UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım, çok kıymetli Komisyon üyesi arkadaşlarımız, çok değerli Bakanım, çok değerli Bakan Yardımcılarımız, çok kıymetli bürokratlarımız, çok kıymetli vekil arkadaşlarım; ben de hepinizi saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum.

Tarım ve Orman Bakanlığımızın bütçesinin hayırlı olmasını, bereketli olmasını Cenab-ı Allah'tan niyaz ediyorum.

Değerli arkadaşlar, az önce burada muhalefetin olaylara nasıl baktığını çok net bir şekilde gördük. Çok kıymetli Bakanımız az önce Mahmut Tanal Vekilimizle konuşurken vekil arkadaşımız "Sayın Bakanım, istişarelerinizi sonra yapsanız." diye bir telkinde bulundu. Ben de kendisine dedim ki: "Değerli Vekilim, Sayın Tanal konuşuyor, onu da uyarsanız." "Tanal'ı görmedim." diyor. Sayın Bakanım oturuyor, onu görüyor ama ayaktaki Tanal'ı görmüyor, boyu da uzun maşallah yani benden de uzun boylu. Yani muhalefet neyi, nerede, ne zaman göreceğini, baktığını ve nasıl göreceğini çok net bir şekilde ortaya koydu; olaylara böyle baktığımız sürece bir yere varma şansımız yok. Sayın Şener Vekilimiz "Muhalefet ne söylerse söylesin hep kötü gözle bakıyorsunuz, bizi hiç iyi niyetle dinlemiyorsunuz, doğru söylediğimize inanmıyorsunuz ve değerlendirmiyorsunuz." diye ifadede bulundu. Şimdi arkadaşlar, net bir şekilde görüyoruz; ayaktaki vekilimizi görmeyip de oturan Bakanımızı görüp ona telkinde bulunmak bizim muhalefete bakışımızı, nasıl bakacağımızı ortaya koymamızı net bir şekilde sağlıyor.

Değerli arkadaşlar, tarımda elde ettiğimiz başarının en önemli aktörleri de aslında nasırlı ellerle, alın teriyle çiftçilerimizdir; her zaman da en büyük aktör çiftçiler olmaya aday, çiftçilerimiz başta geliyor.

Şimdi, yine çok kıymetli Şener Vekilimiz, Sayın Şener dedi ki: "Altı-yedi bin yıldır bu topraklar çok güçlüdür, tarım arazileri burada güçlüdür. Nereden nereye geldik, bu araziler zaten güçlü çok övünmeyin, çok abartıyorsunuz." Doğru, ilk dünya var oluşundan itibaren bu topraklar burada var ama değerli arkadaşlar, tarıma biz 2002'den sonra başlamadık ki, 2002'den önce de tarım yapılıyordu bu memlekette, orman yine vardı ama 2002 öncesi ile 2002 sonrasını mecburen kıyaslamamız lazım. Bazı vekillerimiz belki "Niye kıyaslıyorsunuz 2002 öncesini?" diye söylüyorlar ama mecburen söyleyeceğiz ki iktidarımızın başarısını ortaya koyalım.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Buğday ihracatı vardı, mercimek ihracatı vardı.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Mesela, tarımsal hasılalara baktığımız zaman 2002 yılında tarımsal hasılamız 37 milyar lira ama 2017 yılına geldiğimizde 189 milyar lira, 2018 yılına geldiğimizde 217 milyar lira. İşte güçlü toprak bu.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Dolar olarak söyle.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Onu da söyleyeceğim, yazdım zaten.

Evet, 2019 yılına geldiğimizde 277,5 milyar lira değerli arkadaşlar. Şimdi tabii değerli arkadaşlar, dolar cinsinden baktığımızda doları da söyledi arkadaşlarımız, TL'yi de mahsustan verdim zaten, doları siz söyleyin diye. Evet, dolar cinsinden geldiğimizde 2002 yılında 24 milyar dolar. Rakamları biz evirip çevirmiyoruz ama rakamları evirip çeviren sizlersiniz. Rakamları biz söylüyoruz. 2002 yılında tarımsal hasılamız 24 milyar dolar, 2019 yılına geldiğimizde 48,9 milyar lira. Hesap makinesi elinize almayın ben size yardımcı olayım, artışı söyleyeyim ben size. Dolar bazından söylüyorum, 48,9 milyar dolar, yüzde 104 artışla tarımsal hasılamızı elde etmişiz değerli arkadaşlar.

Şimdi, çiftçi kayıt sisteminde bu hasılayı nasıl elde ediyoruz? Çiftçi kayıt sistemine göre çiftçilerimizin azalmasına rağmen bu hasılaları elde ediyoruz. Düşünün, hem çiftçilerimiz bir yandan azalıyor, çiftçiliği bırakıyor, şehre göç ediyor, refah seviyesi yükseliyor. Tabii ki şehirde doğal gaz var, tabii ki şehirde konforlu hayat var. Çocuklarını okutmuşlar, öğretmen olmuşlar, o olmuş, bu olmuş köyden kente, kırsaldan kente göç olmuş. Bir yandan da iyi olmuş. Şimdi, köydeki kardeşimizin 10 dönüm tarlası var, 3 tane çocuğu var. Paylaştırsa 3'er dönüm tarlada çiftçilik yapabilir mi, yapma şansı var mı? İşte, toprak reformunu da, Toprak Koruma Kanunu da bu yüzden getirdik zaten değerli arkadaşlar. Dolayısıyla, tarımsal hasılada net rakamları söyledim, rakamları evirip çevirmiyoruz, rakamlarla oynamıyoruz. Olumlu şeyleri söylüyoruz, "Nedense Sayın Bakanımız olumsuz şeyleri hiç söylemiyor." diyorlar.

Değerli arkadaşlar, biz olumluyu da söylüyoruz, olumsuzu da söylüyoruz. Türkiye'de orman yangınları olmadı mı? Tabii ki oldu, bunu herkes biliyor zaten. Şimdi, bakalım 2020 yılında 145 bin hektar alanda ağaçlandırma çalışması, rehabilitasyon ve gençleştirme çalışması yaparak 332 milyon fidanı toprakla buluşturduk ve 3.148 adet orman yangınında da 19 bin 192 hektar orman alanı zarar gördü değerli arkadaşlar. 145 bin hektar dikim alanını artırdık, 20 bin hektarda ne oldu? Yangınlardan, kesimlerden azaldı. Orman ihracat ürünlerimize baktığımız zaman 5 milyar dolar, ithalata baktığımız zaman 4 milyar dolar olması bekleniyor. 1 milyar dolar inşallah ticaret fazlamızı vereceğiz değerli arkadaşlar. Biz çiftçilerimizin her daim yanındayız, çiftçilerimizle beraberiz, ondan hiçbir zaman ayrılmadık. Çiftçilerimiz ürünlerinde verimliliği artırsınlar diye elimizden gelen her şeyi yaptık. Ne yaptık? Bunlara destek sağladık. 2002 yılındaki destek fiyatlarına, destek rakamlarına baktığımızda 2002 yılında 1,8 milyar lira çiftçimize destek vermişiz, sadece 1,8 milyar lira. Tabii, hayvancılıkta çok önemli Türkiye'de. Büyükbaş önemli, küçükbaş önemli, değil mi arkadaşlar? Çok önemli. Şimdi, hayvancılığı desteklememiz lazım. 2002'den öncede bu memlekette hayvancılık yapılıyordu. Ne kadar destek vermişiz, tahmin edin bakalım arkadaşlar -kaç para destek vermişiz- 2002'den önce? Ben söyleyeyim size: 84 milyon lira destek vermişiz değerli arkadaşlar, sadece 84 milyon lira. Şimdi, ne yapmışız, 2020 yılına geldiğimizde değerli arkadaşlar, hayvancılığa toplam 6,6 milyar lira destek vermişiz, 6,6 milyar. Yani 84 milyon dediğinizde bugün sadece 3 tane tarımsal işletmeye veriyoruz biz bu hibeleri. Koca Türkiye'ye 6,6 milyar destek vermişiz.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Aydemir...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, değerli arkadaşlar, diğer taraftan 2002 yılında 9,39 milyar olan hayvansal üretim değerimiz ise tam 10 kat artarak 2019 yılında 93,9 yani 94 milyar TL'ye ulaşmıştır. Şimdi, 2002 yılında 1,8 milyar para var -para veriyoruz, destek- harca harca bitmez. Kaç ürüne verebiliriz bunu? 4 tane ürüne vermişiz. Yani, kim çiftçinin yanında, kim tarımı destekliyor, kim tarımın karşısında? Şimdi, ben bunu hangi hükûmetle kıyaslayacağım. Bir yandan tarımsal hasılada, üretimde Avrupa'da 1'inci olmuşuz, bir tane teşekkür duydunuz mu arkadaşlar?

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Destekledikçe hayvan sayısı azalmış.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Marifet iltifata tabiidir. "Sayın Bakanım, Allan bin kere razı olsun, Türkiye'yi Avrupa'da tarımsal hasılada, tarımda 1 numara yapmışsınız, ama dünyada 10'uncusunuz, biz dünyada da ilk 5'e girmenizi istiyoruz, teşvik ediyoruz." deyin biz de alkışlayalım sizi arkadaşlar. Avrupa'da 1'inci olmuşuz, niye desteklemiyorsunuz, niye teşekkür etmiyorsunuz?

Orman yangınlarına geldiğimiz zaman değerli arkadaşlar, küresel iklim değişikliğinden dolayı her gece bir yerde yangın çıktı, bizim Bakanımız üst üste yangın olduğu o zaman o bölgede durdu. Yangın olmadığı bölgede Tarım Bakanımızı takip edin bakalım üst üste iki gece aynı yerde kalmış mı? Geceyi gündüzüne katan bir Bakanımız var, bürokratlarımız var, genel müdürlerimiz var, çalış deyin çalışıyorlar, Allah gayretlerini artırsın, Allah sağlık kuvvet versin. Bunlara teşekkür edin, bu memleket bizim arkadaşlar, birlikte yaşıyoruz burada biz.

Şimdi, diyelim ki çiftçimiz zeytinini ekti. Ben bir zeytinci olduğum için değerli arkadaşlar...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Zeytin ekilmez, dikilir, dikilir anca bu kadar biliyorsun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Zeytinci memleketinden geldiğim için, Manisa'da da üzüm olduğu için zeytin ve üzümün başkenti bunlar. Şimdi, biz zeytini dikerdik, suyu bulamazdık ama şimdi değerli arkadaşlar, Hükûmetimiz ne yaptı biliyor musunuz? Zeytini diktin mi? Diktin. Hibe verdim mi, fidan desteği? Verdim. Bu yetmez, ne yapması lazım? Bu zeytini sulaması lazım. Suyu çaktırması için para veriyor devlet. Damlama sulama yapmak için yer altına para veriyor bu devlet "Sen, zeytini sula" diyor. "Sofralık zeytin yap" diyor. Yetmedi bize bir de "Zeytine prim desteği veriyoruz." diyor. Sayın Bakanım, teşekkür ediyoruz. İlk defa 150 kuruş da destek verdi zeytine. Evet, Balıkesir vekilleri, evet Ege vekilleri, Aydın vekilleri, duyduk mu zeytine destek verilecek? Duymadınız. Zeytini üretti tamam, suladık, büyüttük, bir de işletme yapmak lazım buna hani alın teri var ya, tarladan çıkana kadar, rafa gelene kadar zam yapıyor ya, bu zamlar başkasının cebine gidiyor ya, çiftçinin cebine kalması lazım ya, ne yapmamız lazım? Çiftçiyi desteklememiz lazım. "Gel kardeşim buraya, yap bir tane tarımsal işletme" yüzde 50 hibe. Kim yaptı bunu? Bizim Hükûmetler yaptı. Teşekkürü hak etmiyor mu Sayın Bakanım, Allah bir kere razı olsun, çok mu zor teşekkür etmek ya? Bir sigara verene teşekkür ediyorsunuz da, zehir içiyorsunuz, teşekkür ediyorsunuz, bu kadar iş yapan Bakanımıza teşekkür etmiyorsunuz.

