| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 05 .02.2015 |
ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; şimdi, bu Enerji Bakanlıyla ilgili gensoru görüşmeleri için Komisyon çalışmalarına ara verdiğim için yeni muttali oldum.
Şimdi, bu 10'uncu maddeyle ilgili en son gelinen nokta, maalesef, bizim eleştirilerimizin haklılığını ortaya koyuyor. Bu kadar bir yasama laçkalığı olamaz, bu kadar bir ciddiyetsizlik olamaz. Şimdi, burada, sabahki konuyla ilgili yaptığım konuşmada aldığım notlarda.... Sorunu çözelim derken başka sorunlar da çıkmasın. Millî Emlaktan, arkadaşlarımız gelsin, konuyu araştıralım, acele de etmeyelim, gerekirse bir ay tartışalım dedik. Şimdi, bir kısım, Komisyona misafir gelen arkadaşlarımız yani ballandıra ballandıra anlattı, insanın dinlerken ağzının suyu akacak neredeyse. Rantı görmemek mümkün değil. Yani, böyle bir düzenleme olacak, rant olmayacak, mümkün değil. 10'uncu maddede de bu söz konusu. Şimdi, henüz son gelen önergeyi de okumuş değilim, onu da inceleyip ayrıca mutlaka değerlendirmesini de yapacağım ama yani bazı şirketlerin şimdiden ön aldığı, vaziyet aldığı ayan beyan ortaya çıktı görüşmelerde. Şirketlerin kollanacağı, birtakım vergi, istisna ve muafiyetlerinin sağlanacağı yani tahmin edemeyeceğimiz kadar... Çünkü, 9 bin dönümlük bir arsadan bahsediyoruz, araziden bahsediyoruz, mümkün değil. Yani, Meclisimizin de bunlara alet olmaması gerekir, Hükûmetin de bu konulara dikkat etmesi gerekir. Zaten savunamayacağı şeyler olunca milletvekillerine teklif hâlinde getirtiyor. Defalarca söylüyoruz; kendine güveniyorsan bu kadar... "Millet bizi iktidar etti. Millî irade..." Millî iradenin verdiği yetkiyi düzgün kullanacaksınız Sayın Hükûmet. Ayrıca şunu da bileceksiniz ki ne iktidarınız ne Cumhurbaşkanı millî irade değil. Kendini millî irade zanneden bir iktidar var veya bir iktidar, muktedir anlayışı var. Sizi de bizi de seçen bir millî iradedir. Millî irade falan değilsiniz. Millî irade bir küldür, bütündür. İktidara, Cumhurbaşkanına o yetkiyi veren millî iradedir. Siz millî irade değilsiniz, Cumhurbaşkanı millî irade değil ama kendini millî irade sanıyor.
Bir okul ziyaretinde yaşanmış bir hadiseyi anlatayım. Çok da belirgin bir durum var. Bir okul ziyaretinde işte derse girecektir. Hoca da bir talebeye, dönemin Başbakanının ziyaretinde ders anlatması için... Konuyu da millî irade şeklinde belirler. Çocuk da kendince millî iradeyi filan anlatmaya çalışır. "Millî irade ne?" der, sorar. Çocuk millî iradeyi anlatırken sözünü keser çocuğun. "Millî irade benim, benim, millî irade benim." der. Başbakanlık koltuğuna çocuğu oturtunca "Şimdi bu koltuğa oturdun. Artık asarsın da kesersin de." mantığıdır bu. "Biz asarız da keseriz de." mantığının yasamaya yansıyan yönü de budur ve Türkiye bundan zarar görüyor, hukuk zarar görüyor; hak, adalet zarar görüyor ve ondan sonra, üç ay sonra, altı ay sonra o çok savunamadığı -şimdi, savunduğu diyeceğim ama- kısmen savunduğu fakat daha çok da parmak hesabına güvenerek çıkardığı düzenlemelerin çok büyük çoğunluğunu ya değiştirmek zorunda kaldı; daha farklı, bazen de daha kötü bir şekilde değiştirmek durumunda kaldığını ve bazı düzenlemelerin de yolsuzluğa, rüşvete ve haksızlığa sebep olduğu, suç işlenildiği de ayan beyan ortaya çıktı. Sadece 17, 25'te değil yani 17, 25'e takılmayalım. Olaya daha bütüncül baktığımızda hadisenin 17, 25'ten en az on- on beş sene evveline dayandığını burada anlattık.
Şimdilik, bu maddeyle ilgili söyleyeceklerim bunlar Sayın Başkan.
Teşekkür ederim.