| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/281) ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi (1/280) ve Sayıştay tezkereleri a) Türkiye Büyük Millet Meclisi b) Sayıştay Başkanlığı c) Kamu Denetçiliği Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 4 |
| Tarih | : | 28 .10.2020 |
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, Değerli Meclis Başkanımız ve değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.
Şimdi, başta, ben, Sayın Meclis Başkanlığımızın bütçesinden söz almak isterim Değerli Başkanım, siz buradayken. Bana dün 2 tane fezlekem geldi. Fezlekelerimin birer fotokopisini almak istiyorum, yazılı dilekçeyle müracaat ettiğimiz hâlde, maalesef, yetkili arkadaşlarımızın... Saat şu anda 14.30, sabahtan beri almaya çalışıyoruz. Efendim, esnek çalışma nedeniyle, kimsenin olmadığı gerekçesiyle benim fezlekelerimin fotokopisi verilmiyor bana. Netice itibarıyla, benim, anayasal açıdan savunmamı yapmak üzere ben neyle isnat ediliyorsam suçlanmayı öğrenme hakkım var. Bir Milletvekili olarak ben, bu şekildeki iddiaları öğrenemiyorsam dışarıdaki vatandaşımız nasıl kendisiyle ilgili konuları öğrenebilsin, bunu sizin takdirinize sunuyorum ben.
İkinci olayımız, Değerli Başkanım, biz milletvekiliyiz, burada verdiğimiz kanun tekliflerimiz var. Kanun tekliflerimiz komisyonlara havale ediliyor ancak komisyonlarda gündeme getirilmiyor ve tekliflerimizin bazıları da iktidar partisi milletvekilleri tarafından gündeme getirildiğinde, direktmen komisyonlarda görüşüldüğünde, bizim de aynı mahiyetteki tekliflerimiz birleştirilmiyor. Birleştirilmeyince, burada, sanki yokmuş gibi göz ardı ediliyor. Bu, gerçekten... Âdeta partizanca bir tavır takınılıyor ki doğru bir hadise değil. Yani, en azından, burada, bizim kanun tekliflerimizin de onlarla birleştirilmesi gerekir. Bu konuda sizin daha fazla hassasiyet göstermenizi istirham ediyorum.
Bir başka konu, yine, yani, bu, size havale edilen konularda torba kanun şeklinde geliniyor. Torba kanun şeklinde yapılan kanun çalışmalarının hepsi gerçekten nitelikli yasama olayını bertaraf ediyor, nitelikli çalışmamızı bertaraf ediyor, perdeliyor. Artık bu torba yasa anlayışından Meclis Başkanlığı olarak vazgeçilmesini istirham ediyorum sizden.
Ve bir başka vekil arkadaşımız da gündeme getirdi, gönderdiğiniz kanun teklifleri tali komisyonlara gönderiliyor, tali komisyon başkanları üyeler olarak bizleri toplantıya çağırmadan "Vaktimiz yok." diyor veyahut da efendim "Gerek yoktur." diyor, bir üst yazıyla ana komisyona gönderiyorlar. Yazıktır, günahtır. Yani, burada, bu, kanun yapma tekniğine, anlayışına aykırı ve bu, geçmişte bu kadar değildi, sizin döneminizde... Belki sizin bilgileriniz yoktur ama yani bilginizin olmaması imkânsız. Bu anlamda, sizin, bu komisyonları denetleme, en azından bugüne kadar... "Arkadaş, tali komisyon olarak ben hangisine havale ettiysem, kaç tanesi toplandı da bugüne kadar o kanunla ilgili çalışmalarını yaptı, gönderdi?" bunlar, milletvekili olarak bizi rahatsız ediyor; âdeta "Meclise gelmeyin." şeklinde veyahut da sanki fazlalıkmışız gibi bir intiba yaratıyor bizde bu. Doğru bir olay değil.
Ve burada, Meclis sosyal tesisleri anlamında, Dragos'ta Devlet Su İşlerinin bir alanı var. İstanbul'da Anadolu yakasında oturan veya o tarafa havaalanından gelen milletvekillerinin konaklayacağı hiçbir yer yok sosyal tesis anlamında. Devlet Su İşlerine ait olan Dragos'taki sosyal tesisi kurumlar arasında olduğu için Meclisin bünyesine almanızı istirham ediyorum ben. Yani, sosyal tesis anlamında, gerçekten, Meclise de büyük bir hizmet sunulmuş olacak. Evet, siz bahsettiniz, Avrupa yakasında var ama Anadolu Yakası'nda yok. Anadolu Yakası'nda da öneri anlamında Devlet Su İşlerinin Dragos'taki sosyal tesisleri buna uygundur. Yani bu anlamda, bunu nazara almanızı istirham ediyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi içerisinde geçmişte sözleşmeli olup 4/D'li olanlar var, aynı işi yapar, aynı kıyafeti giyer, aynı kapıdan girer içeriye, aynı şekilde hizmeti verir ama sosyal statü anlamında, özlük hakları anlamında, maaş anlamında çok farklı. Mesela, bu insanlara bugüne kadar yapılan zamlar olmadı, aynı maaşlarla duruyor bu insanlar. Bu doğru, adaletli bir yaklaşım değil.
Meclis çalışanlarının kıyafet olayını Meclis içerisinde biz gündeme getirmiştik, talebimizi kabul ettiniz, teşekkür ediyorum. Evet, verilmedi, talep ettik, verdiniz ama vermeyip de ne yaptınız?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Evet, lütfen tamamlayalım.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Vermeyip de ne yaptınız Sayın Başkanım? Çek verdiniz, bir firmanın çekini verdiniz. A firmasının çekini verdiniz -onu burada reklam amacı olmasın diye söylemiyorum- ama ne kadar verdiniz? 1.200 lira veya 1.400 lira. O mağaza indirimde olan kıyafeti, indirimli hâlde olduğu için, o mağazadaki ürünler indirimli satışta olduğu için... Çek karnesini götürüyor, deniyor ki: "Senin çekin olduğu için ben seni bu indirimden yararlandırmıyorum -eğer 1.200 liraysa 2.000 lira- ben sana 2.000 liraya satıyorum." Yazıktır, günahtır! O zaman, bu personele hamiline çek verin, istediği yerden alsın veyahut da parasını verin. Al arkadaş, ben sana... 1.200 lira-1.400 lira neyse onu verin, ister A firmasından alır ister B firmasından alır. Bu anlamda, insanları belli bir firmaya yönlendirmek... Firma bunu kötüye kullanıyor, bu doğru bir olay değil, para cebinizden çıkıyor; çıkmıyor değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TBMM BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP - Cevabını dinlerseniz, izahı var.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Buyurun Sayın Tanal.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Başkanım, özür dilerim.
Başkanım, 3 tane kurumun bütçesi görüşülüyor, bana toplamda beş dakika verdiniz. Ne olur, babanızın hayrına bir beş dakika daha istirham ediyorum.
BAŞKAN - Süre verdim zaten, ilave süre.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Uzatmayacağım, bitireceğim.
Bütçe sunuş konuşmanıza bakıyorum, Meclis Başkanlığının toplam 37 sayfa. Yani burada araç ihtiyaçlarınız var. Sayın Cumhurbaşkanı hep "Yerli ve millîyiz." diyor. Bu Mecliste -ya Allah rızası için 237 sayılı Taşıt Kanunu var- bu Audi 4,1 cc motorlu araçlara biz niye biniyoruz? Niye 237 sayılı Taşıt Kanunu "1,6 olacak, yerli ve millî olacak..." Bu Audilere, Mercedeslere, Bmw'lere... Bunu terk edelim Sayın Başkanım. Bunların aylık kirası ne kadar, ben bunu merak ediyorum; bana vermiyorlar.
Ben burada size tekrar söylüyorum: Burada, Mecliste kiralanan araçlar kaç tane? Aylık kirası ne kadar? 237 sayılı Taşıt Kanunu uyarınca 1,6 motorlu, yerli ve millî araç niçin kullanmıyoruz?
Sizin burada 37 sayfa, Sayıştayın bakıyorum işte aşağı yukarı 46 sayfa, Kamu Denetçiliği Kurumuna bakıyorum 54 sayfa. Kamu Denetçiliği Kurumu çok iyi çalışmış. 3 kurum da güzide kurumumuz, bilgiyle donanımla. Bakıyoruz yani niye Sayıştay ile Türkiye Büyük Millet Meclisi, Kamu Denetçiliği Kurumu gibi çalışmıyor; bir yarışma hâline girmek lazım.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Çok teşekkür ediyorum Sayın Tanal.
Sayın Tanal, on dakika dediniz, on dakika verdim.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bitiriyorum Başkanım, bitiriyorum, özür dilerim.
Şimdi, Sayıştay Başkanına sesleniyorum -Sayın Başkan da burada yok ama tutanaklara geçiyor, herhâlde yetkililer bu bilgiyi iletirler- Şanlıurfa'daki ilçe belediyelerini Sayıştay niye denetlemiyor? Bize dünya kadar ihbar geliyor. Yazıktır, günahtır! Yani Sayıştay denetimlerinin hepsi muhalefet partilerinin belediyelerine yönlendirilmiş durumda. Sayıştay denetiminde ayrımcılığın olmaması gerekir.
Burada, Meclis Başkanına son sözlerim şu: Kamu Denetçiliği Kurumunun süresi daha önce dört yıldı, o dönem Parlamento seçimleri de dört yıldı, biz beş yılla ilgili teklif verdik Anayasa'daki hem Kamu Denetçiliği Kurumu hem de diğer kurumlarla ilgili çünkü bunlar eş güdümlüydü. Bu sürenin beş yıla çıkması lazım. Kamu Denetçiliği Kurumunda resen hareket etmesi lazım. Kanun teklifini verdik. Bu kanun teklifini verdik ama bunun gereğini yapmıyorsunuz. Bir an önce resen harekete geçme yetkisinin olması lazım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Teşekkür ediyorum.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkanım, selamlamak için bir süre verin bari.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Bakın, sizin dediğiniz sürenin üzerinde verdim.
Buyurun.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Başkanım, selamlama için dedim yani selamlama için de zorla veriyorsunuz. Yani siz Mevlâna'nın bulunduğu şehirdensiniz, sizin bu konuda hoşgörülü olmanız lazım.
BAŞKAN LÜTFİ ELVAN - Hoşgörülü oldum zaten size.
Buyurun.
MAHMUT TANAL (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, hepinizin Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyorum, Mevlit Kandili'nizi de kutluyorum. Hepimizin Mevlit Kandili gecesi mübarek olsun. Mevlit Kandili'mizin ülkemize, bölgemize, İslam coğrafyasına huzur, barış, mutluluk getirmesi dileğiyle saygılarımı sunuyorum.