NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri, milletvekillerimiz, çok değerli bürokratlarımız; ben de sizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Bakanlığımızın gerçekten çok önemli bir Bakanlık olduğunu düşünüyorum. Gerçekten, biz gençlerimizin hamurunu çocukluktan itibaren öyle güzel yoğurmalıyız ki onlar bizim geleceğimizi tesis edebilsinler. Şimdi, bu sabah yaptığınız sunumunuza genel olarak baktığımızda, aslında Bakanlığınız döneminde, hükûmetlerimizin döneminde gençlerle ilgili olarak birçok konuya ve projeye el attığımızı görmek beni gerçekten gururlandırdı. Bu anlamda Sayın Bakanımıza ve Bakanlık yetkililerimize teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Bakanlığımızın aslında -söylenenin aksine- sadece spor faaliyetleriyle ilgilenmediğini, aynı zamanda gençliğimizi yarınlar için daha donanımlı hâle getirmek amacıyla sanatsal, kültürel ve bilimsel etkinlikleri de düzenlemekte olduğunu anlattığınız projelerden gördük. Aynı zamanda karar alma mercilerinde daha fazla yer almaları için, katılımcılık süreçlerine katılmaları için birçok eğitim ve projenin hayata geçirildiğini gördük. Mesela, Spor ile Sosyal Uyumu Güçlendirme Projesi'yle de geçici ve uluslararası koruma altındaki gençlerin kişisel ve sosyal gelişimine katkıda bulunduğunu gördük. 10 Bin Pota, Yüzme Bilmeyen Kalmasın, Avrupa Gençleri Birlikte, Gençlik Köprüsü Türkiye-Almanya gibi birçok projeyi gördük. Ben bunların da aslında tam da bizim gençlerimizi yetiştirme noktasında çok önemli değerler olduğunu düşünüyorum. Tekrar teşekkür ediyorum.

Gençlik, fizyolojik bir kavramdan öte, toplumsal ve ruhsal bir kavram; bir anlamda, fiziksel ve ruhsal açıdan olgunlaşma ve yaşama hazırlanma dönemidir aynı zamanda. Her toplum kendi geleceğini garanti altına alacak, kendi değerlerini yükseltip geliştirecek fertler yetiştirmeyi hedef edinir ve toplumun geleceği, o toplumun genç nüfusunun ellerinde şekillenir. Başta Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere partimizin de gençlere verdiği önemi biz hep birlikte de görüyoruz ve biliyoruz. Son on sekiz yıldır millî hassasiyetleri olan ve nitelikli genç nesiller yetiştirmek için yoğun bir çaba sarf ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Geldiğimiz noktada siyasete yön verebilecek çalışmalar yürüten, milletimiz için sorumluluk üstlenen ve inisiyatif alan gençlerimizin, milletvekili olduğu, kamuda ve parti yönetiminde daha önemli görevlerde yer aldığını da görebiliyoruz. 16 Nisanda yapılan halk oylamasında bugün kabul gören ve seçilme yaşını 18'e indiren değişiklik gençlerimize verdiğimiz önemin ve onların fikirlerine ne kadar çok önem verdiğimizin, onlara güven duyduğumuzun da bir göstergesidir. İnşallah önümüzdeki dönemde de gerek özel sektörde gerek kamuda, bilhassa devlet yönetiminde gençlerin önemli görevler almasının önünü açacak düzenlemelerin hataya geçirilmesi için bizlerin de üzerine düşen görevleri yerine getireceğimize inanıyorum.

