KOMİSYON KONUŞMASI

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, Değerli Bakanımız, Plan ve Bütçe Komisyonumuzun değerli üyeleri; hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Biliyorsunuz tabii ki, hepimiz Enerji Bakanlığı bütçesini konuşuyoruz. Enerji, toplumun refah seviyesine doğrudan etki eden ve ülkelerin kalkınmasında önemli bir unsurdur. Ülkemiz de son yıllarda yakaladığı büyüme neticesinde enerji sektöründe her alanda hızlı bir talep artışı olmuştur. Gelişmekte olan ülkeler içerisinde, geçtiğimiz on sekiz yıllık dönemde enerji talebi en hızlı gerçekleşen ülkelerden biriyiz. Dünya ortalaması yüzde 3 iken -Sayın Bekaroğlu- bugün Türkiye'nin ortalaması yüzde 5,8'dir, bu da ne denli enerjiye ihtiyacımızın olduğunun bir göstergesidir rakamsal olarak. Tabii, bir başka deyişle ülkenin büyüme hızı o ülkenin enerji tüketimi hakkında da kısacası bilgi veriyor. Dolayısıyla, 2023 yılında 375 teravatsaat seviyelerine çıkacak olan elektrik talebi dikkate alınarak millî enerji politikalarının uygulanıyor olması, yerli ve yenilenebilir enerji potansiyelimizin ekonomiye kazandırılması da son derece kritik bir unsurdur. Ülkemizin enerji yönünden dışa bağımlılığını azaltmak adına enerji kaynaklarının ve enerji geçiş güzergâh çeşitlendirilmesi, enerji alt yapısının güçlendirilmesi...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Solucanlar ne olacak, mikroorganizmalar ne olacak, çakallar ne olacak, Karadeniz'in ağaçları ne olacak?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu, lütfen...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bekaroğlu, hepsine cevap vereceğim. Birazdan rakamlarla geliyorum. Acele etmeyin.

Enerji verimliliğinin önceliklendirilmesi, enerji kaynağı arama faaliyetlerine öncelik verilmesi gibi, özetle arz güvenliğinin sağlanması ülkemizin geleceği açısından büyük önem arz etmektedir.

Bu gerçeklerden hareketle, 2002 yılında 31.846 megavat olan elektrik kurulu gücümüzü bugün 2020 yılı Eylül ayı verilerine göre 93.156 megavata ulaştırmış bulunmaktayız. Yine, 2002 yılında yaklaşık 45 bin kilometre olan elektrik iletim hattı uzunluğumuz da 2020 Ağustos ayı verilerine göre 70,7 bin kilometreye ulaştık. Bu ülkenin enerjiye ihtiyacı var, o anlamda da enerji üretebileceğimiz alanları genişletiyoruz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yüzde 20 kaçak var. Dünya standartlarının yüzde 100 fazlası. 2 misli kaçak var.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Evet, hepimizin bildiği üzere -Bekaroğlu- Fatih ve Yavuz sondaj gemileriyle...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis sismik arama gemileriyle...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ama lütfen yani... Bu hoş bir şey değil.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkanım, ama bu mütekabiliyet, başka bir şey değil.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Mütekabiliyet olur mu ya.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Başkanım... Başkanım, devam edeyim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Buyurun Sayın Ök.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Evet, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ruhsat sahası ve ülkemiz deniz yetki alanında petrol ve doğal gaz arama faaliyetlerimiz yoğun bir şekilde devam ediyor.

2020 yılı sonuna kadar da Kanuni sondaj gemimizin de faaliyetleri başlayacak. Bu Fatih sondaj gemimiz, Karadeniz'de ilk olarak biliyorsunuz 320 milyar metreküplük doğal gaz rezervini buldu. Daha sonra 85 milyar metreküplük artışla 405 milyar metreküp oldu, diğer kuyulardan da müjdeli haberler geliyor.

