ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi şöyle, ben bu trampa meselesine gelmeden evvel Sayın Başkan, Sayın Bakan da hazır buradayken ve sis de kürsüdeyken öncelikle bir hususu hatırlatacağım. Dün Sayın Demiröz yönetirken oturumu bir talepte bulunmuştum. 8'inci maddede malum tünel ilavesi yapılmıştı. Tabii tünel deyince bizim ilk aklımıza gelen de Sabuncubeli Tüneli oldu.

VEDAT DEMİRÖZ (Bitlis) - Arkadaşlar geldiler ama bir başka maddeleri varmış, onunla beraber gelince size özellikle onu izah edecekler.

BAŞKAN - Karayollarının maddesi var biraz sonra, 16'ncı madde.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Karayollarından hem teknik hem hukuki süreç itibarıyla durum nedir, bir bilgi alalım dedim, birincisi.

BAŞKAN - 18'inci maddede Karayollarıyla ilgili bir hüküm var.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - İkincisi de Sayın Bakanla ilgili. Önümüzdeki dakikalarda, saatlerde hem hazırlık yapma imkânı da olur.

Sayın Bakan, biliyorsunuz bu Soma'da meydana gelen maden faciasından sonra Türkiye'de bir yardım seferberliği, bu acıyı paylaşma, dayanışma davranışları oldu. O kapsamda da 25 Ağustosta Fenerbahçe-Galatasaray kupa maçı oynandı Manisa'da, akabinde Galatasaray Atletico-Madrid maçı, daha sonra Chelsea-Beşiktaş-Fenerbahçe arasında üçlü turnuva maçları yapıldı ve bu da "Soma'ya yardım" adı altında gerçekleştirildi ve elde edilen gelirler de işte Soma'ya iletilecekti fakat bu gelirlerin AFAD'a yatırılmadığını biliyoruz. Tabii mevcut durumu siz bileceksiniz. Acaba bu maçlarda toplanan paralar ne oldu, nasıl bir değerlendirme yapıldı? Bu kazadan mağdur olan vatandaşlara herhangi bir şey gelmediğini biliyoruz. Bu konuda Komisyonumuzu aydınlatırsanız sevinirim.

Şimdi gelelim 10'uncu maddeye Sayın Başkan. Şimdi konu aslında çok önemli fakat görünürde bu 10'uncu madde "Gelir ve kurumlar vergisine göre kazanç oluşmaz, KDV'den müstesnadır." gibi düzenlemeler getiriyor. Bunlar bence tavşanın suyunun suyu meselesi ama bu mesele fevkalade önemli. Bir taraftan 200 bin vatandaşın mağdur olduğu ifade ediliyor, Sayın Başkanın verdiği bilgilere tapu sorunu var, mülkiyet sorunu var. Elbette bunun çözülmesi gerekir fakat çözerken de başka sorunlar da ortaya çıkarmamak gerekir veya bunun iyi bir düzenleme hâlinde olması gerekir. Bu konuda da resmî olarak da aydınlatılmamız ve bilgilendirilmemiz gerekir. Elbette şüphesiz Sayın Bayraktar'ın bilgileri önemli yani onları yabana atmıyoruz fakat şimdi ben "trampa" deyince gerçekten çok büyük endişeye kapılıyorum. Neden? Maliye Bakanlığı 1990'lı yılların başında -hatırladığım kadarıyla 1992, 1993, 1994 yıllarında- bu trampa müessesesini uyguladı. Bir iki yıl uygulamaya çalıştı, uygulayamadı, hatta sertifikalar icat etti filan. Başarısızlıkla sonuçlandı. Kamuoyunda da özel şahıslar arasındaki mafyatik ilişkiler filan devreye girdi, İzmir'de silahlar patladı filan. Yani gayet iyi hatırlıyorum. Bir kere bu trampa nasıl olacak, ne olacak, bu millî Emlak Genel Müdürlüğü bir gelip izahatını da versin. O 1990'lı yıllardaki bu trampa uygulamalarından niye vazgeçtiler, nasıl oldu? Bu önemli.