Değerli Sayın Bakanım, bunlar yetti mi? Yetmedi. Üzüm oldu, üzüm yetişti. Kardeşim, çiftçi kardeşim olarak söylüyorum, böyle hani kağıtları, rakamları çevirmiyorum, tarlada alın teri olan birisi olarak söylüyorum, üzümü yetiştirdik, tezgâha koyacağız, bunu satacağız, tak 3-5 tüccar tekel oluşturuyordu, fiyatlar düşüyordu. Ne yaptı Sayın Bakanımız, Manisalı bir hemşehrim olarak? "Bu öyle olmaz." dedi. Ne yapmamız lazım? Cumhurbaşkanımızın da talimatıyla bir anda TMO'yu devreye soktu, fiyat istikrarını sağladı ve 3-5 kişiye, üreticinin, müstahsilin alın terini yedirmedik değerli kardeşlerim. Bundan dolayı da Sayın Bakanımıza al bir teşekkür daha, sizin etmediğiniz teşekkürleri tamamlayayım bari değerli arkadaşlar.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, Sayın Aydemir, lütfen tamamlayalım, lütfen.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tamamlıyorum.

Sayın Bakanım, sigortacılık dendi. Sayın Bakınım, tarımda sigorta önemli, yüzde 50 destek veriyorsunuz, teşekkür ediyoruz. Kapsamını da genişlettiniz, arkadaşlarımız "Hani, nerede sigortacı?" diyor ya Sayın Paylan; "Sigorta nerede, sigorta nerede?" dedi ya, sigortadan dolayı da Sayın Bakanım desteklerde de sıcakta yanmadan dolayı da kapsamı genişlettiniz, bundan dolayı da teşekkür ediyorum. İlk başta aksaklıklar vardı, sigorta müfettişleri gelip tam randıman ölçemiyorlardı, bundan da verimi sağladınız, güzel dönüşler alıyoruz, bundan dolayı da sizlere teşekkür ediyoruz.

Değerli kardeşlerim, hayvancılığın her kademesinde -yani notlarımı da aldım ama Sayın Başkanım da çok acele ettiriyor- bitkisel üretimden etine kadar, sütüne kadar, her şeye destek veriyoruz. Değerli kardeşlerim, bakınız, 1990 yılında, üniversitede tez konum "Tarımda fiyat politikası"ydı; süte zam gelmezdi ama her on beş günde yeme zam gelirdi...

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, Sayın Aydemir...

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Şimdi her gün geliyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - ... ama şimdi Değerli Bakanım, bu açığı gördüğü için, çiftçinin, hayvancının, besicilerin yanında olduğunu göstermek için... Bakınız, çiğ süt, buzağı, manda, düve alım desteği, sürü yönetimi, çoban desteği, besicilik, erkek sığır desteği, ıslah amaçlı süt analizi, tazminatlı hayvan hastalıkları, hastalıklardan ari işletme, anaç koyun, keçi, sürü büyütme, tiftik üretimi, arıcılık desteği, yem bitkileri desteği, suni tohumlama desteği vesair, vesair...

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, lütfen tamamlayalım, lütfen Sayın Aydemir. Lütfen, lütfen...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım, ayrıca sabrınızdan dolayı da teşekkür ediyorum.

Başta emeği geçen Bakanımız, Cumhurbaşkanımız olmak üzere bütün bürokratlara, Bakan Yardımcılarımıza çok teşekkür ediyorum. Hayırlı uğurlu olsun, bereketli olsun, inşallah.