KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkürler Sayın Başkanım.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, Bakanlığımızın ve kurumlarımızın değerli temsilcileri, sayın basın mensupları; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İnsanlık çok tehlikeli bir musibetin tahribatı ve tasallutu altındadır. Covid-19 salgını hayatın akışkanlığını bozmanın yanı sıra siyasetten ekonomiye, ticaretten sosyal ilişkilere, sanattan spora, kısacası pek çok alanda olumsuz tesirlerini göstermektedir. Artık, insanoğlu farklı bir dünya tablosuyla karşı karşıyadır. Klişe sözler, şablon ifadeler, bildik ezberler bu yeni tabloyu açıklamakta şimdilik aciz kalmaktadır. Vahim hastalığın nerede, ne zaman bir bedene tutunacağı, nasıl ve hangi sonuçları doğuracağı belirsizliğini korumaktadır. Covid-19 salgını son günlerde dünya genelinde tekrar tırmanışa geçmiş, vaka ve vefat sayısı katlanarak artmaktadır. Anlaşılan önümüzde meşakkat dolu bir süreç vardır. Ülkeler yeniden kısıtlama tedbirlerini devreye almışlardır. Bütün ülkeler salgına karşı büyük uğraşlar vermektedir. Türkiye, dünyada salgın ortaya çıkar çıkmaz ölümcül virüsle ilgili gelişmeleri sıcak takibe almış, kısa süre içerisinde Covid-19 Bilim Kurulu, ulusal düzeyde ve illerde pandemi koordinasyon kurulları ve operasyon merkezleri oluşturmuş ve pandemiyle mücadele kapsamında hızlı, etkin ve sürekli güncellenen kararlar ve tedbirler hayata geçirilmiştir. Türkiye, salgınla mücadelede ihtiyaç duyulan her girişimi Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin de sağladığı imkânlarla, akıl, sabır ve soğukkanlılıkla tereddütsüz ifa etmiştir. Böylesi bir felaket karşısında her alanda seri ve etkili kararlar alınarak kaosa ve karmaşaya müsaade edilmemiştir.

Türkiye'nin salgının başından itibaren gösterdiği risk ve kriz yönetimi bir başarı hikâyesi niteliğindedir. Sağlık altyapısıyla, filyasyon çalışmalarıyla, erken tanı ve tedavi hizmetleriyle dünyayı kendisine hayran bırakan ülke Türkiye'dir. Covid-19 hastalarına ücretsiz tedavi hizmeti veren ülke Türkiye'dir. Dünyanın dört bir tarafında birçok ülkedeki vatandaşlarına sahip çıkan, onları uçaklarla ülkemize getiren ülke Türkiye'dir. Salgında çok zor durumlara düşen, aralarında gelişmiş olan ülkelerin de yer aldığı birçok ülkenin yardımına koşan, 150'den fazla ülkeye tıbbi malzeme yardımı yapan ülke Türkiye'dir. Vatan ve vicdan hassasiyetini kaybetmemiş her Türk vatandaşı bu gerçeği bihakkın teslim etmekte ve onaylamaktadır ve bununla iftihar etmektedir. Ülkemizin salgına karşı verdiği mücadeleyi Dünya Sağlık Örgütü ve birçok ülke defalarca överken dünya çapında gazete, dergi ve büyük televizyon kanalları, başta filyasyon çalışması olmak üzere yaptığımız çalışmaları haber yapıp diğer ülkelere Türkiye'yi örnek olarak sunarken ülkemizde bu mücadeleyi karalamaya çalışanların bulunması dikkat çekmektedir. Eksiklikleri dile getirmek, eleştirmek elbette doğaldır ancak kara propagandayla salgınla mücadeleyi değersiz kılmaya çalışmak asla kabul edilemez. Bilinmelidir ki pandemiden medet uman, yalan ve uydurma haberlerle karamsar tablo ortaya koymaya çalışan, âdeta terör estiren, toplumsal psikolojiyi ve sağlık çalışanlarının moral ve motivasyonunu zedeleyen provokatörler virüsten daha tehlikelidir.

Değerli Sağlık Bakanımız, Bilim Kurulu üyelerimiz, hekimlerimiz, hemşirelerimiz, tüm sağlık çalışanlarımız çocuklarından, ailelerinden günlerce uzak kalarak özveriyle çalışmakta, şifa için çırpınmakta, takdire şayan bir mücadele yürütmektedir. Kim ne derse desin, Türk milleti yapılan çalışmaları yakından takip etmekte, Sağlık Bakanımıza büyük bir güven duymaktadır. Doktorlarımıza, hemşirelerimize, diğer bütün sağlık çalışanlarımıza çok şey borçluyuz. Habis virüsle kahramanca savaşan sağlık ordumuzun hakkını ödeyebilmemiz mümkün değildir. Sayın Bakanım, size, çalışma ekibinize ve sizin şahsınızda tüm sağlık çalışanlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Covid-19 salgınında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, tedavi görenlere de acil şifalar diliyoruz.

