KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Bakan, Bakanlığımızın, yüksek yargımızın ve kurumlarımızın değerli temsilcileri, sayın basın mensupları; öncelikle hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda 21 Ocak 2017 tarihinde kabul edilen ve 16 Nisan 2017 tarihinde yapılan referandumda milletimiz tarafından onaylanan Anayasa değişikliğiyle, cumhuriyet tarihimizdeki en önemli yönetim reformu gerçekleştirilerek Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmiştir. Yapılan düzenlemelerle demokratikleşme yönünde önemli adımlar atılmış, demokratik standartlar yükseltilmiştir. Şöyle ki: Yargının bağımsız olduğu gibi tarafsız olması da hükme bağlanmıştır. Yargının birliği ve sivilleşmesi amacıyla sivil-asker ayrımı kaldırılmıştır. Bu kapsamda, askerî yüksek mahkemeler kapatılmış, disiplin mahkemeleri hariç, askerî mahkemeler kapatılmış, Anayasa Mahkemesinde askerî yüksek mahkeme üyeleri arasından seçilen 2 üyelik kaldırılmıştır. Ayrıca, ara rejim dönemlerini çağrıştıran sıkıyönetim hükümleri kaldırılmış, siyasi partilerin seçim ittifakını yasaklayan hükümler kaldırılarak siyasi partilerin özgürlük alanı genişletilmiştir.

Daha önce yargı denetimine tabi olmayan Cumhurbaşkanının her türlü eylem ve işlemleri yargı denetimine tabi hâle getirilmiştir. Suçlandırma mekanizması düzenlemesiyle Cumhurbaşkanına cezai sorumluluk yüklenmiştir.

Yargıda kutuplaşmaya ve illegal oluşumların sızmasına zemin hazırlayan yapının ortadan kaldırılması amacıyla HSYK "Hâkimler ve Savcılar Kurulu" adıyla yeniden yapılandırılarak Türkiye Büyük Millet Meclisine ilk kez Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyelerini belirleme yetkisi verilmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılan üye seçiminde nitelikli çoğunluk aranmaktadır.

Diğer yandan, yargı sistemimizle ilgili çok önemli bir reform hazırlanmıştır. Adalet Bakanlığınca ilgili tarafların da katılımıyla hazırlanan "Yargı Reformu Stratejisi" 30 Mayıs 2019 tarihinde kamuoyuna açıklanmış olup bu stratejide yer alan hedef ve faaliyetlere uygun olarak hazırlanan yargı paketleri Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edilerek uygulamaya geçirilmektedir. Yargı Reformu Stratejisi'nde hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesi, hak ve özgürlüklerin daha etkin korunup geliştirilmesi, yargı bağımsızlığı ile tarafsızlığının güçlendirilmesi, sistemin şeffaflığının artırılması, yargısal süreçlerin basitleştirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, savunma hakkının güçlendirilmesi ve makul sürede yargılanma hakkının daha etkin korunması amaçlanmıştır.

Bugüne kadar yargı paketleriyle yapılan ve Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim de destek ve katkı verdiğimiz düzenlemeler özetle şu şekildedir: Bazı suçlarda seri muhakeme usulünün uygulanması öngörülmüş, seri muhakeme usulünün uygulanmamış olması iddianamenin iade nedeni olarak sayılmış "basit yargılama usulü" adı altında yeni bir yargılama usulü getirilmiş, uzlaştırmaya tabi suçların kapsamı genişletilmiş, bölge adliye mahkemelerinin duruşma açmaksızın esastan ret kararı verebileceği kararların kapsamı ile temyiz edilebilecek kararlarının kapsamı genişletilmiştir. E-duruşma uygulamasının mevzuat altyapısı güçlendirilmiş, sözlü yargılama ve hüküm duruşması için zorunlu olan tebligat soruşturma aşamasına çekilerek yargılamanın tebligattan kaynaklı uzamasının önüne geçilmiş, ticari davalarda uygulanan basit yargılama usulüne ilişkin parasal sınır yükseltilerek davaların daha hızlı sonuçlandırılması amaçlanmıştır. Tüketici mahkemelerinde görülen o uyuşmazlıklarda, dava açılmadan önce ara bulucuya başvurulması dava şartı olarak zorunlu hâle getirilmiş, engellilerin ya da okuma yazma bildiği hâlde imza atamayanların senet niteliğinde belge düzenleyebilmeleri kolaylaştırılmış, ticaret mahkemeler ile fikri ve sınai hakları mahkemelerinin il merkezlerinde ve büyük ilçelerde kurulabilmesi sağlanmış ve kadastro mahkemelerin kararları istinaf ve temyiz kanun yolu incelemesine açılmıştır.