Bugün konuşmacımızın biri dedi ki: "İşte, hep sürekli müjde veriyorsunuz." İyi de kaynak, sondaj yaparsınız. Evet, rezerv bulunabilir ama önemli olan o rezervin yeryüzüne çıkartıldığında fizibil olması yani gerekli ihtiyacı sağlayabilir olması yani su gibi. Yeraltı sularla dolu. Örnek vereyim, su kaynağı sondaj yaparsın ama...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çevreye ne kadar zarar verdiğini bilmezsiniz ama.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Önemli olan, orada bulduğunuz kaynağı çıkardığınızda buna değiyor olması. Bizim bu çıkarmış olduğumuz doğal gaz da böyledir. Üstelik, ekonomik olarak rakamlara da baktığımızda, düşünün, biz yıllık 40 milyar dolar enerji için para ödüyoruz, cari açıkta, 50 milyar metreküp de tüketiyoruz. Şimdi, 405 milyar metreküp bulduğumuzda 40 çarpı 8 dediğimizde 320 milyar TL yapıyor. Sekiz yıllık bu rezervinki. Daha devamı gelecek. Sadece bu...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, hesap bilmiyorsunuz siz ya!

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Ya, bir dinleyin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çarpma, toplama, bölme.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sadece bu rakamla bile...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, bir dinleyin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bakan öyle bir şey söylemedi.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - 320 milyar TL çok büyük bir rakam. Yani ben bunu anlamıyorum. Muhalefet, şimdi, bazı arkadaşlarımız bundan endişe duydu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bakanın bilmediğini sen nereden biliyorsun?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Türkiye'de doğal gaz bulunuyor, muhalefet endişe duyuyor. Gerçekten insanın inanası gelmiyor.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tabii...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bunun size de faydası var.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bu ülkenin en büyük cari açık kalemi nedir? Enerji. Dolayısıyla enerjiyle ilgili HES de yapacağız, HES de olacak, GES de olacak, nükleer de olacak. Yapmak zorundayız, ülkemizin ihtiyacı var. Şimdi doğal gaza baktığımızda...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, ihtiyaç yok, ihtiyaç yok!

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Biz, bakın, 2002 yılında, çok şükür, Hükûmet olarak ...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İhtiyaç yok...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu, lütfen müdahale etmeyin.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - İktidara geldiğimizde, bakın, sadece 6 ilde doğal gaz vardı, bugün 81 ilde 560 ilçeye doğal gaz götürüyoruz. Şimdi, 2020 yılı itibarıyla, Temmuz ayı itibarıyla, 16,3 milyon doğal gaz yani Bakanımız dedi: "17 milyon doğal gaz abonemiz var." Yani nüfusumuzun yüzde 80'i.

Şimdi, bir konuşmacımız dedi ki: "Fizibil değil." Şimdi, her şey fizibil olmuyor. Denizli'ye doğal gaz geldiğinde, inanın, ilk dönüşümü yapan o büyük apartman, yöneticisi olan apartmanlardan ziyade müstakil olan o evler yaptı. Çünkü niye? Gerçekten, onlar soba yakmak, işte, o kömür kovasını taşımak... Şimdi de ki: "Köylerde fizibil değil." Her şey para değil, sosyal devlet olmak da bunu gerektirir. Biz o köylere doğal gazı götürdüğümüzde en çok da... Biliyorsunuz, kadınlarımız soba kovasını hazırlıyor, kadınlarımız sobayı açıyor, sabahın köründe soğukta dışarıya çıkıyor, odununu koyuyor. Tabii ki onlar bunu bekliyor. Keşke -en büyük hedefimiz- bu yüzde 100 doğal gaza ulaşılsa da o köylerimizde yaşayan vatandaşlarımızı da ilçelerimizde yaşayan vatandaşlarımızı da kömür kovası hazırlama derdinden kurtarabiliyor olsak.

Tabii, sahip olduğumuz yerli ve yenilenebilir kaynakların yerli ve millî teknoloji kullanılarak üretilmesi ve yerli üretim ekipman ve santraller aracılığıyla değerlendirilmesi de hedefimiz. Yenilenebilir enerji santrallerinde kullanılan ekipmanın yurt içinde üretilmesi amacı doğrultusunda, yıllık 500 megavat güneş paneli üretim kapasitesine sahip ilk yerli entegre güneş paneli fabrikası da 2020 Ağustos ayında Ankara'da üretime geçmiş durumda. Fabrikanın gerçekleştireceği üretimle her yıl yaklaşık 100 milyon dolar panel ithalatının da gerçekleştirileceğini öngörmekteyiz.

