KOMİSYON KONUŞMASI

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok kıymetli Bakanım, Bakan Yardımcılarım, değerli milletvekili arkadaşlarım, kıymetli bürokratlarımız, basınımızın değerli temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.

Evet, sözlerime başlarken öncelikle başta Sayın Cumhurbaşkanım olmak üzere, Sayın Bakanım, sizin nezdinizde bütün sağlık çalışanlarına huzurunuzda sizden başlayarak, temizlik görevlisine kadar, güvenlikçisine kadar, il müdürlerimiz, ne kadar sağlık çalışanımız varsa bütün camiaya çok teşekkür ediyorum; Allah onlardan razı olsun, iyi ki varsınız. Hayatlarını kaybeden kardeşlerime de Allah'tan rahmet diliyorum, bütün milletimizin de başı sağ olsun.

Evet, Covid-19 salgını bütün dünyayı etkisi altına aldı. Öyle bir düşmanla mücadele ediyoruz ki bu düşman görünmüyor, bu düşman bilinmiyor; göründüğü zaman, bilindiği zaman da çoğu zaman iş işten geçmiş oluyor. Tedbirlerimizi alıyoruz ama bazen de mücadelede bu hastalığa yenik düşen kardeşlerimiz oluyor. Evet, bu tür düşmanla mücadele eden bütün sağlık çalışanlarımız gözlerini kırpmadan, gözlerini budaktan esirgemeden, birçoğumuz belki de hepimiz Covid-19 dendiği zaman o ortamdan uzaklaştığımız zamanlarda, o ortama girmek istemediğimiz zamanlarda onlar giysilerini giyerek hastalarımızı iyileştirmek için canla başla çalışıyorlar. Onun için her zaman en büyük takdiri, teşekkürü hak ediyorlar, biz de teşekkür ediyoruz.

Evet, bu pandemide Sayın Bakanım, başarılı mı olduk, başarısız mı olduk? Kimilerine göre başarılıyız, kimilerine göre başarısız diye görüyorlar. Nereye bakmak lazım? Bize göre çok başarılısınız Sayın Bakanım ama bazı milletvekili arkadaşlarımız da başarılı olarak görmüyorlar sizi. Dünya Sağlık Örgütü ne diyor baktığımızda, Dünya Sağlık Örgütü sizi takdir ediyor Sayın Bakanım, Allah sizlerden razı olsun, çok güzel bir süreç yönettiniz. Bazı arkadaşlarımız sayılara takılıp kaldılar. Yani Sayın Bakanım her konuşmasında "Evde kal" "Evde kalın" "Maske, mesafe, temizlik..." Her defasında söyledi, her gün söyledi. Yani sayıları bin dedi, 2 bin dedi, 100 dedi, 500 dedi. Yani, sayılar 5 bin deyince rahatlayacak mıydık, bilmiyorum veya 10 bin dese ne olacaktı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Doğruyu söylemiş olacaktı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ -Lütfen, konuşmacıya müdahale etmeyelim.

Evet, devam edin lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayılara takılıp kalmaktansa olayın temeline inip de politikamıza bakmanız bence daha doğru olurdu. Kimisi Covid-19'u hiç hissetmeden geçirdi, teste ihtiyaç duymadı; kimisi hastaneye gitti, kimisi evinde kaldı, kimisi yattı ama değerli arkadaşlar, bence, bunlardan ziyade bu pandemiyle mücadelenin ön planda olması lazım, ön planda olan Bakanımızın da teşekkürü hak ettiğini düşünüyorum.

Evet, sağlık dediğimizde, tabii ki neyle kıyaslayacağız Türkiye'nin geldiği noktayı? Arkadaşlarımız "Avrupa Birliği, OECD ülkeleri" dediler, tabii ki bunlarla kıyaslayacağız kendimizi ama 2002 öncesine bir bakmak lazım. hastanelerimizin fiziki şartlarını gözümüzün önüne getirmemiz lazım, nereden nereye diyebilmemiz lazım. Hastanemizin şartlarına baktıktan sonra yeter mi? Yetmez. Tıbbi cihazlara bakmak lazım, yeter mi? Yetmez. Nitelikli yatak sayısına bakmak lazım, yeter mi? Yetmez. Yoğun bakım yatak sayısına bakmak lazım, yeter mi? Yetmez ama neye bakmak lazım bir de biliyor musunuz değerli arkadaşlar: Evde bakım hizmetlerine bakmak lazım. Rüyamızda görsek inanamazdık; şimdi, evimizde bir hasta varsa telefon açıyoruz, il, ilçe sağlık müdürlüğüne, hekimler, hemşiresiyle birlikte evimize kadar geliyorlar. Evimizde hastamızı muayene ediyorlar, ilacını veriyorlar ve ne zaman bir daha geleceğinin tarihini yazıyorlar, öyle dönüp gidiyorlar. Nereden nereye? Bunlara bakıp da teşekkür etmemek bence... Hakikaten arkadaşlar, biraz haksızlık yapıyorsunuz.

Az önce bir arkadaşımız söyledi: "Ya, Sayın Bakanım, hiç Belediye Başkanına teşekkür ettiniz mi?" dedi. Ya, arkadaşlar, "Belediye Başkanına teşekkür ettiniz mi?" diye soran arkadaşımızın burada Bakanımıza bir teşekkür edip de arkasından teşekkür beklemesi doğru bir şey değil mi? Hanginizden duyduk bugüne kadar teşekkürü değerli arkadaşlar, hanginizden duyduk? Ben duyamadım. Duyan var mı, gören var mı, bilen var mı? Yok, teşekkür yok ama sizde ne var? Değerli kardeşlerim, sizde şu var: Acımasızca bir eleştirme var.

Geçmişle mi hesaplaşıyor muşuz? Bazı arkadaşlarımız söylediler. Biz geçmişle hesaplaşmıyoruz. Biz geçmişin eksiklerini tamamlıyoruz, bunu fark etmek lazım. Hesaplaşmak ayrı, geçmişin eksiğini kapatmak çok farklı şeyler; bunları bilmek lazım.

Şimdi, arkadaşlarımız yine konuştular, "Yoğun bakımda, hastanede yer yoktu; arkadaşın bir tanesi evde öldü. Bu doğru mudur Sayın Bakanım?" diye soru sordular.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Evde ölmedi, hastanede öldü; yirmi iki saat bekleyip öldü.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Neredeyse.

Şimdi, ben şunu söylüyorum: Şimdi, şehir hastaneleri olmasaydı, eğer AK PARTİ iktidarlarıyla bu dönüşüm olmasaydı, bu hastaneleri bu kadar güzelleştirip yatak sayılarını artırmasaydık, fiziki şartları güzelleştirmeseydik, şehir hastanelerini yapmasaydık, bu pandemi döneminde burada hanginiz şehir hastanesinden veya maharetinden bahsederdi? Hanginiz "Sayın Bakanım, hastalarımız sokaklarda kaldı, hastalarımız yatacak yatak bulamıyorlar." diye burada Sayın Bakanımızla konuşurdunuz? Bakınız -Allah'a şükürler olsun- şehir hastanesi bir ihtiyaç mı arkadaşlar? Şunu ortaya koymak lazım: Şehir hastanesi ihtiyaç mı değil mi, karar verin. Şehir hastanesi ihtiyaç mı değil mi arkadaşlar?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hastane ihtiyaç, şehir hastanesi ihtiyaç değil.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Lütfen, karşılıklı konuşmayalım. Değerli arkadaşlar, lütfen dinleyelim hatibi.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yapma şeklini...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hastane ihtiyaç, şehir hastanesi modeli değil.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, bakın...

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Şehir hastaneleriyle tüm ülkenin birikimlerini heba ettiniz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, böyle bir usulümüz yok. Sohbetler arada yapılabilir, odalar ziyaret edilebilir; buranın bir usulü var, konuşmacıyı dinleyelim lütfen.

Sayın Aydemir, devam edin lütfen.

Karşılıklı konuşmayalım.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Uğur Bey size laf attı mı arkadaşlar?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sen attın.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Siz konuşurken Uğur Bey hiçbir şey söyledi mi?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, Uğur Bey'i dinleyelim lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, şehir hastanesi ihtiyaç mı değil mi, bunu ortaya koyalım.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Şehir hastanesi modeli ihtiyaç değil.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, bugün, şehir hastanelerinin yapılmasına sebep olan, emek sarf eden, fikir babası kimse, Allah hepsinden razı olsun.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Âmin.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bugün arkadaşlarımız gittiği zaman bana şöyle telefon açıyorlar -evet, arkadaşlar, bakınız, abartısız- "Uğur Bey, vallahi de billahi de hastanenin böyle olduğunu bilmiyordum, benim evimden daha da konforlu. Allah hepsinden razı olsun." diyen vatandaşlarımız var. Ama siz gerçeklere gözünüzü kapatsanız da sizin gözünüzü kapatmanızla güneş kaybolmuyor, siz kendi dünyanızı karartıyorsunuz. Siz böyle yaşamaya devam edin, bizim için fark etmez.

Efendim "Sayın Bakanım, sizin güvenilirliğiniz çok yüksekti ama sağlıktaki başarıyı bırakıp siyasi başarıya koştunuz." Hayır, siz yanlış yerden bakıyorsunuz. Sayın Bakanım sağlıkta başarılı olmaya devam ediyor ama siz baktınız ki arkasından siyasi başarı da geliyor "Aman ne yapalım? Doktorumuzu övmeyelim, sağlığı övmeyelim, Bakanımızı övmeyelim." Tak, U dönüşü yaptınız, Sağlık Bakanımızı eleştirmeye kalktınız. Sağlık Bakanımız dün ne söylüyorsa bugün de aynısını söylüyor ama bir şey değişti, değişen ne var? Sizin söyleminiz, sizin fikirleriniz değişti. Bunları görmek lazım, bunları bilmek lazım.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Rakamları niye saklıyorsunuz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, lütfen...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, Sağlık Bakanım geldiği günden beri kesinlikle siyasi şov yapmıyor, hizmet yapma çabası içerisinde, hizmet yapıyor, milletimiz de takdir ediyor bu hizmeti.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Açıklanan rakamlar doğruyu göstermiyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydoğan, lütfen... Lütfen Sayın Aydoğan, müdahale etmeyin.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bırak milleti, 150 tane ülkeye de yardım ediyor Sayın Bakanımız. Az önceki sunumunda söyledi, Sayın Bakanımız hangi ülkelere hastane açtığını az önce söyledi ama ne oldu? Dünya Sağlık Örgütünün yapmış olduğu teşekkürü, maalesef, sizden göremedik.

CAVİT ARI (Antalya) - Cebinden yapmıyor, devletin bütçesinden yapılıyor, hepimizin vergilerinden yapılıyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, rica ediyorum, lütfen...

CAVİT ARI (Antalya) - Devletin bütçesinden yapılıyor, devletin.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bir tek siz kendi kendinize inanmaya devam ediniz.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Doğru bilgi vermiyorsunuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydemir, devam edin.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bizim dediklerimizin hepsi doğru, evet.

Bakınız, durmadan "saray" kelimesini dilinize dolayıp duruyorsunuz. Biz her kesime, toplumun her kesimine hizmet yapıyoruz.

Bu bütçede aç yokmuş, yoksul yokmuş; işte, efendim, bu bütçede derman yokmuş. Değerli kardeşlerim, bakınız "Ben hastayım, cebimde para yok, 1 lira param yok." deyip de "Hastaneye gidip de derman bulamadım, çare bulamadım." diyecek bir Allah kulu getirin, istifa edeyim ben. Hadi, getirin.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Kesinlikle yok.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yok.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Getiriyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İşte biz eski bütün ezberleri bozduk, biz ezberleri bozduk. Kim "Açım." diyorsa kaymakamlıklarımız, sosyal yardımlaşma kurumlarımız orada. Evet, ekonomide Türkiye dünyanın zirvesinde değil, bunu kabul ediyoruz ama...

CAVİT ARI (Antalya) - Sınıfta kaldınız ekonomide, doğru.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, siz konuşurken karşı taraftan ne bekliyorsanız aynısını lütfen kendiniz de uygulayın.

CAVİT ARI (Antalya) - Ekonomide sınıfta kaldıklarını itiraf ediyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Fikirlerini ifade ediyor Sayın Aydemir.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şimdi, dolayısıyla, bu bütçede yoksul da var, bu bütçede gariban da var, bu bütçede 84 milyon var; yetmedi, bu bütçede diğer ülkelerden ne kadar "Ben garibanım." diyen insan varsa bu bütçede hepsi var değerli arkadaşlarım.

Evet "Hastanelere el koyun, hastaneleri kamulaştırın." diyorlar. Sayın Bakanım, yanlış yola tuzak kuruyorlar, bunu söylemeyi bile dile getirseniz "Aman ha, Türkiye'de demokrasi yok. Mal varlıklarına el koyuyorlar milletin, herkes gitsin." derler. Aman dikkat edin, aman sermaye... Evet, bunların hepsini biz biliyoruz.

Şimdi, 100 bin hastaya düşen doktor sayısından bahsetti arkadaşlarımız. 2002'de doktor sayımız neydi, hemşire sayımız neydi, bunlara bakmak lazım ya. 2002'de hekim sayımız kaçmış? 91 bin civarı ama şimdiki hekim sayımız...

CAVİT ARI (Antalya) - Sen hâlâ 2002'ye takılı kaldın, 2002'ye. Bu yıla bak sen.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydemir, süreniz tamamlandı, lütfen... Bir dakika ek süre veriyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Salih Başkan'dan üç dakika alacağım var benim, lütfen.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Nerede alacağın var, yok öyle bir alacağın.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Bakanım ve... Bakınız, bir şey daha söyleyeyim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, tamamlamamız gerekiyor, lütfen. Siz, bir dakikada ifade ederseniz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hekim sayısını 1,7 kat arttırdık. Ebe ve hemşire sayısını 2,2 kat arttırdık. 2002'de 113 bin hemşire ve ebe varken şimdi 2019'da 254 bin hemşire ve ebemiz var. Arkadaşlarımız OECD ve Avrupa Birliğindeki 100 bin hastaya düşen hekim sayısını karşılaştırdılar.

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Nüfus da 20 milyon arttı.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Onların şuna bakmasını tavsiye ederim, biraz hekim sayılarına bakmalarını tavsiye ediyorum: Evet, arkadaşlar -bakınız çok önemli- 2008'de, 2012'de, 2018'de Avrupa Birliği ülkeleriyle, OECD ülkelerinde 100 bin kişiye düşen hekim sayısı artış oranına bakın, Türkiye'deki artış oranına bakın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Daha çok konuşacak arkadaşlarımız var, rica ederim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, son sözlerim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama o zaman...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama müdahale ettiniz Sayın Paylan, kusura bakmayın siz de bizzat müdahale ediyorsunuz, yapmayın.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Konuşturmuyorsunuz ki.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bakınız, Türkiye'deki artış oranı yüzde 22,1; nereden nereye gelmişiz. OECD'yle de her zaman konuşuyoruz, Avrupa Birliğiyle de konuşuyoruz, her anlamda konuşuyoruz, bu bizim yüz akımız. Sağlık Bakanlığıyla ilgili sorduğunuz zaman... Sağlıkta AK PARTİ'nin yapmış olduğu icraatlere bütün milletimiz, 84 milyon, istisnasız, hangi partiden olursa olsun -siz hariç- herkes Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyor "Allah sizden razı olsun." diyorlar.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Aydemir, çok fazla aştınız sürenizi, lütfen, rica ediyorum.

Teşekkür edin lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Son cümle, teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanım, Allah sizden razı olsun.

2021 yılı bütçeniz hayırlı olsun, her kuruşu bereketli olsun, yolunuz açık olsun, yolunuz aydınlık olsun inşallah diyorum.