Haber verme sınırını aşmayan, eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağı yönündeki ilke tahkim edilerek ifade özgürlüğünün güvencesi artırılmış, ifade özgürlüğünü ilgilendiren mahkeme kararlarının istinaftan sonra bir kez de Yargıtay tarafından incelenmesi sağlanmıştır.

Kamu davasının ertelenmesi uygulamasında, bir yıllık üst sınır yetişkinlerde üç yıla, çocuklar bakımından beş yıla çıkarılmış ve şikâyette tabi olma şartı kaldırılmıştır.

Kovuşturma öncesi ödeme araçlarından olan ön ödeme kurumunun kapsamı genişletilmiş ve ön ödeme miktarının birer ay arayla 3 eşit taksitle ödenebilmesine imkân sağlanmıştır.

Soruşturma ve kovuşturmalarda temel hak ve özgürlüklere ilişkin usuli güvenceler artırılmış, soruşturma aşamasında tutukluluğa azami süre getirilmiş, suça sürüklenen çocuklar için daha kısa tutukluluk süreleri belirlenmiştir.

Çocuk veya mağdurların ifade ve beyanlarının özel ortamda uzmanlar aracılığıyla alınması esası getirilmiş, cinsel saldırı ve cinsel istismar suçu mağdurlarının soruşturma ve kovuşturma aşamasında ifade ve beyanlarının kayda alınması düzenlenmiştir.

Mesleki kalitenin artırılması için Türk yargı sisteminde bir ilk olarak hukuk mesleklerine giriş sınavı getirilmiştir. En az on beş yıl kıdemi bulunan avukatlara pasaport verilmesi öngörülmüştür. Ayrıca, avukat sayısı 5 binden fazla olan illerde asgari 2 bin avukatla yeni bir baro kurulabilmesi imkânı getirilmiştir. Baroların kurulması, baro başkanı seçimi, levhaya yazılma yükümlülüğü, baroların Türkiye Barolar Birliğinde temsili, adli yardım hizmeti, avukatların geçici olarak görevlendirilmesi, kovuşturma izni, avukatlığa yeni başlayanların baro keseneğinin azaltılması, avukatların kılık ve kıyafetleri gibi konularda düzenlemeler getirilmiştir.

Diğer yandan, terör, uyuşturucu ticareti, cinsel saldırı ve istismar, kasten öldürme, kasten yaralama, kadına karşı şiddet, işkence ve eziyet suçları ile özel hayatın gizliliğine ilişkin suçlar hariç olmak üzere 30 Mart 2020 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından bir yıllık denetimli serbestlik süresi üç yıla çıkarılmış; 0-6 yaş grubu çocuğu bulunan kadın hükümlüler ile 70 yaşını bitirmiş hükümlüler hakkında iki yıllık denetimli serbestlik süresi dört yıla çıkarılmıştır.

Kasıtlı suçlardan toplam üç yıl veya daha az, taksirli suçlardan toplam beş yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm olanların, adlî para cezası infaz sürecinden hapis cezasına çevrilenlerin ve tazyik hapsine tabi tutulanların cezalarını doğrudan açık cezaevi kurumlarında çekmeleri esası getirilmiştir.

Değerli arkadaşlarım, adalet, temel hak ve özgürlüklerin güvencesi ve devletin temelidir. İnsanlarımızın adaletli ve hakkaniyetli bir sosyal düzen içerisinde yaşaması, hukukun üstünlüğü prensibinin hâkim kılınması, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, çeşitli güç unsurlarının ve yapılarının hukuk devleti kurallarına göre sınırlandırılması suretiyle, güçlünün değil haklının korunması ve hukuk yoluyla toplumsal ahengin ve huzurun tesis edilmesi devletin temel görevleri arasındadır.

2021 Cumhurbaşkanlığı yıllık programında da, hukukun üstünlüğü ve hukuk devletinin gerekleri doğrultusunda, yargılamanın hızlı, adil ve etkin şekilde işlemesi, öngörülebilir olması, adalete erişimin kolaylaştırılması ve adalet sistemine duyulan güvenin artırılması temel amaç olarak belirlenmiştir.

Ekim 2020 itibarıyla, adli yargıda 6.545, idari yargıda ise 202 mahkeme bulunmaktadır. 15 yerde bölge adliye mahkemeleri, 8 yerde ise bölge idare mahkemeleri faaliyettedir. UYAP'la tüm adli hizmetler elektronik ortamda yürütülmektedir. İfade ve savunma alınması ile duruşmalarda video kaydı alınması ve video konferans yönteminin kullanılmasını hedefleyen ses ve görüntülü bilişim sistemi SEGBİS Projesi devam etmektedir.

Adalet istatistiklerine göre, cumhuriyet başsavcılıklarına gelen dosya sayısı, yıllar itibarıyla artış göstermektedir. 2019 yılında, geçen yıldan devirle birlikte gelen dosya sayısı 9 milyon 342 bin 676'dır. 2020 yılına 4 milyon 978 bin 646 dosya devretmiştir. 2019 yılında ceza mahkemelerine gelen dava sayısı geçen yıldan devir ve bozularak gelenlerle birlikte 3 milyon 110 bin 371 olup son yıllarda azalma görülmektedir. 2020 yılına devreden derdest dosya sayısı 1 milyon 352 bin 612'dir. 2019 yılında hukuk mahkemelerine gelen dava sayısı, geçen yıldan devir ve bozularak gelenlerle birlikte 3 milyon 787 bin 161 olup 2020 yılına devreden derdest dosya sayısı 1 milyon 662 bin 770'dir. Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri gelen toplam dosya sayısı ise geçen yıldan devirle birlikte 779.824 olup on yılda yüzde 33 artış görülmektedir. 2019 yılında bir hâkime düşen dava sayısı 747 olup on yılda yüzde 29,6 azalmıştır.

Adli ve idari yargıda yargılamanın etkinliği ve vatandaşların adalet hizmetlerinden memnuniyeti artırılmalıdır. Adalet komisyonlarının yetki ve sorumlulukları yeniden düzenlenmelidir. Yıllardır çıkarılamayan İdari Yargılama Usulü Kanunu bir an evvel hazırlanıp yürürlüğe konulmalıdır. Yargının iş yükünü azaltmak amacıyla getirilen ve başarılı bir şekilde uygulanan ara buluculuk sistemi daha da etkinleştirilmelidir. Bilirkişilik sisteminin etkinliği artırılmalıdır, alanında ve konusunda uzmanlaşmış kişilerin bilirkişilik sistemine dâhil edilmesi sağlanmalıdır. Bilirkişilerin raporlarında objektif, bilimsel ölçütlerin uygulanması temin edilmelidir. İhtisas gerektiren çevre, imar ve enerji gibi alanlarda yeni ihtisas mahkemeleri kurulmalıdır. Fikrî mülkiyet haklarının korunması, icrası ve uygulanmasıyla ilgili birimlerde beşerî ve kurumsal kapasite ile bu alandaki mevzuat teknolojik gelişmeler ve ihtiyaçlar doğrultusunda geliştirilmeli, ilgili kurum ve kuruluşlar arası iş birliği güçlendirilmelidir. Teknolojik imkânların kullanılması suretiyle hükümlü ve tutukluların yakınlarıyla görüntülü görüşmesi ve elektronik dilekçe ağı gibi yeni uygulamalar geliştirilmelidir. Elektronik tebligat yaygınlaştırılarak tebligattan kaynaklanan sorunlar giderilmelidir. Adli sicil kaydının e-devlet kapısı üzerinden silinmesi sağlanmalıdır.

