UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok Kıymetli Bakanım, Değerli Bakan Yardımcılarımız, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, çok kıymetli bürokratlarımız, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Evet, bugün çok önemli bir bakanlığın bütçesini görüşüyoruz. Dün Sağlık Bakanlığını görüştük, bugün Ulaştırma Bakanlığını görüşüyoruz. Hakikaten bugün ben konuşma yapmayı planlamıyordum ama Ulaştırma Bakanlığı olunca, bir de arkadaşlarımız -bilhassa muhalefet vekilleri- böyle konuşunca kendimi konuşma zorunluluğu içerisinde hissettim.

Sayın Bakanım, sözlerime başlarken başta Binali Yıldırım Bakanımız, Başbakanımız olmak üzere bütün Ulaştırma Bakanlarına teşekkür ediyorum. Hakikaten Türkiye'nin medarıiftiharısınız, sizlerle gurur duyuyoruz. Ekibinizle beraber yani Bakanlık nezdinde bütün Ulaştırma Bakanlığı ekibinin tamamına birden teşekkür ediyorum. Bu teşekkürü etmezsek vebal altında kalırız. Bugün baktığımızda, yola çıktığımızda, ister havaalanına ister deniz ister demir yollarına nereye giderseniz, nereye bakarsanız bakınız, bugün AK PARTİ'nin on sekiz yıldan beri iktidarda kalmasında, milletimizden çok yüksek teveccüh görmesinde en büyük pay sahiplerinden biri de Ulaştırma Bakanlığıdır. Ben bir AK PARTİ milletvekili olarak bunu söylemezsem hakikaten vebal altında kalırım, bunu ifade etmek zorundayım.

Şimdi, sabah saat ondan beri buradayım bütün vekillerimizi de sabırla dinliyorum. Baktığımızda, arkadaşlarımızın eleştirileri... Tabii ki eleştiriye açığız, memnuniyetle dinliyoruz ama eleştirinin arkasından da herkes kendi iline bir şeyler istiyor, talepte bulunuyorlar. Hızlı trendir, kara yoludur, bölünmüş yoldur, havaalanıdır, herkes istiyor.

CAVİT ARI (Antalya) - Siz de istiyorsunuz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Biz de istiyoruz, evet. İstemek de en doğal hakkımız zaten yani istemezsek olmaz, talep edeceğiz. Bugün niye bu kadar yoğun? Tabii, arkadaşlarıma sormadım kaç kişi konuştu da hakikaten çok yoğun bir gün geçiriyoruz.

Şimdi, bir de bütçemize baktım, Ulaştırma Bakanlığının bütçesine baktım. Yani Ulaştırma Bakanlığı bütçesinden ne kadarını karşılayabiliriz diye aşağı yukarı hesap ettiğimizde 1-2 ilin anca ihtiyacını giderebiliriz, talebini karşılayabiliriz. Ama bazı şeyler ertelenemez, acilen yapılması lazım. Mesela bölünmüş yolları erteleyemezsiniz. Neden? Trafiğe çıkan araç sayısına baktığımız zaman, değerli arkadaşlar, 2020 Ağustosa göre, trafikte 23,5 milyon araç varmış. Şimdi, 2002'de 8,5 milyon araç varmış. Şimdi, bu bölünmüş yolları yapmasaydık, 28 bin kilometreye kadar getirmeseydik, bu araçlarla yola çıktığımız zaman Türkiye'nin hâli ne olur, bizim hâlimiz ne olur; bir düşünelim beş dakika arkadaşlar, beş dakika. Bütçemiz ortada, Türkiye'nin bütçesi ortada; düşündünüz mü, ne olur? Evet, sanki ileride bir kaza olmuş gibi arabalar 40 kilometre değil, belki de 20-30 kilometreyle ancak hız yapabilir, ulaşacağımız yerlere anca 20-30 kilometreyle gidebilirdik.

Mesela bölünmüş yolları Yaşar kardeşim güzel ifade etti "Biz yolları böldük ama insanları birleştirdik." dedi; evet, yolları böldük ama sevenleri daha süratli bir şekilde birleştirdik.

ÇETİN ARIK (Kayseri) - İnsanları daha çok böldünüz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Mesela bir İstanbul-İzmir Otobanı'nı düşünün, yola çıktınız, üç buçuk saatte İstanbul'dan İzmir'e gidiyorsunuz. Nereden geçmeniz lazım arkadaşlar? Akhisar'ın oradan geçiyorsunuz, otoban bizim de dibimizden geçiyor. Biz bunu gururla görüyoruz ve gurur duyuyoruz baktıkça. Ama bu otoban yapılmadan önce yine bölünmüş yol vardı, yine İstanbul'dan İzmir'e gidiyordu millet ama Akhisar'ın içerisinden geçmesi lazımdı arkadaşlarımızın. Akhisar'ın içerisinden -İstanbullular eğer İzmir'e gittilerse bilirler- bayramlarda veya özel günlerde iki saatte geçemiyordunuz, iki saat ve çok Kıymetli Karayolları Genel Müdürüme buradan teşekkür ediyorum huzurunuzda, hakikaten büyük bir uğraş vererek... Biz, inşallah, bu sene sonunda Akhisar Çevre Yolu'nu bitireceğiz, İstanbullunun, İzmirlinin, seyahat eden arkadaşlarımızın da Akhisar'ın içerisinden geçerken çekmiş olduğu çileye de son vereceğiz inşallah. Demir yolunu deplase yaptık.