Tabii, spor, toplumun üzerinde sadece fiziksel değil, ekonomik ve sosyal etkileri olan vazgeçilmez bir unsur. Bu bağlamda, biliyorsunuz, 2071 hedeflerimiz var, gelecek nesillere ekonomik ve siyasi yönden bağımsız ve bölgesinde lider bir Türkiye bırakmak için gençlerimizin bugünden iyi eğitilmesi, bedenen ve ruhen güçlü bireyler olarak yetiştirilmesi de çok önem arz ediyor ve bu da sporla mümkündür. Bir dönem sadece büyük illerde olan ve Anadolu'da gençlerimizin imkân bulamadığı spor salonları artık her ilimizde ve hatta her ilçemizde var. Göreve geldiğimizden bugüne kadar futbol, atletizm sahalarından tenis kortu, güreş sahası, karate salonu, jimnastik salonu, masa tenisi salonları dâhil olmak üzere 3.774 tane tesis gençlerimizin hizmetine sunulmuş durumda. 2002 yılında baktığımda, sadece 578 adet olan sentetik futbol sahası bugün 1.365 adede ulaştı. Yine, 2002 yılında 12 olan atletizm pisti sayımız bugün 56. Yarı olimpik ve olimpik havuz sayımız da 46'dan 174'e yükselmiş durumda. 372 olan spor salonu sayımız bugün 904. Ayrıca, göreve geldiğimizde mahalle tipi futbol, voleybol ve basketbol sahamız hiç bulunmazken bugün 2.507 tane sahamız vatandaşlarımızın kullanımına sunulmuş durumda. Hepimizin bildiği üzere, stadyumlarımız artık uluslararası alanda da takdir görüyor, çok büyük organizasyonlara ev sahipliği yapabiliyoruz. 2002 yılına kadar yapılmış olan 277 adet stadyumun büyük bir çoğunluğu bugünkü stadyum tanımlamasına tam bir karşılık verecek nitelikte değildi ve küçüktü. Bunların bir kısmı yıkılıp yeniden yapıldı. Bugün üst düzey standartlarda 314 adet stadyumumuz var. Sadece 2020 yılında ise 312.641 kişi kapasiteli 17 adet stadyum da tamamlanarak hizmete alınacaktır.

Spor alanındaki yatırımlarımızın meyvelerini ise gururla topladığımızı görüyoruz. 2018-2020 yılları arasında 1 milyon 306 bin 562 gencimizi sportif yetenek tarama faaliyetlerinde değerlendirmeye almışız ve bunların çoğunu da spora yönlendirmiş durumdayız. Yani Bakanlığımız aslında bir şekilde yetenek avcısı konumunda. Bu anlamda da çok teşekkür ediyorum. Mevcut durumda ise 9 milyona yakın lisanslı sporcumuz var. 4 milyona ulaşmış faal sporcumuz var. Bu, 2002 yılında 200 bin civarındaydı.

Yine, 2002 yılında engelli sporcu sayımız 2.763'ken bugün -çok önemli olduğunu düşünüyorum bu rakamın- 40.720 engelli sporcumuz var ve onların da birçok uluslararası sportif yarışmalarda başarılarına da tanıklık oluyoruz. Gerçekten bu çok gurur verici bir tablo Sayın Bakanım.

Yine, sporcu yetiştirmede önemli bir rol üstlenen antrenörlerimiz de 2002'de 18 bin civarındayken bugün 254 bini aşmış vaziyettedir.

Sporcularımızın madalyalarına baktığımızda, 2002-2017 yılları arasındaki olimpiyatlarda ve uluslararası organizasyonlarda bugün 14.960 altın madalya, 14.226 gümüş madalya, 17.441 bronz madalya ülkemize kazandırılmış durumda. Aynı zamanda, bu, toplamda 46.667 madalya oluyor. Sadece 2019 yılında ise sporcularımız 6.800 -çok önemli olduğunu düşünüyorum- madalya kazandırmış. Ben tekrar onlara çok teşekkür ediyorum.

Son on altı yılda 1.195 uluslararası spor organizasyonuna da ev sahipliği yapmış bulunmaktayız. Mesela, 13'üncü Avrupa Olimpik Kış Festivali, 23'üncü Deaflympics İşitme Engelliler Olimpiyatları, Basketbol Avrupa ve Dünya Şampiyonası gibi çoğu da dünya çapında organizasyonlar. Bunun da Türkiye'nin tanıtımı için çok önemli olduğunu düşünüyorum.