Diğeri, kıymet takdir meselesi. Bunun açıklığa kavuşturulması gerekir. Vatandaşın bir sorunu çözülürken Sayın Bayraktar dedi ki: "İşte belediyede yüzde 10 veya işte yüzde 20 civarında bir komisyondan bahsediliyor." Ya bu çok büyük bir rakam. Bugün emlak komisyoncuları bile yüzde 3 alırken...

NUSRET BAYRAKTAR (Rize) - Uygulama yapmak için. O konu Maliye Bakanlığıyla kendi aralarında. Maliye Bakanlığı devredebilir, tamamen işte Beykoz'da olduğu gibi kullanım hakkı bedeli olur, düzenlemeyi siz yapın diyebilir veyahut da Maliye Bakanlığı şu kadar verin diyebilir.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yok Sayın Bayraktar...

NUSRET BAYRAKTAR (Rize) - Ben oran olarak söyledim de...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yok, yok, yani bu sorulara siz mi cevap vereceksiniz?

NUSRET BAYRAKTAR (Rize) - Çok özür dilerim.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yok, yok, yani cevap verecekseniz bence tutanaklara girsin, o bakımdan hatırlatıyorum. Yani notunuzu alın. Şimdi söyledikleriniz girmiyor da o yüzden dedim.

NUSRET BAYRAKTAR (Rize) - Benim söylediğimden referans aldığınız için.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yok, anladım ben. Mikrofonu açsın Başkan, o bakımdan dedim çünkü önemli diyaloglar. Sizin bu sözlerinizi bir laf atma, sataşma, asla öyle kabul etmediğim için söylüyorum. Yani kayıtlara da girip bu diyalogları yapalım.

NUSRET BAYRAKTAR (Rize) - Müsaade ederlerse ben bu konuda biraz daha açıklayayım da eksik kalan kısımları tamamlayayım.

BAŞKAN - Vereceğim, vereceğim.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi vatandaş mağduriyeti olmasın, sorun çözülsün ancak birilerine çıkar sağlanmasın. Bu endişeleri taşımakta yerden göğe kadar da haklıyız çünkü yasa yapılıyor. Bir yasa yapmanın gerekleri neyse onu yapalım. Günlerce tartışılır. Geçen dönem 2010 yılında -ben hatırlarım- bir kamulaştırma kanununun 1 maddesiyle ilgili bir değişiklik Plan ve Bütçe Komisyonunda tam bir ay, sadece bir madde bir ay görüşüldü. O bakımdan aman ha hemen şipşak yapalım, bir sorun daha çözülsün, tabii...

BAŞKAN - Yok anlaşılsın, netleşsin tabii ki.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Eğer bu saatteki görüşmelere aslında bir girizgâh yapıp Komisyon da aydınlatılacak, biz son derece iyi niyetli bir şekilde katkı vermeye de hazırız milletvekilleri olarak.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Akçay.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Dolayısıyla iddialar şimdi Maslak'taki 3 milyarlık MİT arazisi filan. MİT'te, bu ne yapıyor, MİT'te ne arar bu 3 milyarlık arazi? Her yerde arazileri var MİT'in. Manisa'daki vergi dairesi yeni binasının olduğu arsa da MİT'e aitti. Millî Emlak...

BAŞKAN - Ama elli yıl önce, otuz yıl önce zamanında alınmış.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Zaten memleketi MİT'e verdiler bu MİT Yasası'yla. Şimdi bu hususları dikkate alarak maddeyi bir değerlendirelim. Bir de bu şirket meselesi.

BAŞKAN - Ona da açıklık getirsinler, sordunuz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yani çok açıklığa... Arkadaşlarımız da dile getirdi. Yani ben de şirketlerin kurulduğu, kurulacağı ve bu yapılacak işlerde de şimdiden vaziyet almaya başlamışlardır diye hani niyet okuma, evet niyet okuma bu. Yanılabiliriz bu niyet okurken de...

BAŞKAN - Açıklasınlar canım, yani arkadaşlarımız bilgi versinler, soruldu somut olarak, varsa bir bilgi paylaşılsın burada.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Tabii, tabii. Yani bunları sormak, sorgulamak durumundayız. Eğer bunları sormaz, sorgulamazsak burada görevimizi de tam yapmış sayılmayız.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.