KOMİSYON KONUŞMASI

VAHAP SEÇER (Mersin) - Benim bir sorum var.

Şimdi, burada KDV'ye ilişkin bir sorun yokmuş gibi görünüyor. Ben temelden trampaya karşı olduğumu söyleyeyim, yani ben kamulaştırmanın çok daha açık, idare açısından daha net, daha anlaşılabilir bir yöntem olduğunu düşünüyorum. Şimdi, bunlar daha karışık ve tartışmaya açık konular, az önce de izah ettim.

Şimdi, ben şunu soracağım: KDV bir kazanç değil, değil mi sayın maliye yetkilisi?

MALİYE BAKANLIĞI TEMSİLCİSİ - Evet efendim.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Yani bu şirket trampadan dolayı, hazineden, idareden aldığı gayrimenkule ödeyeceği KDV, kendinin daha sonra mahsup edebileceği bir rakam ya da ödediği. Şimdi onu ayrı tutuyorum. Burada KDV'ye ilişkin istisna yaptığımız takdirde şirketin bir sıkıntısı yok, yani bu anlamda şirketin bir kaybı ya da kazancı yok, ama burada tartışmamız gereken, bu alışverişten doğan gelir ya da kurumlar vergisi kanununa göre bir vergi ortaya çıkıyor.

Şimdi, 1.273 dekar alan, değil mi Sayın Bayraktar?

NUSRET BAYRAKTAR (Rize) - Evet, bir tanesi.

VAHAP SEÇER (Mersin) - 100 TL olsa 127 trilyonluk bir alışveriştir bu. Bilmiyorum Sultanbeyli'de arsanın metrekaresi ne kadar, 200 TL olsa çarpı 2, 300 TL olsa çarpı 3. Yani bunlar önemli rakamlar.

Şimdi, burada doğacak kazanç son derece yüksek. Bu şirketse kurumlar vergisi yüzde 20, diyelim ki 100 milyon TL'lik bir fark doğdu, 20 milyon TL bunun vergisi çıkar. Teyit ediyor musunuz bu söylediklerimi?

MALİYE BAKANLIĞI TEMSİLCİSİ - Evet efendim.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Her 100 milyonluk kazançta 20 milyon TL bu şirketin vergi ödemesi lazım.

Şimdi, trampa yapacağız, bu yasa böyle geçti. Dediniz ki "Başbakanlığın ya da Bakanlar Kurulunun belirleyeceği usul ve esaslara göre Maliye Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu rakamları belirleyecek." Yani trampa pazarlığındaki taraflar, idarenin maliye ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, usul ve esasları Bakanlar Kurulu belirliyor.

Bu hesabı yaparken, varsayıyorum dedi ki: "Bizim yurttaştan ya da şirketten alacağımız arsanın değeri 500 milyon TL, ancak bunun satışından doğacak, yani bu 500 milyon TL'yi bize trampa yoluyla değil de ticari amaçla bir başka şirkete satsa, buna bir KDV ödeyecek, onu ayrı tutuyoruz, çünkü onu kazanç olarak görmüyoruz, ama 500 milyon TL'den, diyelim ki kayıtlarında 400 milyon görünsün, arada 100 milyon fark olsun, 20 milyon TL vergi ödeyecek. Bunu bir yere yazıyoruz. 20 milyon TL vergi ödeyecek idareye.

Dönelim diğer tarafa. Biz oraya bir arazi veriyoruz, onun değeri de 600 milyon TL olsun. Arada o şirketin 100 milyon TL idareye para ödemesi lazım ki bu trampa gerçekleşsin, ancak o 100 milyon TL hesaplanırken, diğer taraftan da devletin vergi kaybı 20 milyon TL deyip, değer tespiti yaparken şirketin arsasını 480 milyon TL olarak mı göreceğiz? Çok mu karışık anlattım? Net anlattım mı? Hayır, ama önemli bir şey söylüyorum, siz dinlemiyorsunuz beni, ben çok önemli bir şey söylüyorum.

NUSRET BAYRAKTAR (Rize) - Ben dinliyorum, bana sorarsanız ben cevap veririm.

VAHAP SEÇER (Mersin) - Size soruyorum zaten, yani taraf sizsiniz şu anda, yani teklif sahibi gibi yanıtları veren sizsiniz, Divan değil.

Şimdi, buradaki tartışmanın temel konusu idarenin para kaybı. Yoksa trampa da olabilir. Yani devletin para kaybını önlemeye çalışıyoruz.

Bana şunu diyebilirsiniz: Biz bu pazarlığı yaparken kazançtan doğan vergiyi de tabii aklımızın bir köşesine yazacağız. Onun malına değer koyarken, sadece onun bir ticari pazarlık sonucu satış bedeli değil, bundan kaynaklanan vergiyi de göz önüne alarak ona bir değer biçeceğiz. Diyebiliyor musunuz bunu?