KOMİSYON KONUŞMASI

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Yok, hayır, KADEM'le ilgili değil. Birkaç cümle sarf edeceğim Sayın Uçma'ya.

BAŞKAN - O zaman, ben Kadın ve Demokrasi Derneğine bugün sunumundan dolayı teşekkür ediyorum. Bir şeyi de KADEM adına vazife edinip de düzeltmek isterim, benim de başıma gelmişti çünkü. İlk bir STK kurduğumuzda "Yeni STK, yeni STK..." Ama, onu oluşturan insanlar en azından bizler on beş-yirmi sene o meselede çalışmış insanlardık. Yani, KADEM iki yıllık olabilir ama ben birçoğunu tanıyorum. Diğer STK'lardaki arkadaşlarım gibi, KADER gibi, KAMER gibi vesaire, o kadınlar da çok uzun yıllardır kadın odaklı çalışma yapan kişiler. İnşallah bundan sonra da çok değerli katkılar sağlayacaklar.

Tekrar teşekkür ediyorum.

Sayın Yüceer'e söz vereceğim.

Beyefendileri de çok uzun saatlerdir bekletiyoruz, sonra hemen konuya geçeceğiz.

Buyurun.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Beyefendiler çok sabırsızlanmış gerçekten, ben de çok uzatmayacağım ama...

BAŞKAN - Haklılar, çok uzun saattir bekliyorlar.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Şimdi, kadın ile erkeğin eşit olmaları için aynı olmaları gerekmiyor yani yaratılıştan olan farklılıklar, fıtrattan doğan farklılıklar, bunlar hepimizin malumu ama iş buradan girerse yani "Eşit değildir." cümlesiyle başlayıp buna atfedilirse o zaman bizim toplumda herkesi bir yan yana getirmemiz gerekir. Engelli yurttaşlarımız var, bazılarımızın fiziki olarak özellikleri var, birisi daha kuvvetli, biri daha kuvvetsiz, biri daha zeki, biri daha az zeki yani biz bunların üzerinden mi tarifleyeceğiz? Hukuktur, adalettir, eşitliktir, merhamettir, bu kavramların hepsinin çok çok ayrı önemi ve anlamı var. Hiçbiri birbirinden kıymetsiz değil tabii ki ama bizim ölçütümüzün eşitlik, sırf insan olmasından dolayı, ne olursa olsun, engeli olabilir, eksiği olabilir, o branşta yeterince gelişmemiş olabilir yani siz bunun üzerinden tarife giderseniz ve bununla bir yol almaya çalışırsanız yani biz bir adım atmış oluruz ama iki adım da geriye gitmiş oluruz. Dolayısıyla, bazı cümleleri -özellikle Komisyonumuz için de söylüyorum- ifade ederken -ki, burası kadına yönelik şiddet Komisyonu- hassas... Yani, kullandığımız her cümle, kelime çok büyük anlamlara, çok büyük değerlere yol açıyor, dolayısıyla biraz daha dikkatli kullanmak zorundayız, özellikle bu alanda. Yani, ne anlatmak istediğimizi açık bir şekilde ifade etmemiz gerekiyor. Yani, bu "Eşit değildir." cümlesi bizi çok farklı yerlere götürüyor. O zaman, diyor ki: "Kadın zayıftır, narindir, korunması gerekir, her işi yapamaz." O zaman, kadın siyaset de yapamaz, hani kimse kusura bakmasın. Siyaset gibi tüm zamanımızı, enerjimizi, maddi manevi her gücümüzü tüketen bir şey, o zaman "Kadının tabiatına, fıtratına uygun değil." deriz gideriz yani. Bunun sonu yok, bunun başı yok. Dolayısıyla, temel değerlerimizi iyi oturtmamız ve geriye gitmememiz lazım. Bu konuşmaları, bu cümleleri ben gerçekten çok olumsuz buluyorum, çok gereksiz buluyorum. Tartışmanın bu noktasında, bizim, daha ileriye, bu sorunun çözümüne yönelik cümleler kurmamız gerektiğine inanıyorum.

Teşekkür ediyorum.