Değerli milletvekilleri, evrensel hukuk normları, kişisel verilerin mahremiyetinin korunması, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğünün gerekleri çerçevesinde yargılama sürecinin hızlı, adil, etkin, güvenilir ve isabetli şekilde işlemesi adalet sisteminin temel amacıdır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin adil yargılanma hakkını düzenlendiği 6'ncı maddesinin en önemli unsurlarından birisi yargılamanın makul süre içerisinde bitirilmesi ilkesidir. Bir yargılamanın adil olabilmesi her şeyden önce yargılamanın makul sürede bitirilmesini gerektirir. Adalet Bakanlığınca hazırlanan Soruşturma, Kovuşturma veya Yargılama Hedef Sürelerinin Belirlenmesi ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 2017 yılında Resmî Gazete'de yayımlanmış, 2018 yılında uygulamasına başlanmıştır. Yargıda hedef süre uygulaması vasıtasıyla sistemin şeffaflığı artırılmalı ve makul sürede yargılanma hakkı daha etkin korunmalıdır. Bölge adliye mahkemelerinde yargıda hedef süresi uygulaması başlatılmalıdır. Mahkeme ara kararlarının yerine getirilmesinin etkin takibi sağlanmalıdır. Hâkim ve savcıların liyakat ve vicdan sahibi olması, sistemin etkin, erişilebilir ve adil bir şekilde işlemesi yargıya olan güvenin teminatıdır.

Ekim 2020 itibarıyla hâkim ve cumhuriyet savcısı sayısı 21.852'dir; bunların 14.958'i hâkim, 6.894'ü ise cumhuriyet savcısıdır. Hâkim ve savcıların atanma, nakil ve terfi sistemi, nesnel, önceden belirlenmiş ölçütlere ve liyakate dayalı olarak geliştirilmelidir. Karşılaştırılmalı ülke analizi yapılarak iyi uygulama örnekleri incelenmelidir. Hâkim ve savcılar hakkındaki disiplin süreci nesnel ölçütlerle yeniden düzenlenmeli, hâkim ve savcıların bu süreçteki hakları güçlendirilmeli ve disiplin kararları kişisel verilerin korunması koşuluyla kamuoyuna açılarak sürecin şeffaflaşması sağlanmalıdır.

Hâkim ve savcı yardımcılığı oluşturularak hâkim ve savcı yardımcılarının eğitim ve çalışma usul, esasları belirlenmelidir. Hâkim ve savcıların mesleki gelişmeleri takip edebilmeleri ve niteliklerinin arttırılması için hizmet içi eğitim faaliyetlerinde devamlılık sağlanmalıdır. Hâkim ve savcıların örgütlü suçlar, haksız rekabet, döviz işlemleri, sigortacılık, kara para aklama, iş kazaları, sermaye piyasası suçları gibi bazı özel alanlarda uzmanlaşması sağlanmalıdır.

Değerli milletvekilleri, 2019 sonu itibarıyla ülkemizde 127.691 avukat bulunmaktadır. Hukukun üstünlüğü ilkesinin en temel koşullardan biri olan adalete erişim kolaylaştırılmalı, savunma hakkı güçlendirilmelidir. Adalet sistemi, iddia, savunma ve karar mercilerinden oluşmasına karşın savunma makamına yani avukatlara çalışma şartları ve haklar bakımından hak ettiği önem yeterince verilmemiştir. Avukatların mesleklerini iyi bir şekilde icra edebilmeleri ve yargılamaya daha etkin katılımı sağlanmalı, mesleğin saygınlığı artırılmalı, mevcut iş ve ücret sorunları çözülmelidir. Kamuda çalışan avukatlar çalıştıkları idarenin iş ve işlemlerinin hukuka uygun olarak yürütülmesine önemli katkı sunan, idari yargı, adli yargı ve icra dairelerinde bağlı oldukları idareleri temsil eden, yürüttüğü işlerin hukuki ve mali yükünün ağırlığını taşıyan ancak özlük hakları yönünden tam aksine görmezden gelinen bir meslek grubudur. Kamuda çalışan avukatlar ile hukukçuların başta 3600 ek gösterge olmak üzere özlük haklarında iyileştirmeler mutlaka yapılmalıdır.

