| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI (Bütçe + Kesin Hesap + Sayıştay Raporu) Yükseköğretim Kurulu (Özel Bütçe), (Bütçe + Kesin Hesap + Sayıştay Raporu) Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı (Özel Bütçe),(Bütçe + Kesin Hesap + Sayıştay Raporu) Yükseköğretim Kalite Kurulu(Özel Bütçe), (Bütçe + Kesin Hesap + Sayıştay Raporu) Üniversiteler (Özel Bütçe), (127 Bütçe + 127 Kesin Hesap + 95 Sayıştay Raporu) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 03 .11.2020 |
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Sayın Başkanım, Değerli Bakanım, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Millî Eğitim camiamız büyük bir camia. Önümdeki rakamlara baktığımda hâlen 1 milyon 148 bin 514 öğretmen, 17 milyon 296 bin 989 öğrenci, 70.225 okul, 84 milyon Türkiye. Büyük bir Türkiye'nin büyük bir camiası ve Hükûmetimiz bütçenin yüzde 15,7'sini de eğitime ayırmış, toplam bütçe içinde neredeyse yüzde 16; 211 milyar 993 milyon liralık bir eğitim bütçesi. Yeter mi? Yetmez. Eğitime ne versek, ne kadar fedakârlık yapsak azdır ama olağanüstü günlerin yaşandığı, büyük bir salgının yaşandığı dünyada 2021 yılı bütçesinde şimdilik bununla yetinmek durumundayız tabii ki.
Değerli milletvekilleri, muhalefetten konuşan arkadaşlar sürekli -hep dediğim gibi- her zaman olduğu gibi yine bardağın boş tarafını gösterdiler. Doğrudur, muhalefet elbette öyle yapacak, iktidarın yaptıklarını övecek durumları yok, övmüyorlar da. Bakın, 2002 yılında yüzde 67,9 olan ortaöğretimde brüt okullaşma oranı, 2020 yılında yüzde 110,6'ya yükselmiş. Ben rakamlarla konuşacağım. Yine, 2002 yılında 343.093 olan derslik sayısı, 2020 yılında 727.347'ye çıkarılmış. 2002 yılında Türkiye genelinde ilköğretimde 36 olan derslik başına düşen öğrenci sayısı, 2020 yılında 24'e indirilmiş. Derslik başına düşen öğrenci sayısında GAP ve DAP bölgelerinde de önemli ölçüde iyileşmeler sağlanmış. 2002 yılında GAP bölgesinde ilköğretimde derslik başına düşen öğrenci sayısı 53 iken 2020 yılında bu rakam 30'a düşmüş. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından 2002 yılında ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine aylık 13 lira burs verilirken 2020 yılında burs miktarı 307 liraya yükselmiş. 2002 yılında 109 bin öğrenci burstan faydalanırken, bu sayı 2020 yılında 279 bine ulaşmış. Millî Eğitim Bakanlığı okullarında 2003 yılında 1.486 pansiyonda 285.750 öğrenci barınmaktayken 2020 yılında pansiyon sayısı 3.065'e, pansiyon hizmetinden faydalanılan öğrenci sayısıysa 328.141'e çıkmış.
Yine, yükseköğretimde 2002 yılında 1 milyon 600 bin olan örgün öğrenci sayısı, 2020 yılında 3 milyon 700 bine çıkmış ve net okullaşma oranı yüzde 12,9'dan yüzde 43,37'ye çıkmış. Açık öğretim dâhil yükseköğretimde brüt okullaşma oranı ise 2002 döneminde yüzde 23,4 iken 2020 yılında yüzde 112,78'e yükselmiş. 2002 yılında 76 olan üniversite sayısı, 2020 yılında 203'e çıkmış, hâlen 207. 2002 yılında yükseköğretimde 45 Türk lirası olan öğrenim kredisi, 2020 yılında 12 kattan daha fazla artarak 550 Türk lirasına yükselmiş. 2002 yılında YURTKUR yatak kapasitesi 183 bin iken 2020 yılında 3,9 kat artarak 703 bin yatak kapasitesine ulaşmış.
Hep rakamları okuyacağım böyle, AK PARTİ hükûmetleri döneminde eğitime her yıl bütçede 1'inci sıradan kaynak ayrılmıştır. Hemen hemen her yıl bazı istisnalar olabilir. AK PARTİ hükûmetlerinin eğitime verdiği önemi gösteriyor ama tabii ki Türkiye çok dinamik bir ülke. Nüfusumuz AK PARTİ iktidara geldiği 2002'de kaçtı, şimdi kaç? Yaklaşık 1 milyon 200 bin civarında her yıl yeni insanımız nüfusumuza katılıyor, nüfusumuz artıyor, Allah'a şükür, Allah bereket versin. Eğitimli insan, kaliteli insan, becerikli insan yetiştirmek zorundayız, bu insanlar... Bir de şehirleşmeyi düşünelim. Köyden kente göç, on iki yıllık eğitim ve zorunlu eğitim, insanların daha iyi yaşama çabaları ve eğitimden daha iyi hizmet alabilme istekleri her zaman olmuştur ve iktidarların görevi de bunu sağlamaktır, AK PARTİ de bunu sağlamıştır. Ama takdir edersiniz ki en iyi, iyinin düşmanıdır. Sizler en iyiyi istiyorsunuz, istemekte de haklısınız, çünkü milletimiz en iyiye layık. Hükûmetimiz de en iyiyi vermeye çalışıyor ama en iyiyi yakalamaya çalışırken iyiyi de ıskalamayalım diye düşünüyorum.
