| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı b) Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu c) Nükleer Düzenleme Kurumu ç) Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü d) Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü e) Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırma Kurumu f) Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü g) Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü ğ) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 11 .11.2020 |
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, çok değerli Bakan Yardımcılarım, çok değerli milletvekilleri, çok değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Sayın Bakanım, özellikle pandemi süreci içerisinde ekibinizle göstermiş olduğunuz ve Türkiye'nin hiçbir yerinde enerji ulaştırmada veya özellikle iletişim anlamında da herhangi bir sıkıntı olmamasından dolayı, gerçekten, canıgönülden zatıalilerinizi ve ekibinizi kutluyorum.
Tabii, Türkiye'nin belki AK PARTİ hükûmetlerinden önce gerçekten enerji sektöründe oturmuş bir enerji politikası yoktu ancak Sayın Cumhurbaşkanımızla birlikte ve AK PARTİ hükûmetleriyle birlikte Türkiye'de oturmuş bir enerji politikası, enerji sektöründeki özellikle son yıllarda gelişen muhteşem bir takip ve bu takip neticesinde de özellikle Akdeniz Bölgesi'nde, Karadeniz Bölgesi'nde, Orta Doğu'da, özellikle, Türki cumhuriyetlerde ve bunu çok rahatlıkla ve net bir şekilde de söyleyebilirim, Avrupa'da dahi bugün Türkiye'nin içerisinde olmadığı herhangi bir politikanın, dünya çapında ve özellikle bizim bölgelerimizde devam etme şansı yok. Dolayısıyla, bu anlamda da özellikle geçmişte de Bizim Enerji Bakanlığımızı yapan Sayın Berat Albayrak'a da burada teşekkür ediyorum. Gerçekten, sizinle birlikteyken de özellikle son yıllardaki bizim deniz filosu dediğimiz araştırma, geliştirme, sondaj ve yurtiçinde de aynı şekilde doğal gaz ve özellikle petrol aramalarında bizi Avrupa'da görev yapan ya da Avrupa tandanslı şirketlerden kurtardığınız için de burada teşekkür etmek istiyorum. Çünkü, bizim elimize geçtikten sonra ve özellikle bu sondaj meselelerini biz hallettikten sonra -siz, bugün sabah ki sunumunuzda da bunu belirttiniz- şu anda günde 50 bin varilin üzerinde Türkiye'de petrol çıkarıyoruz. Bu müthiş bir gelişme. Yeterli mi? Değil ama şudur: Son yıllara baktığımız zaman, kazanmış olduğumuz ivmeye baktığımız zaman, kazanmış olduğumuz yerlilik nedeniyle gerçekten burada tekrar teşekkür ediyorum.
Bu sadece enerjide değil, İHA'lar da öyle, SİHA'lar da öyle. İşte, bugün, Türki cumhuriyetlerine baktığınız zaman, can Azerbaycan dediğimiz zaman bakın bizim gönlümüz kabarıyor, yüreğimiz kabarıyor. Yıllar yılı, bu ülke, işte 1974 Kıbrıs Harbi'ne baktığımız zaman bütün Avrupa... Allah gani gani rahmet eylesin o günkü Sayın Ecevit'e, Sayın Hocamıza ve o tarihte şehit olan şehitlerimize ben Allahtan rahmet diliyorum. Hep içimizde ukdeydi, ya bize hep şunu söylediler: "Ya, biz, size benzin bile vermesek, sizin uçaklarınız kalkmaz." Ama bakın, biz şu anda Türki cumhuriyetlerden istediğimizi alıyoruz, istediğimizi yapıyoruz. Rusya dâhil olmak üzere bugün gerçekten Türkiye Cumhuriyeti devletinin politikasını kabul ediyor. Dolayısıyla bu Türkiye'nin özellikle gayrisafi millî hasılada son yıllarda millî ekonomide gelişen bir neticenin ürünüdür.
Şimdi, şunu söyleyeyim: Rüzgâr enerjisi, yıllardır Türkiye'de yoktu, bakın, bunlar en fazla AK PARTİ hükümetleri döneminde geldi. Yeşil enerji, istediğimiz seviyede değil ama çok iyi bir seviyedeyiz. Enerji depolayan... Yıllarca bakın, biz, gelişmiş ülkelere baktığımız zaman, biz hep hayal ediyorduk ama bu hayalimiz gerçek oldu. Şu anda Tuz Gölü'nün altında müthiş derecedeki... Bunu yapanlardan bir tanesi de benim hemşehrim, hakikaten biz gurur duyuyoruz şu anda. Bu, bir devletin dinamiklerinin üzerine oturmasıdır. Artık ne olursa olsun bu devlet kendisine yeterli derecede enerjisini üretebiliyor, rüzgâr enerjisini üretebiliyor, yeşil enerjisini üretebiliyor. Dolayısıyla şudur: Elbetteki eksik olan kısımlarda biz, devletimizi değil ama devlet yetkililerini eleştirebiliriz, bunda hiçbir problemimiz yok. Ama şudur: Olanlara da bizim burada teşekkür etmemiz lazım.
Yine, bu anlamda özellikle birkaç konuya da değinmek istiyorum. Saygıdeğer Bakanım, kusura bakmayın; şimdi, bir arkadaşımız konuşmasında ben saydım 7-8 kere şöyle dedi: "Beni hayal kırıklığına uğrattınız." Evet, bu devlet seni hayal kırıklığına uğratmış olabilir ama gerçekten, bu Bakan, bizim gönlümüzü kabarttı onu özellikle net olarak söyleyeyim. Niye? Çünkü Sayın Bakan çalışıyor. Önemli olan senin hayal kırıklığına uğraman değil, sen bir bireysin. Kendi görüşünü ifade edebilirsin, saygı duyarım ama devlet olarak bir görüş belirttiğin zaman, ilk önce buradaki Bakana ve Bakanla birlikte oturan bütün heyetine teşekkür etmen lazım. Eski dünya ne olursa olsun. Evet, eski dünya da yeni dünya da öyleydi. Siz, bir gün Amerika Birleşik Devletleri'ne veya gelişmiş olan ülkelere baktığınız zaman... Nedir? Adam istediği şeyi sana dikte edebiliyor. İşte, bu devletin de genlerinde vardır. Geçmişte Osmanlı'ya, Selçuklu'ya baktığınız zaman, bu devletin genleri şudur: İstediğini yapabiliyor; işte bugün Azerbaycan'da yaptığı gibi, bugün Akdeniz de yaptığı gibi, bugün Karadeniz'de yaptığı gibi. Biz bununla gurur duyuyoruz, onu net olarak söyleyeyim.
Şimdi, dediler ki "Nükleer santrali niye kuruyorsunuz?" Ya, arkadaş ne getirsek karşı çıkıyorsunuz. Yani ne getirelim? Bize söyleyin, dünyada ne istiyorsanız onu getirelim. Bakın, AR-GE bizim dönemimizde... Bütün Bakanlıkların AR-GE'lerine bakın, bütçelerine bakın; hatta şunu söyleyeyim: Şirketlere bakın, özel şirketlere bakın. En fazla AK PARTİ hükûmetleri döneminde, en fazla. Özellikle 2018'den sonraya bakın; bütün firmalarda, devlet kademesi dâhil olmak üzere en fazla AR-GE'ye paranın ayrıldığı dönem bu dönemdir. Yani, yazılıma bakın, öyle; teknolojiye bakın, öyle. Yani ne diyorsunuz? Biz bunu yapmayalım mı, ona mı getirmeye çalışıyorsunuz?
"Ruslara diyet..." Kardeşim, bu ülkede hiç kimse hiçbir devlete diyet ödemez. Eğer, bir kişi diyet ödeyecekse o da Türkiye Cumhuriyeti devletine ödenir işte bugün Azerbaycan'da olduğu gibi. Burada diyet miyet, kimse yok yani. Herkes bu devlete baktığı zaman bu devletin geçmiş dönemlerdeki gen yapılarına bakması lazım.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Niye 12 sente alıyorsunuz?
OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Paylan, müdahil olmayalım.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, bu, devletler arası olan bir ilişkidir. Bunu alırsın da verirsin de. Birini ucuza alırsın, diğerini pahalıya verirsin. Biz de bugün onlara bir sürü şey veriyoruz.
Bir şey daha söyleyeyim, yerelde üretim. Zaten, geldiğimiz günden beri yerelde üretimi biz yapıyoruz.
Değerli kardeşlerim, şunu söyleyeyim, ben Ağrı Milletvekiliyim. 2014'te Ağrı üzerinden sırasıyla Erzurum'a, oradan Erzincan'a, oradan Sivas'a, oradan Kırıkkale'ye, oradan Ankara'ya doğal gaz geliyordu. Biz alana her indiğimizde herkes şunu söylüyordu: "Bu doğal gaz ta İran'dan geliyor, Ağrı niye yararlanamıyor?" Bakın, Sayın Başbakan o tarihte -şu andaki Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız, Allah sizden, ondan razı olsun ve Sayın Taner Bey'den, o da o tarihteki Bakanımız- dediler ki: "Biz her sene ihale yapıyoruz ama ihale rantabl değil." En son 2014'te Sayın Başbakanımız gruptan çıkarken yolunu kestim, Taner Bey'i çağırdı, dedi ki: "Ya, bunu hallet, Ekrem'i bir daha yanıma getirme." Bakın, biz o tarihte şunu getirdik yasal düzenlemeyle: Bir, rantabl olmadığı için fizibil değildi çünkü her giden şirket üç il üzerinden yapıyorlardı, işte Ağrı, Muş, Bitlis, Bingöl vesaire o lokasyonu alıyorlardı ama büyük şirketler girmiyordu.
OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Çelebi, tamamlayalım lütfen.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Başkanım, bir dakikanızı istirham edeyim.
Dolayısıyla şunu söylediler, dediler ki: "Bir, şirketler üzerinden yapalım, özel idare çünkü bizim. İki, valilikler, belediyeler üzerinden yapalım." Biz o tarihte getirdik -Sayın Kuşoğlu burada olsaydı, kendisi de şahittir; Allah gani gani rahmet eylesin Mevlüt Bey- HDP dâhil olmak üzere herkes karşı çıktı "AKP'nin yeni bir vurgunu." diye. O tarihte Recai Bey bizim Komisyon Başkanıydı, dedim ki: "Başkanım, iki dakika ara verir misiniz?" Mevlüt Bey'in oraya geldik, dedim ki: "Ağabey, şimdiye kadar AK PARTİ... Benim ilim ya! Ne vurgunu?" Anlattım, dedi ki: "Tamam, bir sıkıntımız yok." Şunu söyleyeyim: Bakın, şimdiye kadar bu ülke teröre yaklaşık olarak 300 milyar dolar para ödedi.
OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Çelebi, ilave süre verdim, tamamlayalım lütfen.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Şunu isterdim: Ağrı gibi bir yerde biz yerindelik yatırımı yapıyoruz ya araçlar yakılıyor ya işçiler kaçırılıp öldürülüyor. Arkadaş, nereye gidelim? Bu devlet ne yapsın? Enerji getiriyor "Yok.", yol getiriyor "Yok.", üniversite getiriyor "Yok.", hastane getiriyor "Yok.", baraj getiriyor "Yok.", HES getiriyor "Yok." Ya, ne yapsın bu devlet, ne getirsin?
Bir de dün arkadaşın bir tanesi söyledi: "Gayrisafi millî hasılada son sıradasınız." AK PARTİ hükûmetleri döneminde on sekiz yılda gelen para 18 katrilyon 600 milyon lira. Yeterli mi? Değil. Ama şu var: Siz de biraz yardımcı olun kardeşim. Bugün, 300 milyar dolar teröre gittiyse Allah aşkına ya! Kimin cebine gidiyor? Kimin menfaati var?
OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Vekilim, Sayın Çelebi, teşekkür ediyoruz.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - O zaman şunu yapalım, deyin ki: "Kardeşim, siz..." Bazen birileri diyor ya: "Biz, Kandil'den bilmem ne alıyoruz." Haber gönderin, deyin ki: "Kardeşim, bu ülkeyi rahat bırakın." Bakın, 300 milyar dolar o zaman nereye gider?
OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Çelebi, çok teşekkür ediyoruz.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Gayrisafi millî hasılaya gelir. Nereye gider? İşte bu ülkenin enerjisine gelir. Nereye gider? Karadeniz'de bulduğumuz gibi Akdeniz'de buluruz, Ağrı'da buluruz, Batman'da buluruz, Kars'ta buluruz, Ardahan'da buluruz, Erzurum'da buluruz, Manisa'da buluruz.
OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Sayın Çelebi, otuz saniyeniz kaldı.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Kardeşim, ne istiyorsunuz ya?
Bakın, şunu söyleyeyim: Bizim bu topraklarda gidebilecek başka bir yerimiz yok.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Biz de aynı uzatma süresini istiyoruz.
OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Komisyon üyesi; iki dakika verdim.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, öyle değil, herkese iki dakika...
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, bir şey daha söyleyeyim, enerji bilinci...