Sayın Bakanım, Covid-19 salgınına karşı fedakârca mücadele ederek canlarını ortaya koyan sağlık çalışanlarımıza yönelik beklentileri karşılayacak düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır. Döner sermayelerde kronikleşen sorunlar çözülmeli, sistem yenilenerek çalışan merkezli ve adaletli bir yapıya kavuşturulmalıdır. Sağlık çalışanlarının tamamının döner sermayesinin emekli aylığına yansıtılması için düzenleme yapılmalıdır. 3600 ek gösterge düzenlemesi bir an önce yapılmalıdır. Mevcut yıpranma payı düzenlemesi geçmiş hizmetleri de kapsayacak şekilde tüm sağlık çalışanları lehine revize edilmelidir. Kamuda sözleşmeli personel uygulaması homojen bir yapı olmayıp kendi içinde ayrışmıştır. Hangi gerekçelerle ayrıştırıldığının mantıklı bir izahı yoktur. Başlangıçta 4+1 olarak belirlenen, sonradan 3+1 olarak güncellenen uygulamayla, sözleşmeli personel olarak işe girenlere üç yıl sonunda kadroya geçme hakkı getirilmiştir. Bu durumda, süresiz sözleşmeliler, 4/B'liler mağdur edilmektedir. Süresiz sözleşmeli, 4/B'li sözleşmeli personel kadroya alınmayı beklemekte, hiç olmazsa, süresiz sözleşmeli uygulaması yerine 3+1 sisteminin genel uygulama hâline getirilmesini istemektedir. Aslında, süresiz sözleşmelilere, 3+1 süreli sözleşmelilere, vekil ebe hemşireler ile kamu dışı aile sağlığı çalışanlarına kadro verilmelidir. Yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalı ve bu sınıfta çalışan personel, genel idare hizmetleri kadrolarına alınmalıdır, sağlık personeli istihdamı artırılmalıdır.

Ülkemizde sağlık alanında sağlık hizmetlerine erişim ve sağlık hizmet kalitesine ilişkin önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Sağlık hizmet altyapısı, hasta yatak kapasitesi ve hasta yataklarının niteliklerinde iyileşme sağlanmıştır. Sağlık sisteminin gelişmişliğini gösteren temel göstergelerde olumlu ilerlemeler sağlanmıştır. Sağlık hizmetlerine duyulan memnuniyet oranı yüksek seviyelere ulaşmıştır. Bununla birlikte fiziki altyapı ve sağlık personelinin bölgeler arası dağılımındaki farklılıklar, sağlık hizmetlerinin finansmanın sürdürebilirliğine ilişkin sorunlar ile hizmet sunum kalitesinin yükseltilmesine ve koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalara devam edilmelidir.

Sağlık harcamalarında etkinliğin sağlanması, arz ve talep yönlü düzenlemelerin hayata geçirilmesi önem taşımaktadır. İlaç harcamalarının kontrol altına alınmasına yönelik tedbirler ile ilaç ve tedarike ilişkin provizyon sistemlerindeki iyileştirmeler sonucunda toplam sağlık harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 4,4'e inmiştir. İlaç harcamalarının kontrol altına alınmasına yönelik tedbirler almaya devam edilmelidir. OECD ülkelerinde 2018 yılında ortalama 18 olan bin kişi başına düşen günlük antibiyotik tüketim miktarı, ülkemizde aynı yılda 30,96 iken 2019 yılında 31,86 olmuştur. Gereksiz ilaç tüketiminin ilaç yan etkileri üzerinden sağlık kaybına da yol açtığı, ilaçlara karşı direncin yoğun kullanım sonucu arttığı ifade edilmektedir. Antibiyotik bulunan reçete sayısında çok önemli bir düşüş sağlanmış olmakla birlikte, antibiyotikler, solunum sistemi ilaçları ve psikiyatride kullanılan ilaçlar başta olmak üzere akılcı ilaç kullanımına yönelik özendirici ve zorlayıcı mekanizmalar oluşturulmalıdır. Kamuoyu bilinçlendirme faaliyetleri yoluyla akılcı ilaç kullanımı konusunda farkındalık artırılmalıdır. Hekimlerin akılcı ilaç kullanım konusunda desteklenmesi ve denetimini teminen karar destek sistemi kurulmalıdır. Ayrıca, yurt içinde ilaç, aşı, serum ve tıbbi cihaz üretimini önceleyen, bunun için uygun AR-GE iklimi yaratan üretim süreçlerinin kamu alım politikaları ve üretim teşvikleriyle desteklendiği bütüncül bir ilaç ve tıbbi cihaz stratejisinin geliştirilmesi büyük önem arz etmektedir.

Ülkemiz, sağlık turizmi konusunda bir cazibe merkezi olma yolunda önem kazanmıştır. Covid-19 salgını döneminde birçok ülkede açığa çıkan sağlık sektöründeki zafiyetleri fırsata çevirmek amacıyla ülkemizdeki sağlık turizmi potansiyeline yönelik projeler hızla hayata geçirilmeli ve ileri yaş turizmi ile termal turizme yönelik tanıtım stratejileri geliştirilmelidir.

Son olarak, Sayın Bakanım, biliyorsunuz, Konya'mızda şehir hastanemiz...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kalaycı, bir dakika ek süre veriyorum.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Bitiriyorum, teşekkür için...

Konya'da yapımı tamamlanan şehir hastanemiz hizmete açıldı. Konya'mızı şehir hastanesine kavuşturan başta Sayın Cumhurbaşkanımıza, size ve emeği geçen herkese Konya olarak teşekkür ediyoruz.

Bakanlığın bütçesinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyoruz.