KOMİSYON KONUŞMASI

SALİH CORA (Trabzon) - Komisyonumuzun Değerli Başkanı, kıymetli üyeleri, Sayın Bakanım, değerli bürokratlar, basınımızın güzide temsilcileri; bu Bakanlık sadece aileyi değil, toplumun her kesimini doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen, bir taraftan geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı, gençlerimizi, kıymetli yaşlılarımızı, AK PARTİ döneminde çok daha fazla önem verilen ve saygınlığı daha da artırılan kadınları ve sosyal hayata erişimini kolaylaştırdığımız engellileri, bir taraftan ne kadar çalışsak borcumuzu ödeyemeyeceğimiz gazilerimizi, bize bu toprakları vatan kılan aziz şehitlerimizin kıymetli yakınlarını ilgilendiren bir Bakanlıktır. Yine, sosyal güvenlik çatısı altında olsun olmasın, çalışan çalışmayan her kesimi ilgilendiren bir Bakanlıktır. Bu Bakanlık, nafakasını bekleyen yetimlerin kucak açtığı, hiç kimsesi olmayan yaşlılarımızın sığınacağı sıcak yuvası, şiddete maruz kalan kadınların çalacağı kapıdır. Bu Bakanlık, Covid salgınında kumanyasını veya yardımını vatandaşının ayağına götüren devletin, alın teriyle ekmeğini kazanan işçinin iş akdi feshedilmesin diye kısa çalışma ödenekleriyle, nakdî destek ücretleriyle, sosyal kalkınma programlarıyla destek veren bir devletin Bakanlığıdır.

Değerli milletvekilleri, Covid-19 salgını sosyal güvenlik sistemimizin önemini ve değerini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu anlamda diyebilirim ki vatandaşlarımızın tamamını genel sağlık sigortası şemsiyesi altına alan ve herkese birinci sınıf sağlık hizmeti sunan tek ülkeyiz. Düşünsenize, böyle bir süreçte çalışan kesimlerde işçilerin hastanesinin sigorta hastanesi, memur çalışanlarının hastanesinin devlet hastanesi, zenginlerin hastanesinin ise özel hastaneler olduğunu düşünün. Düşünün; sevk zincirlerini, pahalı ilaçları, eczane kuyruklarını, balık istifi yatan hastaların bulunduğu koğuşları, koridorda sedyelerde bekleyen hastaları. Biz bunları unutmuştuk, pandemi sürecinde Avrupa'daki hastaneleri gördüğümüzde, Avrupa'daki sosyal güvenlik sistemini gördüğümüzde, bu, bize geçmişi yeniden hatırlattı. Şimdi gurur duyuyoruz; 114 ülkeden 70 bine yakın vatandaşını ülkesine getiren, bunun için hiçbir masraftan kaçınmayan bir ülkeyle gurur duyuyoruz. İşte, sosyal devlet anlayışı budur. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, bu manada Anayasa'yla teminat altına alınan sosyal devlet ilkesini politika hâline getiren, uygulayan, tatbik eden bir bakanlıktır. Her hâlde, her konuda bu şekildeyiz. Dünya Bankasından alınan rakamlara göre Türkiye'de aşırı yoksulluk kavramı kalmamıştır. Gün içerisinde tartışılan bir konuydu; vatandaşa yapılan sosyal yardımlardan iktidar olarak nemalandığımız, bundan rant elde ettiğimiz yönünde münasebetsiz bir ifade kullanılmıştı.

Sayın milletvekili, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından açıklanan İnsani Gelişme Endeksi sıralamasında ülkemiz dikkate değer bir gelişme göstermiştir. İlk kez en yüksek insani gelişme kategorisine yükselmiştir. Sosyal yardım miktarlarını artırdığımız gibi sosyal yardımlarda da çeşitliliği artırdık. Buradan çıkaracağımız sonuç, yoksuluna erişen bir Türkiye vardır. Aynı şekilde yaşlı vatandaşlarımıza yönelik hizmetlerin de çeşidini artırdık, kapsamını daha da genişlettik. Artık yaşlısına, hastasına, engellisine evde bakım hizmeti sunan bir Türkiye vardır. Engelli istihdamında 10 kat artış sağlamış durumdayız. Bizim sosyal politikalardaki amacımız, nihayetinde vatandaşlarımızın yardıma muhtaç olmadan insanca yaşayabileceği bir yaşam standardına kavuşmalarıdır.

Değerli milletvekilleri, konuşmamın bu bölümünde... İstiklal Marşı'mızda "Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? / Şüheda fışkıracak, toprağı sıksan şüheda." dizelerinde ifade edilen şuurla hareket eden bir siyasi hareketiz. AK PARTİ olarak iktidara geldiğimiz günden beri şehitlerimizin yakınlarına ve gazilerimize her alanda destek olmaya çalışmış, bütün imkânları artıran bir iktidarız. Yaşadıkları mağduriyeti çözüme kavuşturduk, eğitimden sağlığa, sosyal haklara, vergi muafiyetlerine gibi birçok konuda düzenlemeler yaparak şehitlerimizin ve gazilerimizin emanetine sahip çıktık. Gazilerimizin ve şehitlerimizin yakınlarının talepte bulundukları konuların tamamına yakını bizim iktidarımız döneminde çözüme kavuşmuştur. Nakdî tazminattan emekli ikramiyesine, istihdam haklarından ücretsiz seyahat haklarına, elektrik ve su ücret indiriminden askerlik muafiyetine, emlak vergisi muafiyetine, motorlu taşıtlar vergisi muafiyetinden eğitim alanına, sosyal hayattan bütün alanlara, şehit yakınlarımızın ve gazilerimizin ihtiyaçlarını karşıladık. Devletin bütçesi önceden de vardı, devletin bütçesinin yüzde 87'si faize giden bir ülke varken şu anda devletin bütçesinin yüzde 83'ü yatırımlara giden bir ülkedir. Sosyal yardımlara sosyal devlet ölçüsü oranında destek sağlayan, gayrisafi yurt içi hasılada yardımları artıran, destekleri artıran, sosyal güvence ortamlarını genişleten bir iktidar vardır.

Değerli arkadaşlar, -bir şehit yakını olarak- şehit ve gazilerimize 2002 yılına kadar yalnızca terörle mücadelede şehit olan güvenlik güçlerimizin yakınlarına 1, gazilerimize de yine 1 istihdam hakkı sağlanmaktayken 2012 yılında yaptığımız düzenlemeyle terörle mücadelede şehit olanların yakınlarına tanınan istihdam hakkını 1'den 2'ye çıkardık. 2013 yılında hiçbir istihdam hakkı bulunmayan vazife ve harp malulü kapsamındaki Türk Silahlı Kuvvetleri ve Emniyet teşkilatı mensubu güvenlik görevlilerinden hayatını kaybedenlerin yakınlarına 2, malul olanlara 1 istihdam hakkı tanıdık. 2013 yılında hiçbir istihdam hakkı bulunmayan diğer kamu kurumlarındaki vazife malulleriyle terör eylemleri nedeniyle hayatını kaybeden veya engelli hâle gelen terör mağduru sivil vatandaşlara da yine 1 istihdam hakkı sağladık. Değerli arkadaşlar, 2013 yılında hiçbir istihdam hakkı bulunmayan terör mağduru sivil vatandaşlardan hayatını kaybeden ve engelli hâle gelenlerin yakınlarına da 1 istihdam hakkı sağladık. 2018 yılında terör eylemlerinin ortaya çıkarılması, etkilerin azaltılması veya bertaraf edilmesinin sağlanmasına yardımcı ve faydalı olurken, hayatını kaybeden sivillerin hak sahiplerine sağlanan istihdam hakkını, yine, 1'den 2'ye çıkardık. Yukarıda belirttiğim gibi, şehit ve gazilerimizin haklarını genişlettik. Ayrıca, 2017 yılında yapılan değişiklikle anne, baba veya kardeşlerin istihdam hakkının kullanılmaması durumunda eş ve çocuklardan toplam 2 kişinin istihdam hakkından yararlanması sağlanmıştır.

Değerli arkadaşlar, böylelikle AK PARTİ iktidara geldiği tarihte 6.315 olan şehit yakını ve gazilerimizin istihdam hakkını bugüne kadar 44.384 şehit yakını, gazi ve gazi yakını olarak istihdamları sağlanmıştır. Yine, son olarak ifade etmek istiyorum ki şehit yakını olanlara 2016 yılında şehitlerimizin eş ve çocuklarından birisi, eş ve çocuğu yoksa anne ve babasından birisine bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisi muafiyetiyle araç alma hakkı tanınmıştır. Bu şehitlerimizin yakınlarına, gazilerimize, gazilerimizin yakınlarına vermiş olduğumuz değerin bir göstergesidir; bu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımızın bir bakış açısıdır, bir vizyonudur. Bu doğrultuda biz çalışmalarımıza devam edeceğiz, her alanda Türkiye'nin refah düzeyini artırma noktasında bundan önceki 19 bütçede yaptığımız gibi bundan sonra da nice 19 bütçelerde aynı istikamette, milletimizin çizdiği istikamette çalışmaya devam edeceğiz.

Ben bu duygularla Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum. Emeği geçen arkadaşlara da teşekkür ediyoruz.

Saygılar sunuyorum.