Arkadaşlar, şimdi, arkadaşlarımızdan bazıları dediler ki: "Ya, işte, 2011 model Passat'a biniyorum, en düşük modelli araba benim, en mütevazı araba benim arabam oldu." diyenler oldu. Türkiye'yi o kadar büyüttük ki, o kadar zenginleştirdik ki 2011 model araç artık en mütevazı araç sınıfına girdi.

Şimdi, ben arkadaşıma şunu söylüyorum: Otobandan geçerken işte, paran bitti ama yine otobanı hâlâ zorluyor, otobanı kullanmak istiyor; parası bitse bile insanın hakikaten içi gidiyor otobandan gitmek için. Parası bitse bile ya bir yerden bir para tedarik edecek, temin edecek; o yolu mutlaka kullanmak istiyor. Ama o yolu kullanmadan önce normal bölünmüş yola girseydi, bölünmüş yolda da fark yoktu. Orada da hakikaten yüksek modelli araçlar, artık Türkiye'de TOFAŞ'ların olmadığı, artık Renault'ların... Ben bir Akhisarlıyım, çiftçiyim; millet artık Renault taksiyi tarlalarında kullanıyor. Türkiye'yi zenginleştirdik arkadaşlar.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kendinizi zenginleştirdiniz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Otoyola baktığımızda -bunları çok teferruatlı bir şekilde Yaşar kardeşim verdi ama- otoyol kilometresini 3.325 kilometreye çıkardık.

Bugün Sayın Bakanımı dinlerken belki sunumunun tamamını demir yoluna ayırdı gibi geldi bana. "Eyvah, diğerlerine vakit kalmayacak." dedim. Çok teşekkür ediyorum. Sunumunun belki yirmi beş, otuz dakikasını demir yoluna ayırdı, demir yolundaki hedeflerini anlattı.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Yakında özelleşecek de ondan.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşlarımıza bakıyoruz, tabii, hızlı trene binen bir daha inmek istemiyor. Yani keşke her ile hızlı tren olsa diyoruz ama imkân meselesi. "İşte, efendim, biz bunun yapım şekline karşıyız." Arkadaşlarımız dediler ki "'Türk parası değerlensin.' diyorsunuz ama dövizle borçlanıyorsunuz." Bugün bir haber düştü İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle alakalı, metrobüs alıyor İstanbul Büyükşehir Belediyesi 300 tane ve Plan ve Bütçe Komisyonundan geçmiş, Meclis de karar vermiş; 90 milyon euro borçlanma yetkisi vermiş. Demek ki finansman kaynağına bakıyorlar, hangisi hesaplarına geliyorsa -belediyeler veya hükûmetler veya bakanlıklar, kimse- herkes kendine uygun bir şekilde finansman kaynağını buluyor, borçlanıyor ve yatırımını yapıyor. İşte İstanbul Büyükşehir Belediyesi 90 milyon euro borçlandı. Ne diyeceksiniz şimdi?

Şimdi, arkadaşlar, hakikaten bu kadar önemli bir Bakanlığa Allah rızası için teşekkür beklerdik, duyamadık; yine geç kalmış değilsiniz, teşekkür edebilirsiniz.

İbrahim Bey, Necdet Vekilimiz bir şey talep etti diye teşekkür etti, "En doğal hakkıdır, ne kadar güzel dedi, ben bundan gurur duyuyorum, seviniyorum, hoşuma gitti." dedi. Ben de İbrahim Bey'e teşekkür ediyorum bu teşekküründen dolayı. Ama arkadaşlar, bütün yatırımlara da sahip çıkmamız lazım. Yapılan yatırıma herkes, 83 milyon vatandaş olarak -milletvekilimiz de vatandaşımız da- sonuna kadar sahip çıkması lazım.

CHP'li arkadaşlarımızdan bazıları şunu söylediler: "Biz 'İstemezük.' demiyoruz." Ne diyorsunuz? "Biz kaynakların kullanımına hayır diyoruz." Değerli arkadaşlar, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü yaparken kaynak kullanımına karşı çıktığınız için mi hayır dediniz, onun için mi hayır dediniz? Sabiha Gökçen Havaalanı'nı...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Biz israfa karşıyız.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İsrafı düşündüğünüz için mi hayır dediniz, neyin israfı! 15 Temmuz Şehitler Köprüsü yapılıyor ve "hayır" sesleri çıkıyor, Yusufeli Barajı yapılıyor "hayır" sesi çıkıyor, Çamlıca Camisi'ni yapıyoruz "Hayır" sesi çıkıyor.

NİHAT YEŞİL (Ankara) - Biz çaldıklarınıza hayır diyoruz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Neye "Hayır." demediğinizi ben size söyleyeyim: Marmaray'a "Hayır." demediniz, Avrasya Tüneli'ne "Hayır." demediniz. Niye "Hayır." demediniz, düşündünüz mü hiç? Çünkü biz bunu yerin altından yaptık ya görmediniz, ondan "Hayır." Demediniz. Evet siz görmeden onları bitirdiğimiz için onlara "Hayır." diyemediniz.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Öbürlerini de görmüyoruz ki!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, çok teşekkür ediyoruz Sayın Aydemir.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Bakanım, yüzünüz her daim gülsün, Allah yolunuzu açık etsin, yolunuz aydınlık olsun, biz sizlerle gurur duyuyoruz ekibinizin tamamıyla. Hakikaten ne kadar teşekkür etsek azdır, teşekkürlerin en büyüğünü, en güzelini sizlere ediyorum. Allah hepinizden razı olsun, bütçenizin her kuruşu bereketli olsun, inşallah en güzel şekilde harcarsınız diyorum.

Saygılar sunuyorum.