BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Değerli arkadaşlar, şimdi tüm parti grupları olarak lütfen beni dinlerseniz, daha iyi anlayacaksınız neden tepki gösterdiğimi. Tüm parti grupları olarak bir araya geldik ve dedik ki: Biz her gün çalışıyoruz. Dolayısıyla saat 21.00'de biz bu bütçe görüşmelerini her gün bitirelim kararı aldık çünkü her gün arkadaşlarımız çalıştığı için... Elbette Komisyon üyesi olmayan arkadaşlarımız zaman zaman gelip gidiyorlar ancak belki bizim Komisyon üyesi arkadaşlarımız kadar yorgunluk hissetmeyebilirler ama her gün arkadaşlarımız sabahtan geç saate kadar çalıştığı için, bu yıl tüm grup sözcüleriyle bir araya geldik, saat 21.00'de toplantıları bitirelim diye karar aldık. Bu çerçevede şunu da konuştuk, biraz önce Sayın Paylan'ın ifade ettiği gibi, dedik ki: Mümkün olduğu ölçüde soru ve cevap kısmına daha fazla zaman ayıralım, daha doğrusu cevaplara Sayın Bakanın ve ilgili arkadaşların cevaplarına daha fazla zaman ayıralım. Belki geçmişte yarım saat, kırk dakika ayırıyorduk; bir saat gibi bir süre ayıralım dolayısıyla her bir arkadaşımızın soruları net bir şekilde cevaplansın diye konuştuk ve anlaştık. Fakat uygulamaya geldiğimizde arkadaşlar -bunu özellikle vurgulamak istiyorum- dün tam 45 arkadaşımız konuştu. Tabii, her arkadaşımız için süre belli, normal Komisyon üyeleri için on dakika, Komisyon üyesi olmayan üyelerimiz için beş dakika. Hatta görüşmelerin başlangıcında eğer Komisyon üyesi olmayan milletvekili konuşmacı sayısında bir artış olursa bunu beş dakikanın altına da çekebileceğimize dair bir karar aldık.

Şimdi, değerli arkadaşlar, ben dün dokuzda kapatmak için mecburen RTÜK Başkanına söz veremedim ve yazılı olarak bildirmelerini istedim, bunu da dün açıkladım Sayın Paylan'a, odada açıkladım, burada açıkladım, bunu, hâlâ tekrar ediyor. Ben ona tepki gösteriyorum, en az 3 kez Sayın Paylan'a bunları anlattım değerli arkadaşlarım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Neyi anlattınız? Kimseyi konuşturmayacak mısınız?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bağırıyorsunuz ama. Bağırmayın...

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Ama benim anlatmama rağmen, ısrarla beni suçlu konumuna getirmesini ben anlayamıyorum açıkçası. Ve ben şunu yapacağım: -Sayın Paylan müsaade edin- Bugün on dakikanın üzerinde söz vermeyeceğim, çok net söylüyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu ne ya? Yapmayın ya.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bir saniye arkadaşlar... Alınan karar bu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yapmayın ya.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - İkincisi de beş dakikanın üzerinde Komisyon üyesi olmayan arkadaşlara da söz vermeyeceğim ki soru-cevaba zaman ayıralım.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başkanım bir önerim var: Bir karar aldırın, çoğunluğunuz var, "Görüşme yapılmadan görüşülmüş kabul edilecek." diye, bitti.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Sayın Bekaroğlu, burada şunu söyleyeyim: Benim için fark etmez, ben gece on bire kadar da çalışırım, on ikiye kadar da çalışırım, benim için hiç fark etmez ama 5 parti grubunun almış olduğu bir karar doğrultusunda ben hareket ediyorum. Burada tek başıma hareket etmiyorum, onu da özellikle vurgulamak istiyorum.

Burada ben grup sözcülerimizle bir araya geliyorum...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yapmayın ya, hiçbir şey görüştürmüyorsunuz.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Arkadaşlar, lütfen... Ben gerekli müsamahayı her zaman gösteriyorum, sizler biliyorsunuz arkadaşlar.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - "Göstermeyeceğim." diyorsunuz ama.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Hayır, şunu söylüyorum... Şimdi, bakın, Sayın Sındır, şunu ifade etmek istiyorum: Eğer, biz saat 21.00 kuralına uymayacaksak tamam, ama 5 parti grubunun aldığı bir karar var, o karar gereği ben hareket etmek durumundayım. Dolayısıyla ortak alınan bir karar, bu karar doğrultusunda hareket etmek durumundayım. Ben bunu ifade ettim arkadaşlar. Yoksa, ben, burada sizlerin konuşmasını kısan... Dün, yeri geldi on beş dakika konuştunuz, yeri geldi on dokuz dakika konuştunuz, ben kimseye müdahale etmedim, etmem de. Hele hele Sayın Paylan'ın ifade ettiği: "Cevap vermek isteyen..." Elbette ben de isterim bunlara cevap verilmesini ama yazılı olarak bu cevapların mutlaka bize bildirilmesi gerektiğini ifade ettim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yazılı olarak seçtiği sorulara cevap veriyor, geçen yıl da aynısı oldu, seçtiği sorulara cevap veriyor.

BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bakın, siz müsaade edin Sayın Paylan.

Tutanaktan okuyorum arkadaşlar. Sayın Paylan şöyle ifade etti: "Siz cevaplandırılmasına yönelik Sayın Bakandan bir talepte bulunmadınız." Ben "Bulunduk." dedim. Bulunduk dedikten sonra "Süresini söylemediniz." dedi. Şimdi tutanaktan okuyorum arkadaşlar, ben konuşuyorum: "Evet, çok teşekkür ediyorum Sayın Bakanımıza. Cevaplandırılmayan sorulara yönelik olaraksa bir haftalık süre veriyoruz, bu bir haftalık süre içerisinde Sayın Bakanım lütfen cevaplarınızı alalım." Demek ki süre vermişim.

Evet, teşekkür ediyorum.

Sayın Bakana söz veriyorum.

Buyurun Sayın Bakan.