KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Sayın Başkan, Bakanlık, kurum ve kuruluşlarımızın değerli temsilcileri, sayın basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

İzmir'de yaşanan deprem milletimizi üzüntüye boğmuş ve endişeye sevk etmiştir, İzmir'imize geçmiş olsun. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum.

Depremin üçüncü gününde 14 yaşındaki İdil ve 3 yaşındaki Elif kızımızın canlı olarak kurtarılması hepimizi sevindirmiştir. İnşallah, hâlen enkaz altında bulunan vatandaşlarımız da canlı olarak kurtarılır, Allah'tan umut kesilmez. Bu süreçte büyük bir özveriyle ve titizlikle çalışma yapan AFAD, UMKE, itfaiye, polis, zabıta personeline, çeşitli illerimizden yardıma koşan tüm arama, kurtarma ekiplerine şükranlarımızı sunuyoruz. Cenab-ı Allah milletimizi her türlü afetten korusun.

Değerli arkadaşlarım, 2019 yılının sonlarında başlayan Covid-19 salgını küresel ekonomik aktivitenin tarihte benzerine az rastlanılan bir şiddette olumsuz etkilenmesine neden olmuştur. Salgının küresel düzeyde yayılmaya başlamasıyla birlikte sınırlar kapatılmış, uluslararası uçuşlar durdurulmuş, seyahat kısıtlamaları getirilmiş, karantina ve sokağa çıkma yasağı uygulamalarına gidilmiş, birçok iş yeri ve tesis faaliyetlerine ara vermek zorunda kalmıştır. Haziran ayından itibaren normalleşme adımları atılmış ancak son günlerde yaşanan yüksek vaka artışı birçok ülkede ekonomik ve sosyal hayatı sınırlayıcı tedbirleri yeniden gündeme getirmiştir. Salgın küresel ölçekte arz ve talebin önemli ölçüde daralmasına, tedarik zincirlerinin aksamasına, küresel ticaret hacminin gerilemesine ve işsizlik oranlarının yükselmesine neden olmuştur. Salgın özellikle küresel turizm sektörüne büyük darbe vurmuştur. Covid-19 salgınından en fazla etkilenen sektör turizm olmuş ve en son toparlanacak sektörün yine turizm olacağı öngörülmektedir.

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün açıkladığı dünya turizm barometresine göre 2020 yılının ilk 8 ayında uluslararası seyahatlerin sayısı yaklaşık yüzde 70 oranında düşmüştür. Bu düşüşün 700 milyon ziyaretçi, 730 milyar dolar gelir kaybına neden olduğuna ve bu kaybın turizm sektörünün 2009 mali krizinde yaşadığı kayıptan 8 kat fazla olduğuna dikkat çekilmiştir. Türkiye aynı etkilere maruz kalmakla birlikte sektörün önde gelen ülkelerine göre kısmen daha iyi bir performans göstermektedir ancak bu yıl bizim için de turist sayısı ve turizm geliri açısından son derece sıkıntılı bir dönem niteliğini taşımaktadır.

Ülkemizde 2016 yılında yaşanan darbe girişimi, terör saldırıları gibi gelişmelerden dolayı daralan turizm sektöründe 2017 ve 2018 yıllarında bir toparlanma sağlanmış, 2019 yılında ise rekorlar yaşanmıştır. 2019 yılı itibarıyla turist sayısı yüzde 11,9 artışla 51,2 milyona, turizm gelirlerimiz yüzde 16,9 artışla 34,5 milyar dolara ulaşmıştır. 2019 yılında turist sayısı ve turizm geliri bakımından cumhuriyet tarihinin rekorlarını kıran Türkiye, Dünya Turizm Örgütü verilerine göre dünyanın en çok turist ağırlayan ülkeleri sıralamasında 6'ncı sırada yer almıştır. 2020 yılının Ocak ve Şubat aylarında da turist sayısı ve turizm gelirlerimizde artış eğilimi devam etmiş ancak salgının ülkemizde görüldüğü mart ayında büyük bir düşüş yaşanmıştır. Nisan, mayıs ve haziran aylarında ise turist sayısı ve turizm geliri sıfıra kadar inmiştir. Haziran ayı itibarıyla yavaş da olsa iç turizm kaynaklı bir hareket başlamış, temmuz ve ağustosta bu hareket biraz daha hızlanmıştır. Geçen hafta açıklanan turizm istatistiklerine göre 2020 yılı üçüncü çeyrek dönemi itibarıyla turizm gelirimiz geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 71,2; ziyaretçi sayısı ise yüzde 74,1 azalmıştır. 2020 yılının ilk dokuz ayında ise geçen yılın aynı dönemine göre turizm gelirimiz yüzde 69,4 oranında, 18,5 milyar dolar azalma göstermiştir, ziyaretçi sayısı da yüzde 72,6 oranında azalmıştır. 2020 yılında 40,8 milyar dolar hedeflenen turizm gelirlerinin 12,1 milyar dolar olması yani 28,7 milyar dolar daha az gerçekleşmesi beklenmektedir.

Turizm gelirlerindeki sert düşüş, cari işlemler dengesinde de bozulmaya yol açmıştır. Cari işlemler dengesi 2018 yılında 20,7 milyar dolar açık vermişken, 2019 yılında 8,8 milyar dolarla on sekiz yıl sonra ilk kez fazla vermiştir. Ancak, özellikle turizm gelirlerimizdeki düşüşün etkisiyle 2020 Ocak-Ağustos döneminde 26,5 milyar dolar, on iki aylık kümülatif verilere göre ise 23,2 milyar dolar cari açık verilmiştir.

TÜİK verilerine göre ülkemizde iş gücü ve istihdam sayısında görülen büyük azalmanın yarıdan fazlası yine hizmetler sektöründen kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla, Covid salgını nedeniyle turizm sektöründeki ve turist sayısındaki sert düşüş, genel ekonomiye de büyük bir darbe vurmuştur. Salgın nedeniyle tüm ülkeler önlem paketleri açıklamışlardır. Türkiye, salgının ekonomimiz ve vatandaşlarımız üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak amacıyla bir dizi tedbiri süratle uygulamaya koymuştur. Üretim, ihracat ve istihdamın devamlılığı, 18 Mart 2020 tarihinde açıklanan Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi'yle desteklenmiştir. Paketin kapsamı daha sonra ortaya çıkan ihtiyaçlar doğrultusunda alınan yeni tedbirlerle genişletilmiş, böylece toplumun tüm kesimlerinin bu süreçte desteklenmesi sağlanmıştır. Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi ve alınan diğer tedbirler kapsamında ihtiyaç sahibi hane halkına nakit desteği sağlanmış, en düşük emekli aylığı yükseltilmiş, kısa çalışma ödeneğinin kapsamı genişletilerek süresi uzatılmış, telafi çalışma süresi artırılmış, istihdamın sürekliliği desteklenmiş ve bireylerin krediye erişim imkânları artırılmıştır. İşletmelerin vergi ve prim ödemeleri ertelenmiş, işletmelere sektörel odaklı vergi indirimleri yapılmış, kredi ödemelerinin ertelenmesi imkânı tanınmış, temerrüde düşen firmalara mücbir sebep açıklama imkânı getirilmiş ve kredi teşvikleri verilmiş, Kredi Garanti Fonu'nun limiti artırılarak teminat sıkıntısı yaşayan işletmelerin finansmana erişimine imkân sağlanmıştır.

Covid-19 salgınının ülkemiz turizm sektörüne olumsuz etkilerinin azaltılmasına yönelik tedbirler çerçevesinde, üzerinde turizm tesisleri yapılmak üzere adlarına kamu arazisi tahsis edilen Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli yatırımcılar ve işletmecilerden 1 Nisan 2020 tarihi ile 30 Haziran 2020 tarihi arasındaki dönemde tahsis edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat payları ile Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli turizm tesislerinin yatırımcıları ve işletmecilerinden aynı dönemde tahsil edilmesi gereken ecrimisillerin ödeme süreleri altı ay ertelenmiş, Komisyonumuzda geçen hafta görüşülen ve Genel Kurul aşamasında olan kanun teklifiyle de altı ay ertelenen bedeller ile 1 Temmuz 2020 tarihi ile 31/12/2020 tarihi arasındaki dönemde tahsil edilmesi gereken kira, kesin izin, kesin tahsis, irtifak hakkı, kullanma izni, yararlanma, ilave yararlanma bedelleri ve hasılat payları ile ecrimisillerin ödeme sürelerinin başvuru şartı aranmaksızın bir yıl ertelenmesi, bu alacakların ertelenen süre sonuna kadar herhangi bir zam veya faiz uygulamadan tahsil edilmesi yönünde düzenleme yapmak suretiyle ülkemiz turizm sektörünün desteklenmesi amaçlanmıştır. Yine, aynı amaçla, 1 Ocak 2021 tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülen konaklama vergisinin yürürlük tarihi 1 Ocak 2022 tarihine ertelenmektedir.

Küresel anlamda turizm sektörünün Covid-19 öncesine dönmesi uzun bir zaman alacak ve sektörde pek çok kural, uygulama değişecektir. Kazananlar, sektörün değişen bu yapısına en çabuk uyum sağlayanlar olacaktır. Ülkemizin bu duruma çabuk uyum sağlayacağına inanıyoruz. 2019 yılında kurulan ve özel sektörün karar süreçlerinde yer aldığı Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansının sektörün geleciği açısından önemli bir görev yürüteceğine ve turizm hedeflerine ulaşılması bakımından Ajansın önemli katkısının olacağını değerlendiriyoruz.

Kültür ve Turizm Bakanlığımız, güvenli ve sağlıklı turizm için sertifika programları başlatmış olup sektörü yeniden canlandırmak için yoğun çalışmalar yürütmektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Buyurun Sayın Kalaycı, devam edin, ek süre veriyorum.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı sürekli ve kalıcı hâle getirilmeli, sektörün öncelikleri doğrultusunda tanıtım, pazarlama, sektörün hizmet kalitesini artırıcı faaliyetler ve turizm yatırımları desteklenmeye devam edilmelidir.

Covid-19 salgını sonrası dönemde birçok ülkede açığa çıkan sağlık sektöründeki zafiyetleri fırsata çevirmek amacıyla ülkemizdeki sağlık turizmi potansiyeline yönelik projeler hayata geçirilmeli ve bu kapsamda özellikle ileri yaş turizmi ile termal turizme yönelik tanıtım stratejileri geliştirilmelidir.

Turizmin on iki aya ve tüm ülkeye yaygınlaştırılması amacıyla yeni destinasyonlar belirlenmeli; gastronomi, festival, kültür, eko turizm, inanç, eğitim, spor ve bisiklet turizmi gibi alternatif turizm ürünleri zenginleştirilerek 2023 Turizm Master Planı hayata geçirilmelidir. Ülkemizdeki önemli turistik destinasyonların tanınırlığını artırmak amacıyla dijital medyanın gücünden yararlanılmalıdır. İllerdeki otel kapasitelerinin maksimum oranda kullanılmasını ve geceleme sürelerinin artırılmasını sağlamak üzere kültür, sanat, eğlence, festival, kongre ve seminerler, spor, macera, doğa, alışveriş gibi birden fazla turizm faaliyetlerini aynı anda içeren, ürün çeşitliliği sunan, bütüncül olarak planlanmış turizm destinasyonları oluşturulmalıdır. Ülkemizdeki kültür varlıklarıyla ilgili farkındalığın artırılması ve bu alanda turizm potansiyelinin oluşturulması sağlanarak kültür turizmi geliştirilmelidir.

Turizme nitelikli insan kaynağı kazandırılması amacıyla eğitim alanında iş birliği protokolleri yapılarak nitelikli personel sayısı artırılmalıdır.

Kültür ve sanat endüstrileri güçlendirilerek ülkemiz önemli bir film çekim merkezi ve dizi film ihracatçısı hâline getirilmelidir. Türk kültürü ve sanatının yaşatılması, geliştirilmesi, tanıtılması ve yaygınlaştırılması amacıyla millî kültür endüstrisi oluşturulmalıdır. Çocukların kişiliklerinin oluşumu ve kültürel değerlerin özümsenmesi açısından millî çizgi film endüstrisi geliştirilmeli, üretilecek filmlerin dış satımı yoluyla kültürümüzün tanıtılması sağlanmalıdır. Görsel, işitsel, dramatik, pratik ve tüm sanat dallarının geliştirilmesi, faaliyet alanlarının daha da yaygınlaştırılması temin edilmeli; bu amaçla sanat ve sanatçılar daha fazla desteklenmelidir. Yurt dışında Türkiye aleyhine yapılan lobi faaliyetlerine karşı tanıtımın artırılması, bu tanıtımın sadece turizm kaynaklı değil, siyasi ve sosyal alanlar itibarıyla da yapılması gerekmektedir.

Millî kimliğimizin vazgeçilmez bir ögesi olarak gördüğümüz Türkçenin doğru ve güzel kullanımı esas olmalıdır. Milleti millet yapan temel unsurlardan biri dildir. Türkçenin uluslararası düzeyde bilim, sanat, ticaret ve tele iletişim dili olarak kullanılabilmesi için çalışmalar yapılmalıdır. Türk devlet ve topluluklarıyla ilişkiler, dilde fikirde ve işte birlik esasına dayandırılmalıdır. Türkiye dışında yaşayan vatandaşlarımızın yanı sıra soydaşlarımızın yaşadığı Kıbrıs, Kafkasya, Balkanlar, Orta Doğu ve Orta Asya ülkeleriyle ilişkiler başta ekonomik, sosyal, siyasi ve kültürel olmak üzere her alanda geliştirilmeli ve derinleştirilmelidir. Türk dünyasına ilişkin olarak uygulanacak politikaların bir eş güdüm içerisinde ve bütüncül bir anlayışla köklü dostluklar ve kalıcı ittifaklar geliştirilmesine hizmet edecek tarzda tanzim edilmesi gerekmektedir.

Kültür ve Turizm Bakanlığımızın merkez ve bağlı, ilgili, ilişkili kurum ve kuruluşlarının 2021 yılı bütçelerinin hayırlı ve bereketli olmasını diliyorum.

Saygılar sunuyorum.