2019 yılında adli yardım kapsamında 589 milyon 586 bin 893 lira harcama yapılmıştır. Hak arama özgürlüğünün tam olarak kullanılması amacıyla adli yardım sistemi kırılgan gruplara öncelik verilecek biçimde etkinleştirilmeli, sadeleştirilmeli ve sisteme erişim kolaylaştırılmalıdır. Koruyucu ve önleyici hukuk yaklaşımı yaygınlaştırılmalıdır. Özel hukuk alanında adli yardıma başvuru prosedürü kolaylaştırılmalı, standart bir başvuru formu oluşturulmalı ve e-devlet kapısı üzerinden başvuru imkânı getirilmelidir. Hukuki himaye sigortasının genel şartları yeni ihtiyaçlara göre güncellenmelidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak tüm vatandaşlarımızı kapsayacak bir aile avukatlığı sistemi oluşturulmasını öneriyoruz. Bu şekilde vatandaşlarımızın muhatap olduğu hukuki sorunlar karşısında destek almasını, hukuki problemlerin ortaya çıkmadan önlenmesini ve uyuşmazlıkların azaltılarak yargının yükünün hafifletilmesini öngörüyoruz. Kadın, çocuk, engelli ve yaşlılara yönelik şiddet olaylarında dava zaman aşımının kaldırılması, harç ve benzeri mahkeme masraflarının alınmaması görüşündeyiz. Adliye ve ceza infaz kurumlarında engellilere yönelik iyileştirici tedbirler alınmalıdır.

Vatandaşların noterliklere ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla 6 Nisan 2019 tarihinden itibaren nöbetçi noterlik uygulaması başlatılmıştır. 3 Şubat 2020 tarihi itibarıyla da noterlik işlemlerinde güvenli ödeme sistemi ve noter ücretlerinin kredi kartıyla ödenmesi uygulamasının hayata geçirilmesiyle noterlik ücretlerinde nakit ödeme zorunluluğu ortadan kaldırılmış, bu sayede noterlik hizmetleri hızlandırılmış ve işlem hacmi artmıştır. Noter onayı aranan işlemler gözden geçirilmeli, sayı ve maliyetleri azaltılmalıdır. Noterliğe giriş sınavı getirilmeli ve noter yardımcılığı müessesesi oluşturulmalıdır. Noterliklerin görev ve iş dağılımı yeniden düzenlenmeli, bazı çekişmesiz yargı işlerinin noterlikler tarafından yapılabilmesi sağlanmalıdır.

Adli hizmetlerde çalışan adalet personeli sayısı ceza infaz kurumları hariç 75.380'dir. Ceza infaz kurumlarında çalışan personel sayısı ise 71.681'dir. 2019 yılında Cumhurbaşkanı kararıyla mübaşirler, yardımcı hizmetler sınıfından genel idare hizmetleri sınıfına alınmıştır. 14 Nisan 2020 tarihli ve 7242 sayılı Kanun'la personel atamalarında hukuk fakültesi ve adalet meslek yüksekokulu mezunlarının yanı sıra meslek yüksekokullarının adalet veya ceza infaz güvenlik hizmetleri programı lise veya meslek liselerinin adalet alanı mezunlarına da öncelik tanınması düzenlenmiştir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim de desteklediğimiz bir konudur.

Yazı işleri müdürlüğünün görev ve yetkileri genişletilmeli, kariyer meslek olarak yeniden yapılandırılması sağlanmalıdır. Adalet hizmetlerinin yürütülmesinde önemli sorumluluk yüklenen, zor şartlarda fedakârca ve mesai mefhumu gözetmeksizin görev yapan adalet personeli ile ceza infaz kurumlarında çalışan personelin özlük hakları iyileştirilmelidir.

Bakanlığımız, yüksek yargımız ve kurumlarımızın bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.