Tabii, bir diğer önemli konu da öğrencilerimizin barınma ihtiyaçları için gereken yurtlar. 2002 yılından bugüne yurt yatak kapasitemizi 182 binden bugün 700 bine çıkarmış durumdayız. Yine 2020 yılı sonuna kadar 12 tane, 2021'de 50 tane, 2022 yılında da 2 tane daha yurt tamamlanmak üzere toplamda 64 adet öğrenci yurdumuzun da hizmete açılması planlanıyor. Tabii, bunlar kolay değil, sadece bunların bütçesi 5 milyar TL tutarında. Tabii ki sayısı daha fazla olsun istiyoruz ama bu da zaman içerisinde gerçekleştirilecek.

Yine, gençlerimize verilen aylık 11 lira olan beslenme yardımı bugün 480 liraya yükseltilmiş durumda. Sadece 2020 yılında verdiğimiz beslenme yardımı 2 milyar lirayı bulmuş durumda.

Burslarda da farklı bir noktaya geldik, 2002 yılında 450 bin öğrencimize kredi verilirken bu rakam yaklaşık 4 kat katlayarak bugün 401 bini burs olmak üzere 1 milyon 200 bin 152'si kredi olmak üzere 1 milyon 601 bin 152 öğrencimize burs ve kredi vermiş durumdayız. Bu, 2002 yılında mesela burs verilen öğrencilerimize baktığımızda yüzde 2 oranlarındaydı. Bugün sadece bursa baktığımızda, bugünkü gelinen rakam yüzde 11'lerde. Şöyle baktığımızda aslında bu da bir gelişme olarak görülüyor. Tabii yüzde 11'de kalsın demiyorum ama Bakanlığımızın bu noktada da gerekli imkânları sağlandığını düşünüyorum.

Tabii burs rakamlarını da yine Bakanımız sabahleyin söylemişti. İşte, lisans öğrencilerine bin liraya kadar; lisans üstü, doktora öğrencilerine bin 500 yüz lira olarak söylemiştik.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gençlerimizin toplumsal hayata aktif katılımlarını sağlamak, özgüven ve toplumsal aidiyet duygularını güçlendirmek, gençlerimiz arasında sosyal sorumluluk, gönüllülük bilinci ve gönüllülük kültürünü geliştirmek için de gençlik merkezleri ve gençlik kampları gibi birçok hizmeti de faaliyete almış durumda Bakanlığımız. Yarınlara umutla bakan, vatan ve millet sevgisini her şeyin üzerinde tutan, gençlerimiz için kişisel gelişim kursları, sportif kurslar, kültürel geziler, sosyal sorumluluk projeleri planlanıyor. Gençlerimizin bilgi ve becerilerini artırırken aynı zamanda burada vizyon kazanmaları da sağlanmış oluyor. Şimdi, rakamlara da baktığımızda 2002 yılında sadece 9 olan gençlik merkezi sayımızı bugün 350'ye ulaştırmış durumdayız. 81 ilimizde bulunan 350 gençlik merkezimiz ve 129 genç ofisimizde kültür ve sanattan spora, kişisel gelişimden kodlamaya, yabancı dilden girişimciliğe kadar hemen hemen her alanda hizmet alıyorlar. Sadece gençlik merkezlerinden faydalanan üye sayısı 5.120'den -çok ciddi bir artış bence, güzel- 2 milyon 388 bin 731'e yükselmiş durumda. Spordan sanata, bilimden siyasete biz, gençlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.

Ülkemiz özellikle son on sekiz yılda Sayın Cumhurbaşkanımızın da vizyonuyla, öncülüğüyle, güçlü liderliğiyle her alanda iddiasını yukarıya taşıdı ve spor ve spor turizmi de bunlardan biri. Türkiye organizasyonlar tarafından artık talep edilebilen bir ülke, aranan bir ülke durumuna da gelmiş durumdadır, bundan da bir mutluluk duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Bilindiği üzere ülkemiz 9 yıl aradan sonra Formula 1'e yine ev sahipliği yapacak, 13-15 Kasım tarihlerinde gerçekleşecek. Ülkemizi ve İstanbul'umuzu tanıtma adına da önemli bir fırsat olduğunu düşünüyorum.