Şimdi, son on sekiz yılda yine rakamlar var, onlarla devam edeyim ve müsaade ederseniz birkaç tanesini daha kayıtlara geçsin diye ifade ederek sözlerime son vereceğim. 2003-2019 yılları arasında 651.664 öğretmen ataması yaparak öğretmen sayısı 946.114'e çıkarılmış. Bu rakamlar bende eski olabilir, Sayın Bakanım, belki sizde daha yeni rakamlar olabilir çünkü her geçen gün artıyor.
Yine, son on yedi yılda örgün eğitimin tüm kademelerinde öğrenci sayısı yükselmesine rağmen ilköğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısını 28'den 16'ya, ortaöğretimde öğretmen başına düşen öğrenci sayısını ise 18'den 11'e düşürmüşüz. Engelli öğretmenlerimizi istihdama katmışız ki şu anda 3.925 engelli kardeşimizin atamasının yapıldığı rakamı var, bu sayı daha da artmış olabilir.
Mesleğe yeni başlayan bir öğretmenimiz 2002 yılında maaş ve ek ders ücretiyle birlikte toplam 635 lira gelir elde ederken -bende 2019 rakamları var- aynı düzeydeki bir öğretmenimizin geliri 2019'da 4.890 liraya yükselmiş.
2002 yılında 21.849 olan okullarımızdaki laboratuvar sayısı 2019 yılında 53.815'e yükselmiş. Bu rakamlar bize bir şeyler gösteriyor.
Yine, spor salonları konusunda, on beş yılda okullarımızda 6.144 yeni spor salonu yaparak okul spor salonu sayımızı 8.935'e çıkarmışız.
On yedi yılda 1.543 yeni pansiyon yapılarak pansiyon sayımız 3.062'ye çıkmış.
İlköğretim öğrencilerinin eğitim öğretim hakkından eşit şekilde yararlanabilmesi için 2002-2003 eğitim öğretim yılında 662.000 öğrenci taşınırken 2018-2019 eğitim öğretim yılında ortaöğretim ve özel öğretim öğrencilerimizle birlikte 1 milyon 324 bin öğrenci, taşımalı eğitim sisteminden yararlanmış.
2014 yılında başlatılan uygulamayla 2019 yılında kademeye göre yıllık 4.220 TL ile 4.900 TL arasında değişen miktarlarda özel okul desteği verilmiş.
Üniversitelerde öğretim elamanı sayımız aynı dönemde yüzde 100'ün üzerinde artış göstererek 74 binden yaklaşık 176 bine ulaşmış.
Yükseköğretimde yaşanan gelişmelere bağlı olarak üniversitelere aktarılan kamu kaynaklarında da ciddi artışlar gerçekleştirilmiş. 2002 yılında üniversitelere aktarılan toplam ödenek 2,5 milyar lira iken 2020 yılında 36 milyar liraya ulaştırılmış, 2021 yılında bunun ne kadar olduğunu Sayın Bakan biraz önce söyledi.
Yine, 2003 yılında yaklaşık 452 bin öğrenciye kredi verilirken 2020 yılında 1 milyon 580 bin öğrenciye burs ve kredi verilmektedir.
Değerli milletvekilleri, tabii, on sekiz yıldır AK PARTİ iktidarda. Bu bütçe AK PARTİ hükûmetlerinin 19'uncu bütçesi, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin de 3'üncü bütçesi. Kolay değil, tabii, demokraside bunlar seçimle oluyor, hepimiz eninde sonunda halkın huzuruna gidiyoruz, yaptıklarımızın hesabını veriyoruz ve girilen her seçimde AK PARTİ'ye milletimiz ruhsat verdiğine göre, tekrar iktidara getirdiğine göre yapılanların tasdiki anlamındadır bunlar.
Bütün bunlardan sonra, tabii ki, 2021 bütçemizin ben hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Sayın Bakana ve ekibine de başarılar diliyorum. İşiniz zor, işimiz zor. En zor iş, insan eğitmek. İnsana yapılan yatırım akşamdan sabaha karşılığını vermez, onlarca yıl sonra geriye döner. Ben eminim, çok dinamik, genç olan nüfusumuz, eğitimli bir nüfusla birlikte hem üretken olacak hem verimli, kârlı, ekonomik, rasyonel bir şekilde topluma hizmet edecek diye düşünüyorum ve bütçemizin, bütçenizin hayırlı, uğurlu, bereketli olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.