OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Deprem gerçeği, okulların güçlendirilmesini açıkça göstermiştir. Yatırım bütçesini artırmışsınız, iyi, güzel ama yine de yetersiz. Yetersiz ki "Depremde zarar görebilir." diye yıkım kararı alınan Edirne'deki Gazi İlkokulunu onun için güçlendirmekten vazgeçtiniz. Neden yıkıp Gazi İlkokulunu bulunduğu yere yeniden yapmıyorsunuz ya da yerinde güçlendirmiyorsunuz da "Başka bir yere taşıyacağız, ismini vereceğiz." diyorsunuz. Burada bir rant var. Neden 18 bin köy okulunu kapattınız? Taşımalı eğitim sistemine geçildi, köyler boşaldı. Şimdi övünüyorsunuz, diyorsunuz ki: "Pandemide köy okullarını açtık." Köy okullarını kapatmanın doğal etkilerini tarımda görüyoruz, net ihracatçı bir ülke iken net ithalatçı bir ülke olmaya başladık. Yeniden köy okullarını açmalısınız, köyler yeniden yeşermeli. Taşımalı sistemden kimse memnun değil, ne taşıyanlar memnun, paralarını doğru dürüst alamıyorlar ne taşınanlar memnun. Hâlbuki köy okulları şimdi açık olsaydı en azından taşıdığınız çocuklar köylerde eğitim görecekti, yani eğitime katılan öğrenci sayısı artacaktı.

Okullara pandemi döneminde bile yetersiz ödenek gönderiyorsunuz, hatta göndermiyorsunuz. Bu süreçte neredeyse tüm okul yöneticileri dezenfektan için sponsor arıyorlar. Uzaktan eğitime maddi olanaksızlıklardan dolayı ulaşamayan dezavantajlı bölgelerdeki çocuklarımız var. Bu sorunları çözmek için teknik altyapı, ücretsiz tablet dağıtımı gibi zorunlu çalışmalar gerçekleştirilecek mi, bu yönde bir çalışmanız var mı?

Yeterince ihtiyaç ve talep olmamasına rağmen neden hâlâ öğrencileri imamhatiplere yönlendirme gayreti içindesiniz? Örneğin Edirne'de 1 tanesi kız, 3 tane imamhatip lisesinin olmasını nasıl açıklıyorsunuz?

Öğretmenlerin ister görevde olsun ister emekli olsun en çok dinlendikleri, anılarını, mesleki sohbetlerini yaptıkları ve gittikleri yerde konakladıkları ortamlar olan öğretmenevlerinin yapımına neden ağırlık vermiyorsunuz? Örneğin Edirne Öğretmenevini "Depreme dayanaksız, yenisini yapacağız." diyerek yıktınız, neredeyse beş yıl oldu, hâlen bir öğretmenevimiz yok Sayın Bakan.

Öğrencilerimizi okullara taşıyan okul servisi esnaflarımız da çok mağdurlar. Onlara bir destek düşünülüyor mu? Şimdi "Ne ilgisi var diyeceksiniz?" ama onlar da bir yerde eğitimin bir parçası. Ayrıca okul servisi aracı yaş sınırının yükseltilmesi talebi çok fazla, servis araçları yaş sınırının 19'a yükseltilmesi talep ediliyor.

Ayrıca çok önemli bir konu; Danıştay kararı gereği "Andımız tekrar okunabilir." dendi. Neden Andımız'ı yeniden okullarda okutmuyorsunuz? "Türk'üm, doğruyum, çalışkanım, ilkem küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak..." neden söylenmesin istiyorsunuz? Neden ülke sevgisinin en önde gelen bir sevgi olduğunu çocuklarımız söylemesin? Bunu merak ediyorum.

Atanamayan 700 bin öğretmen var, kaldı ki Sayıştay raporları 138 bin öğretmen açığı olduğunu söylüyor, emekliliği çok yaklaşmış 60 bin öğretmenimiz var ki hepsi 3600'ü bekliyor, emekli olmuyor. 3600 ek göstergeyi bekliyorlar, seçimlerde her yerde 3600 için vaatlerde bulundunuz, bu seçimlerde bunun vaadini verdiniz, tüm seçimlerde verdiniz. Bu öğretmenler emekli olsa herhâlde atanamayanlarla birlikte 200-250 bin öğretmen açığı ortaya çıkar. Bu kadar üniversite mezunu işsiz varken bunlara bir atama düşünüyor musunuz? Öyle 20 bin öğretmen atamasıyla bu işler olmuyor. Demek ki öğretmen açığı istenirse kapanabilir, bu bir tercihtir. Bu tercihi kullanmak için bir çabanız var mıdır?

Hem konuşma yaptım, hem sorular da var, sordum. Bu sorulara da çok açık ve net bir cevap bekliyorum. Öğretmenler son derece önemli, okullarımız son derece önemli, yükseköğrenim de son derece önemli, yükseköğrenimde de sorunlarımız var. Yeterli düzeyde öğretim elemanımız olsa bile okulların, üniversitelerin, yüksekokulların yeterli altyapıya sahip olmadıklarını düşünüyorum ve bunlarla ilgili iyileştirme olmasını diliyorum.

Bütçemizin hayırlı olmasını da diliyorum.