesine teşekkürlerimi ve şükranlarımı ifade ediyorum. Sizin Bakanlığınıza ve çalışan bütün bürokratlara da ayrıca şükranlarımızı arz ediyorum.

Yine, İzmir'imizin bu süreçte tabii ki başı sağ olsun. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum ve şu an tedavi gören hastalarımıza da, yaralılarımıza da yine Allah'tan şifa diliyorum.

Özellikle hakkı teslim etmek, kadirşinas olmak adına sizinle ilgili özel bir parantez açmak istiyorum. Yaşanılan bu zelzele dolayısıyla depremin ilk anından itibaren sürecin sonuna kadar bizlerin ve İzmirli vatandaşlarımızın hep yanında oldunuz, depremzedelerle hemhâl oldunuz. Bir abi, bir kardeş, bir evlat, bir baba, bir arkadaş oldunuz. Gerçekten, depremzede vatandaşın başını yaslayacağı devletin şefkatli bir omuzu oldunuz. O yüzden gecenizi gündüzünüze kattınız, ailenizi terk ettiniz, on beş günü aşkın bir süre İzmir'de bizlerle beraber oldunuz. Dolayısıyla biz, sizin bu fedakârlığınızı ne kadar anlatırsak anlatalım yine de karşılığını vermiş olamayız ama şunu ifade etmek istiyorum: Yüce devletimizin güçlü ve şefkatli elini gönüllerimizde bizlere de hissettirdiniz. Oradaki depremzede vatandaşlarımızla, çadırda yaşayan vatandaşlarımızla, bu mağduriyete uğramış hemşehrilerimizle ahbap oldunuz, dost oldunuz. Şunu da ayrıca ifade etmek istiyorum ki devletimiz bütün kurum ve kuruluşlarıyla oradaydı ve hiçbir eksiklik hissedilmedi.

Ayrıca, yine müsaade ederseniz, bizim o gün orada sahada gördüğümüz, tabii ki şu an arkanızda bulunan ekibinizin gerçekten çok seçilmiş, çok muhteşem bir ekip olduğunu biz sahada bizzat çalışarak gördük. Ben özellikle Bakan Yardımcımız Sayın Fatma Varank Hanımefendiye, Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü Vedad Gürgen Bey'e, Yapı İşleri Genel Müdürü Banu Aslan Can Hanımefendiye -biz onlarla birlikte bire bir çalıştık- ayrıca teşekkür ediyorum, en kalbi şükranlarımı ifade ediyorum.

Depremin hemen ardından, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere Bakanlarımız, AFAD, UMKE, Kızılay, Emniyet ve Jandarma Teşkilatımızın, sağlık kuruluşlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarımızın katkılarıyla, milletimizle birlikte, enkaz altında kalan vatandaşlarımızı kurtarmak ve depremden etkilenen vatandaşlarımıza yardımcı olabilmek için hep birlikte sahada yer aldık. Deprem anından itibaren arama kurtarma, enkaz kaldırma, hasar tespiti ve sağlık hizmetleriyle ilgili barınma ve gıda destekleri başta olmak üzere depremzedelerin tüm ihtiyaçlarının eksiksiz bir şekilde karşılandığını ifade etmek istiyorum.

Yine, sizin de sunumunuzda ifade ettiğiniz gibi, 8 bin civarında personelimiz ve binlerce personelle, binlerce araçla sahada gerekli çalışmalar yapıldı. Bu anlamda, Bakanlarımız, belediyelerimiz, Valimiz, kaymakamlarımız, velhasıl devletimizin bütün imkânları orada kullanılmış oldu. Tabii ki geldiğimiz süreçte yaralar sarılmaya başlandı, acıların hafifletilmesi için elden gelen bütün gayret gösteriliyor. İnşallah bir ay içerisinde de deprem konutlarının yapımına başlanacak ve bir yıl içerisinde de hak sahiplerine bu konutlar inşallah teslim edilecek. Zaten Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları doğrultusunda oluşturulan yol haritamızın da bu olduğunu ben belirtmek istiyorum. Yıkılan binaların bir kısmı yerinde dönüşüme tabi tutulacak, yine bir kısmı belirlenen rezerv alanda hak sahiplerine konutları teslim edilecek. Burada bir İzmir Milletvekilimiz oranın yeriyle ilgili dere yatağı olduğu konusunda bir cümle ifade etmişti. Müsterih olsunlar, dere yatağından fevkalade uzak bir noktada, bunu da buradan belirtmek istiyorum.