Sayın Bakanımız bugün sabahleyin sunumunda söyledi: "Daha on yıl öncesinde ülkemizde güneşin 'g'si yoktu, artık, çok şükür, güneş enerjisinden de bahsediyor konuma gelmiş bulunmaktayız." Bu anlamda kendisine de çok teşekkür ediyoruz.

Tabii, 2002 yılında 12 bin 305 megavat olan yenilenebilir kaynakların kurulu gücü 2010 yılında 17 bin 345 megavata, 2020 yılında da 46 bin 921 megavata ulaştı.

Sayın Başkan, değerli üyeler; Bakanlığımız tarafından, biliyorsunuz Bakanımız da söyledi "Bağımsız enerji, güçlü Türkiye" hedefi doğrultusunda enerjinin her alanına kısa, orta ve uzun vadeli plan ve programlarla millî enerji ve maden politikası ortaya konmuş ve yerli enerji kaynaklarının kullanılması önceliklendirilmişti.

Ülkemizin kömür potansiyelini daha doğru bir şekilde belirlemek adına, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı imkânlarını seferber ederek kömür arama ve rezerv geliştirme hamlesi başlatılmış ve 2005 yılında 8,3 milyar ton olan ülkemiz linyit rezervini, 19 milyar ton seviyesine çıkarmışız.

Tabii, Türkiye'de madencilik sektörü ihracatında da geldiğimiz noktaya baktığımızda; 2019 yılında 3,2 milyar dolara yükselmiş durumda. Bu, baktığımızda, 2002'den beri neredeyse 10 kat artış anlamına geliyor.

Hepimizin bildiği üzere, temeli 2018 yılında atılan ve ülkemizin ilk nükleer santrali olan Akkuyu Nükleer Santrali'mizin de tamamlanmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Tamamlandığında Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10'unu karşılayacak olan ve 4 üniteden oluşacak bir santral. 2023 yılında da ilk ünitesi bitmiş olacak, 2026 yılı sonuna kadar da işletmeye alınması planlanmakta.

Tabii, nükleerle ilgili de bazen oluyor, neden dünyada... Aslında dünya bu nükleer enerjiyi çok daha önce kullanmış. Bugün dünya üzerinde 31 ülkede 450 faal nükleer enerji santrali var. Bu anlamda, baktığımızda, biz Türkiye olarak aslında geç bile kalmış durumdayız.

Tabii ki şimdi "enerji" deyince hemen akla... İşte "Ormanları harap ediyorsunuz, bitiriyorsunuz." deniliyor. İyi de enerji aradığın zaman gidip de şehrin ortasında arayacak yerimiz yok. Geriye ne kalıyor? Enerjiyi nerede arayacaksın? Ya böyle mera alanlarında -sit alanlarında arayamıyorsun- ya da ağaçlık alanda arıyorsun. Şöyle bir şey: Orada arama yapıldıktan sonra bile firmalar... Türkiye'de maden aramayla ilgili de çok sıkı ve rijit mevzuatlar var. Bunlar arandıktan sonra, faaliyeti sona erdikten sonra, alan, o şirket tarafından rehabilite ediliyor. Bilmiyorum ekranda bu yıl var mıydı ama o rehabilite edilen alanları geçen yıl Sayın Bakan göstermişti. Bunları da canlı canlı görüyoruz.

CAVİT ARI (Antalya) - Nerede görüyoruz?

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bu ülkenin de enerjiye ihtiyacı var. Gerçekten, bakın, bizim kadar çevreci olan bir ülke yoktur.

Biliyorsunuz, Millî Ağaçlandırma Günü'nü ilan ettik. Bugün 30 ülkeyle birlikte milyonlarca fidan diktik, yeşile olan değeri de çok ciddi anlamda veriyoruz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Ök...

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Sayın Başkanım, bitiriyorum.

Sayın Başkanım, değerli üyeler; Bakanlığımız sorumluluğunda yürütülen çalışmaların ve hayata geçirilecek projelerin enerjide dışa bağımlılığımızı azaltarak hem cari açığı hem de dış ticaret açığını düşüreceğine inanıyorum.

Sözlerime son verirken Sayın Bakanımızın nezdinde Bakanlık çalışanlarımıza, bürokratlarımıza çok teşekkür ediyorum.

2021 yılı bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum.