RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, tabii burada birkaç konu var. Bu konuların bir tanesini geçen gün de konuştuk, bu gene Kızılaya ilişkin belli muafiyetler getirildiği zaman, neden sadece Türkiye Kızılay Derneği, Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve Türkiye Yeşilay Vakfı sayılıyor diye. Çünkü ben sonuç itibarıyla bizim bunun hangi dernek, bir kere kamu yararlı dernekler statüsü belli, bunun içinde birçok dernek var. İşte veremle savaş dernekleri var, yani bir ülke geneline şey yapılmış, baktığınız zaman çocuk esirgemeye ilişkin birtakım kurumlar, farklı farklı kurumlar var. Tabii o biraz daha geniş olabilir. Onların bir kısmı da iller itibarıyla, zaten iller bazında örgütlenmiş. Bu 3'üncü maddeyi görüşürken -onu tekrarlayayım, dün söylediğimiz yarıda da kaldı- 11/7/1972 tarihli ve 1606 sayılı bazı dernek ve kurumların bazı vergilerden, bütün harç ve resimlerden muaf tutulmasına ilişkin bir kanun var ve o kanun kapsamında bu bazı dernek ve kurumlar sayılmış. Bunların ne olduğu belli. Burada da söyledim: Türkiye Kızılay Derneği, Türk Hava Kurumu, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü -zaten artık o ayrıldı ,o ayrı bir şeyin içinde, baktığınız zaman bugün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde- Yardım Sevenler Derneği, resmî Darülaceze kurumları, Darüşşafaka Cemiyeti ve Yeşilay Derneği. Zaten bunlar sayılmış, yani buna ilişkin bir kanun var. Bazı dernekleri ve kurumları diğerlerinden farklı tutmuşuz ve bunları vergilerden müstesna kılmışız ya da belli muafiyetler getirmişiz. Bu açıdan, yani buradaki kapsam konusunda bizim soru işaretlerimiz var. Neden sadece bu dernekler değil? Eğer böyle bir şey yapacaksak bir dayanağımız olması lazım, bunun bize anlatılması lazım. Sadece Kızılayın ve Yeşilayın derneklerinin ve Yeşilay Vakfının yararlanmasını başka türlü anlatamazsınız bize. Niye öbür dernekler girmiyor, neden Darülaceze girmiyor, neden Darüşşafaka girmiyor; niye Türkiye Yardım Sevenler Derneği girmiyor? Buna ilişkin bir şeye ihtiyaç var arkadaşlar. Sadece belli dernek ve vakıflara getiriyorsunuz, öbürlerine getirmiyorsunuz. Ben söylüyorum, çıkmış olan kanun var, bizim bu rehberimizdir. Gelin buna göre belirleyelim, buradaki kapsamı belirleyelim. Zaten var yani, daha önce çıkmış bir kanun var. Bunu yapalım. Birinci konu bu.

İkinci konu şu: Burada bu derneklere ve vakfa, üç tane kuruma kuruluş amacına uygun olarak kullanılmak üzere ihtiyaç duyulan belli yerleri veriyorsunuz. Mülkiyeti hazineye ait olan yerleri veriyorsunuz. Tamam, mülkiyeti hazineye ait olan yerleri verin ama devam ediyorsunuz: "Mazbut vakıflar ve Vakıflar Genel Müdürlüğü hariç kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmazlar üzerinde..." Bunu niye veriyorsunuz arkadaşlar? Kamu kurumlarının kendi mülkleri var, neden veriyorsunuz, neye göre veriyorsunuz bunu? Hazine için tamam, hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmaz mallar için tamam ama ayrıca kamu kurumlarına ait malları da veriyorsunuz.

SÜMER ORAL (Manisa) - O vakıflar da hariç diye çıkıyor.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Tabii. Zaten onu da tam anlayamadım burada ifadeden. "Mazbut vakıf ve..." Okurken...

SÜMER ORAL (Manisa) - Önergeyle onlar da çıkıyor.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Öyle mi? Ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğü, anlayamadım burada. Buradaki ifade "Mazbut vakıf, Vakıflar Genel Müdürlüğü hariç..." Bir kısım vakıflar var mı bunun içinde? Onu da bir öğrenmek isterim. Soru olarak da soruyorum. Yani hikâye şu: Bir, mülkiyeti hazineye ait olan yerler; iki, mülkiyeti kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan yerler; üç, herhâlde anladığım kadarıyla bazı vakıflara ait olan yerler, hepsi ya da. E şimdi böyle bir şey yok arkadaşlar.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani bir vakfınkini alıp öbür vakfa verebilirler.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Ne yapıyorsun? Biz geçtiğimiz günlerde burada geldiği zaman gene yazın torba kanunda SGK'ya ait bazı taşınmaz mal vardı, onların mesela hazineye devredilmesi konusunda geldiler, burada "Özel olarak bir kanun hükmünde şeyle bunlar kullanılmıyor, bu ihtiyacımızın fazlasıdır, bunu faaliyetlerimizde kullanmıyoruz." dediler, onun üzerine burada bir kanun çıkardık. Böyle bir şey olmaz. İkinci konu bu. Üçüncü bir konu, bunların hepsinin üzerine bedelsiz irtifak hakkı tesis ediyorsunuz. Bunu niye yapıyorsunuz? Yani elbette bu kurumlar önemli ama zaten irtifak hakkı bedelleri düşüktür arkadaşlar. Çok düşük bedeller bunlar. Yani bu bedelsiz dediğiniz zaman ayrı bir şey yapıyorsunuz, kırk dokuz yıllığına, uzun bir süre için bunu veriyorsunuz. Yani buraya baktığımız zaman bu madde problemli gözüküyor. Özetlersem, birincisi dediğim gibi, buradaki kapsam, burada sadece üç tane derneğe yararlandırılıyor, bunun daha genişletilmesine ihtiyaç var. Öbürlerinin neden buna girmediğini bilmemiz lazım. İki, hazineye ait olan yerler tamam ama onun dışındaki vakıflara ait olan yerleri ve kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan yerleri bunlara devredemezsiniz arkadaşlar. Kamu kurumunun malını nasıl alacaksınız elinden? Kendi malı? Tahsis edilmiş yer değil ki. Onu söylemiyor burada. Tahsis etseydiniz problem yok. Tahsis edersiniz belli amaçla kullanmak için, tahsisi kaldırırsınız. Burada bahsedilen tahsis değil. Burada bahsedilen kamu kurum ve kuruluşlarına ait, onların mülkiyetinde olan mallar. Nasıl bunu vereceksiniz, neye göre veriyorsunuz? Ve dediğim gibi en son olarak da buradaki bedelsiz irtifak hakkı tesisi, bunların hepsi bu üç açıdan da burada sıkıntı gözüküyor. Bunların düzeltilmesine ihtiyaç vardır diyorum.

Teşekkür ederim.