Özellikle deprem sonrası süreçte, AFAD'ımızın, Kızılayımızın, belediyemizin o bölgede çok ciddi anlamda, kısa süre içerisinde çadır kurduklarını ve barınma noktasında çadırlarımızın yaklaşık yüzde 30'unun boş olduğunu ve yine bu süreçte bin adet konteyner yapımının devam ettiğini, misafirhanelerimizin, kredi yurtlarımızın vatandaşlarımızın hizmetinde olduğunu ben belirtmek istiyorum. Yine, eşyasını alamayan vatandaşlarımıza 30 bin TL'lik eşya yardımı, ev sahibi olan vatandaşlarımıza 13 bin lira kira ve taşıma bedeli yardımı, kiracılarımıza da 5'er bin liralık taşıma ve kira bedeli yardımı, aynı kapsamda, kapıcı diye adlandırdığımız emekçilerimize de 5'er bin lira yardım yapılıyor. Yine, çadır kentler içerisinde Covid-19 testi de yapılacak şekilde ve sağlık hizmetlerinin verilebildiği sağlık kabinleri oluşturuldu.

İşin başından itibaren taşınma süreçleri riskli binaların yıkım süreciyle ve geçici barınma alanlarının yapımıyla ilgili başta Sayın Bakanımız olmak üzere, tüm kurum ve kuruluşlarımız koordinasyon içerisinde olayı takip ettiler. Bu noktada devletimiz, İzmirimizin ve İzmirli kardeşlerimizin hep yanında oldu. Yine, Sayın Cumhurbaşkanımız, İzmir'e ve İzmirliye verilecek bütün desteklerin verilmesi ve çalışmaların büyük bir hassasiyet ve titizlikle yürütülmesinin talimatını verdiler. Bundan hareketle devletimizin burada başarılı bir sınav verdiğini ve halkımızın, vatandaşlarımızın başta Sayın Bakanımız olmak üzere tüm görevlilere gerçekten teşekkür ettiklerini ve teveccüh duygularını ilettiklerini ben, burada onlar adına bir tercüman olarak iletmek istiyorum.

Özellikle şunu da buradan ifade etmek istiyorum: Gerçekten, yine, bazı arkadaşlarımız bazı hususlara değindiler, ben onlara da... Özellikle, Sayın Sındır, Sayın Bakanımın bu yapmış olduğu çalışmalardan dolayı kendisine teşekkür etti. Yine, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ve İzmir'deki yetkililerle Bakanlığımız bir koordine hâlindeydi hep, biz de onlarca toplantıya katılmış olduk. Murat Bakan Milletvekilimiz tabii teşekkür etti ama İzmir'le ilgili, o binalarla ilgili Hükûmetimizin sorumlu olduğunu ifade etti. Yalnız İzmir'de otuz yıldan beri Cumhuriyet Halk Partisi iktidarda ve Bakanlığımıza ait yetkilerin büyük bir kısmı, zaten büyükşehir belediyelerinde de var. Tabii ki bu, burada tartışılacak bir konu, bir mesele değil, koordinasyonla birlikte çözmemiz gereken bir husus. Zaten Büyükşehir Belediye Başkanı ile Sayın Bakanımızın yapmış olduğu görüşmelerde bu anlamda bir mutabakat söz konusu, ben bunu ifade etmek istiyorum.

Özellikle, başka konuşmacılar Türkiye'yle ilgili, Türkiye'nin depremiyle ilgili birkaç hususu ifade ettiler, bizim Hükûmetimizin sorumluluğuyla ilgili.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kırkpınar, normal süreniz bitmiştir.

Bir dakika ek süre veriyorum ve lütfen hassasiyetle uyalım.

Buyurun lütfen.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

2012 yılında Cumhurbaşkanımızın "Bedeli ne olursa olsun yapacağız." sözleriyle kentsel dönüşüm seferberliğini başlattığını ben ifade etmek istiyorum.

Yine, burada ayrıca şunu belirtmek istiyorum: Sayın Bakanım, siz bugün sunumunuzda, kitapçığınızda ifade ettiniz. Şu ana kadar kamu ve özel sektör eliyle yapılan kentsel dönüşümle, TOKİ konutlarımızla, yapı denetim sistemimizle ülkemizdeki binaların yüzde 65'i güvenli hâle getirildi ve 54 milyondan fazla vatandaşımız afetlere karşı güvence altına alındı. Bunun da ne kadar büyük bir başarı olduğunu ben ifade etmek istiyorum. Şunu da belirtmek istiyorum bu süreçle ilgili...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Bakanım, tabii, konuşulacak çok şey var, pandemi dolayısıyla ben sözlerimi burada nihayetlendirirken bu kutsal bütçenizin hayırlı, uğurlu ve bereketli olmasını temenni ediyor, size ve ekip arkadaşlarınıza şükranlarımı sunuyorum.