Bugün, sabahleyin konuşmacılarımız da dile getirdi gençlerimiz ve uyuşturucuyla ilgili olarak. Uyuşturucu bizim gençlerimiz için çok büyük bir tehlike ama -ben bugün İçişleri Bakanlığından bu konuşmalar üzerine aldığım verileri söylüyorum- ciddi de bir mücadele içerisindeyiz. Sadece Gençlik ve Spor Bakanlığımız bununla mücadele etmiyor, özellikle İçişleri Bakanlığımız bu konuda çok ciddi mücadeleler veriyor. Bakınız, 2017'de dünyada ele geçirilen eroinin yüzde 17'si Türkiye tarafından yakalanmış durumda. Yine Bakanlıktan aldığım verilerden bahsetmek istiyorum. Türkiye'de son 25 yılda düzenlenen 414 narkoterör operasyonunda 62 ton 610 gram esrar, 5 ton 413 kilogram eroin, 88 milyarı aşkın da Hint Keneviri ele geçiriliyor. Altını tekrar çiziyorum: Nereden elde edilmiş? Narkoterör operasyonlarından. Yine Bakanlık verilerine göre PKK'nın uyuşturucudan yıllık ortalama kazancı 2 milyar ile 3 milyar dolar arasında. Dolayısıyla, Zeytin Dalı Operasyonu'nda gördük -orada bilmiyorum, sabahleyin konuşan HDP'li vekilimiz gördü mü bilmiyorum- orada Zeytin Dalı Harekâtı'nda, Afrin'de ortaya çıkarılan kilometrelerce uzunluğundaki beton tüneller, aynı zamanda uyuşturucunun Türkiye'ye transferinde kullanıldığının da en önemli kanıtı olmuş durumda. Şimdi ben burada bir akıl tutulması yaşıyorum. Nasıl oluyor? Böyle, işte, "Gençler bu kadar uyuşturucu bağımlısı oldu." vesaire, örnekler verdi. İyi de sizin de zaman zaman bir arada, aynı fotoğrafta gördüğümüz bir örgüt bunu destekliyor. Örgütün en büyük gelir kaynağı bu uyuşturucu ve kaçak sigara, biraz da onlara bir şey söylemeniz gerektiğini düşünüyorum ama mücadelemiz devam edecektir. Kesinlikle gençlerin uyuşturucunun, terörün eline kalmalarına müsaade etmeyeceğiz. Bir tane daha örnek, geçenlerde, bundan altı ay önce gördüm; yine böyle, PKK tarafından, onların basınına sızmış, kızlarımız 13-14 yaşında; on, on beş kızımız: "Yeni heyetimize katılan, yeni askerler." Ya asker değil onlar, ya çocuk. Fotoğraflarına baktığımızda 11-12 yaşında çocuk, buna hiç çıkıp laf eden var mı? Bu da beni çok üzüyor, keşke bunlara laf edebilsek, keşke bu çocuklarımızı kurtarsak. Belki o diyor ya: "Kaçırılan gençler." Bence gidip bir PKK'ya sormak lazım, o gençleri bence MİT değil, onları bence PKK kaçırdı, bence gidip oradan bir sorsunlar.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sözlerime burada son verirken gençlerimizin spordaki iddiasını her alanda bilimle, sanatla, kültürle taçlandıracaklarına, donanımlarıyla şanlı bayrağımızı en güzel şekilde temsil edeceklerine inandığımı belirtmek istiyorum.

Bakanlığımız bütçesinin de ülkemize, milletimize, gençlerimize hayırlı, uğurlu ve bereketli olmasını temenni ediyorum.